Arzum 'u görmeliydi...Unutulma düşüncesi iliklerine kadar işlemişti. Zihni girdiği savaşta sürekli kaybediyordu.
Gaza yüklendi olanca gücüyle hız sınırlarını önemsemiyordu. Şu an önemsediği kadınının gülümseyen mutlu yüzü olabilirdi.
Yasaminlerle dolu bahçenin içerisine koşar adımlarla ilerledi yasemin kokulu sevgilisine kavuşma istemiyle." Seni görmeyince yatağımda güne güzel başlayamıyorum. Bedenine dokunmayınca sanki bir uzuvumu kaybetmişsim gibi eksik hissediyorum. Ne yaptın bana kadın sensiz nefes alamıyorum"
Dudaklarını Arzum'un dudaklarına götürürken Arzum'un aralanan dudaklarında ki istek şehvet duygularını kabarttı. Dilini Arzum'un dilin de gezdirdi. Kucağında ki kadının tutku ile ürperişi kendisinin bile farkında olmadığı inlemeye neden oldu.
Arzum kendisini geri çekmeye çalışarak " Dur saçımı bozacaksın"
Kuaförden yeni çıkmış olduğu belli olan saçlara baktı. Arzum'un bir yere gidecek olduğunu fark ederek " Benden habersiz nereye bu kadar süsle"
" Sinan'la buluşacağım. Tanıyorsundur sanat galerisinin sahibi."
Emir içinde alevlenen kıskaçlık duygusunu bastırmaya çalışarak " Ne işin var Sinan'la"
Kendini savunma isteğiyle " Tamamlamış olduğum birkaç resmimi götürdüm galeriye. Üzerine konuşmak için de bu akşam yemeğe davet etti"
Emir'in düşünceyle kaşları çatılarak " Bana demeden mi gidecektin"
"Önemli bir şey değildi ki. Bir yemek sadece"
Arzum'a bağırmamak için dişlerini sıktı. Kontrolünü kaybetmemeye çalışarak;
" O piç için değil ama"
"Gitme mi diyorsun?" dedi. Sesinde ki asilik Emir'i sinirlendirmişti.
Arzum'u kucağından indirerek " Bundan sonra sana geleceğim zaman randevu alayım planlarını bozmamak için"
Arzum Emir'in yüz çizgilerinde ki kasılmayı fark etti. Kendini zor kontrol ettiğini görebiliyordu. Kendini kıskanması da hoşuna gitmişti. Emir'e sokularak " Tabi neden olmasın" dedi şakayla.
Emir, Arzum'u kendinden uzaklaştırarak " Gidecek misin yemeğe?"
Arzum başını evet anlamında sallayarak " Verilmiş bir söz"
Emir, Arzum'un gözlerinin içine bakarak " Son kez soruyorum Arzum gidecek misin o yemeğe" içinde ki öfke patlamalarına rağmen ses tonu sakindi.
Arzum, Emir'in başını avuçları arasına aldı. " Düşüncesizce bir harekette bulundum farkındayım aşkım. Ama yemek 8 de şuan vazgeçtim gelemiyorum diyemem ortada verilmiş bir söz var anla beni lütfen!"
Emir gözlerini kapattı. " Ben gitmeni istemiyorum" dedi inatla.
Arzum dudaklarını Emir'in dudaklarına götürdü. Emir dudağında ki ıslaklığı iliklerine kadar hissetti. Karşılık vermemeye çalıştı Arzum'a. Lakin içindeki arzuya kayıtsız kalamayarak kendini kaptırdı öpücüğün büyüsüne. Arzum'un kendini çekmesiyle tekrardan sinirlendi. " Şimdi de rujumu bozdun diyeceksin"
Arzum gülümseyerek " Hayır yemek uzun sürmez en fazla bir saat sürer. Eğer evde beni beklersen aklından geçeni yaparız gece diyeceğim"
Emir " Bütün hevesim kaçtı belki sonra" diyerek uzaklaştı. Arzum'un bir şey demesine fırsat vermeden az önce tutkuyla kapattığı kapıyı sertçe açarak uzaklaştı evden.
Öfkeleniyordu. İçinde biriktirdiği sevgiyi körleştirmeye çalışarak bütün benliği öfkeyle sarsıldı. Arabasına binerken Arzum'un kendini engellemeye çalışmasına aldırmadan uzaklaştı. Duymak istemiyordu hiçbir cümlesini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Koleksiyoncusu
RomanceEmir Orçun isimli ünlü piyanistin hayatı gitmiş olduğu resim sergisinde ki Arzum Dila Tanrıyar isimli bir kadınla tanıştıktan sonra sıradışı bir hal alır. Hayatını uç nokta da yaşayan çapkın piyanistin hayatı yine hayatı uç noktalarda yaşayan ressa...