Emir gözlerini açtığında Arzum'u görememişti yanında. Telaşla kalktı. Üst katları dolaştı. Ardından aceleyle salona indi. Salonun toparlanmasına şaşırmıştı. Her şey düzene girmiş görünüyordu. Mutfağa geçti. Arzum fırının yanında kapağını açıyordu. Emir'i görünce gülümsedi "Günaydın aşkım"
Emir de gülümsemesine karşılık vererek " Sana da balım" diyerek yanına gelip beline sarıldı. Omzuna bir öpücük bırakarak fırından çıkan tepsiye baktı. Şaşkın bir sesle "Poğaça mı?"
"Evet" dedi şaşırması çok tuhaf bir şeymiş gibi. " İnternetten araştırdım ve çokta güzel oldular baksana" diyerek tepsiden bir tane almaya çalıştı.
Emir " Dikkat elin yanacak şimdi"
Arzum elindeki poğaçayı geri bıraktı. Emir tezgâh da görmüş olduğu bıçağı kavradı. Tepside ki poğaçaları bıçak yardımıyla servis tabağına çıkardı. Ardından bir tane poğaçayı dumanı üzerinde dudaklarına götürdü. Üfleyerek bir parça kopardı. Ardından Arzum'a dönerek " Benim bildiğim poğaçalar tuzlu olurdu."
Arzum Emir'in elinde tuttuğu poğaçadan tadarak " Niye şekerli peki bunlar ya ?"
Emir gülmemeye çalışarak " Tuzla şekeri ayırt edemeyen sevgilim benim neyse bir daha ki sefer tuzlu yaparsın"
Emir servis tabaklarını alıp masaya doğru ilerlerken " Hadi suratını asma tatları yerinde"
Arzum da masaya çayı getirdi. Çayları doldururken " Bugünkü planın neler?" dedi. Konser öncesi hazırlığa dâhil edilip edilmeyeceğini merak ederek...
Emir Arzum'un doldurduğu çayı alırken " Duş alıp dinlenmek haricinde hiçbir şey yapmayı düşünmüyorum. Belki sana özel yaptığım besteyi herkesten önce duymak istersin "
Arzum bir an heyecanına engel olamayarak " Çok isterim." – durdu- " Bu kadar güzel bir haberi kahvaltı masasında almak garip"
Emir " Bestelerim benim için özel değil ki balım eğer özel olsaydı onları kendime saklar. Başkaları ile paylaşmazdım."
Arzum Emir'i anlamaya çalışıyordu. Fakat bu konu da beceriksizliği kendisine kızmasına sebep oluyordu. "Senin için özel olsaydı benimle de paylaşmaz mıydın?"
Emir gülümsedi. Arzum'un gözlerinin içine bakarak " Özel olduğunu bilmek senin için yeterli değil mi?"
Gülümsemeye çalışarak " Yani hayır – boğazını temizleyerek – Biraz daha çay alır mısın?" diye sordu eli fincanına giderken.
Emir fincan da olan eli kavradı. " Hayır değil işte – durdu- Benim senden başka özelim yok"
Arzum, Emir'in gözlerine baktı. Sinirlenmişti. " Buna inanmamı mı bekliyorsun. Bazen beni bir çocuk sandığını düşünüyorum."
Emir " Neden inanmıyorsun anlamıyorum çünkü ben söylemiş olduğum her kelime de samimiyim."
Arzum " Suzan sultan'ın anlattığı kız da özeldi senin için."
Emir " Duru mu?" o kadar sıradan bir soru gibi çıkmıştı ki ses tonu.
"Başka özellerinde var galiba benim bilmediğim"
Emir gülümsedi. " Ulaşılmaz hayalleri vardır insanın balım. Duru ulaşılmazdı o yüzden özeldi. Fakat şu da bir gerçek insan bir süre sonra ulaşılmaza inat yaşayamıyor ve pes ediyor."
Arzum " Benim basit ve ulaşılır olduğumu söylüyorsun yani." Sesinde ki acı hissedilebiliyordu.
Emir " Hayır ne saçmalıyorsun sen. Ben karşılıksız bir ilişkiden bahsediyorum. Düşünsene bir, dokununca kırılan bir kız senin bana hissettirdiklerine hissettirebilir mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Koleksiyoncusu
RomanceEmir Orçun isimli ünlü piyanistin hayatı gitmiş olduğu resim sergisinde ki Arzum Dila Tanrıyar isimli bir kadınla tanıştıktan sonra sıradışı bir hal alır. Hayatını uç nokta da yaşayan çapkın piyanistin hayatı yine hayatı uç noktalarda yaşayan ressa...