Aşk Koleksiyoncusu

23- Aşk koleksiyoncusunun Arzum ile ilk yemeği ve sonrası

Salonun ortalarında 50'li yaşlarda, etine dolgun, kısa boylu kadının masanın mumlarını yakışını izledi Kadının çok özendiği ve heyecanlandığı her halinden belliydi.

Emir'in " Sultanım döktürmüşsün yine" cümlesiyle yaşlı kadının bakışları üzerlerinde gezindi.

Suzan Sultan " Ben çok kızgınım serseri sana. Çiftliğe geliyorsun hanım kızla beni tanıştırmadan çiftlikte kayboluyorsun artı yemeğe geç kalıyorsun" sesindeki azarlama Arzum'u güldürecekti ama kendisini tutarak bakışlarını Emir'e çevirdi.

Emir " Haklısın sultanım ama yanımdaki kadın her şeyi unutturuyor bana" Arzum'un kendini izleyen bakışlarına hapsetti kendisini.

Sultan'ın "İyi bakalım hayta tanıştırmayacak mısın her şeyini unutturan hanım kızla beni"

Emir yanında bulunan Arzum'un belini kavradı. "Bu kadın bu saatten sonra benim her şeyim sultan"-durdu Arzum 'u süzdü uzun uzun ardından kendini toparlayarak "Meleğim Suzan sultan da bu çiftliğin her şeyi"

Arzum gülümseyerek "Memnun oldum Suzan hanım"

Suzan sultanın ani çıkışıyla şaşırdı " Bak hanım kızım ben hiç sevmem resmiyeti bizim hayta da bilir ben bu haytanın yanındaki herkesin sultanıyım işte" - masayı kontrol etti- " Masa hazır benimki de bunaklık çiftte kumruların romantizmini bozuyorum"

Masadan birkaç adım uzaklaştıktan sonra Emir'e döndü. " Hayta en sevdiğin yemekleri yaptım ama hanım kızımın sevdiği yemekleri bilmiyordum insan bir çıtlatır dimi." Huysuzlanmıştı biran da yine.

Emir "Salaklığıma ver sultanım bir dahaki sefer daha dikkatli olacağım söz veriyorum" derken Arzum'un sevdiği yemekleri bilmediğini fark etti.

Arzum Suzan Sultan'ın gidişini seyretti. Ardından Emir'e dönerek "Geçmeyecek miyiz artık masaya kurt gibi acım"

Emir "Ben bilmiyorum senin sevdiğin yemekleri"

Arzum bir kahkaha attı "Öğrenirsin hayta sende" derken Suzan Sultan'ın takmış olduğu nicki taklit etmenin vermiş olduğu alayı vardı.

Emir gülümseyerek "Bana aşkım ya da sevgilim demen tercihimdi ama sen ne dersen kabulümdür" bir çocuk gibi nazlıydı ses tonu.

Masaya geçtiklerinde Emir " Balım benim en sevdiğim yemek kalamardır. Deniz ürünü manyağıyım birazcık. Tabi olmazsa olmazım salatadır."

Arzum düşünüyormuş gibi yaparak "Masadan da anlaşılıyor" dedi. Gözleri masayı tarıyordu. " Ben tamamen farklı bakıyorum seninle dünyaya hamur işleri ve beyaz et aşığıyım"

Emir Arzum 'a baktı masum " Sen bana âşık ol ne yapacaksın tavukları."

Arzum "Haklısın aşkım sen benim biricik horozumsun" alaylı fakat içten bir söyleyişi vardı. "Ben yemek yapmayı bilmem ama "dedi mahcup.

Emir "Ben sana yemek yaparım balım zaten piyanist olmasam aşçı olurdum kesinlikle."

Arzum "Vay canına bu kadar iddialısın yani yemek konusunda."

Emir " Çevremin şımartması demek isterdim ama yemeklerime bayılanlar bile var "dedi. Bir kahkaha attı ardından.

Arzum "Gülmek sana çok yakışıyor sevgilim yanaklarındaki gamzeleri bir ömür izleyebilirim" karşısında gülen Emir'e bakıyordu hayran hayran.

Emir Arzum'un tabağını servis ederken " Sen her zaman yanımda ol o zaman." diyerek yemek masasına yakın olan şifonyerin yanına gitti. "Yemeğimiz de bize eşlik etmesi için ne tür müzik tavsiye edersin hayatım"