Lacivert sema da parlayan küçük ışıltılara bakıyordu. İnsanların neden bu ışıltılara yıldız dediğini anlamak için çaba sarf ediyordu. Lacivert semada da süzülen yıldızlardan biri kendine göz kırparak gözden kaybolmuştu sanki. Yıldızların karanlık da kaybolması ölüm fikrini getirmişti aklına. Ölülerin bir yıldız olarak lacivert sema da kendi nokta mesafelerini izleyeceğini düşünmek ölümü daha cazip olarak görmesini sağlamıştı her zaman.
Zihninde ki düşüncelerden kaçmak için farklı pencereler açıyordu zihninin derinliklerine.
Farklı düşünceler Emir'den uzaklaştırırdı belki. Ansızın çalan telefonuyla tüm düşünceler de silinip gitmişti.Çantasından çıkardığı telefonun ekranında beliren numara dizgisini tanımıyordu. Sayılar hiç bir anlam ifade etmemişti. Kim arardı ki gecenin 01.34 'ünde. Merakına engel olamayarak telefonu yanıtladı. Kulağına götürdüğü telefonda beliren ses iliklerine kadar tütretmişti. Ruhunun bu ses karşısında üşüdüğünü fark etti.
" Yaramaz bir kız olduğunun farkında mısın?" cümlesini algılamasına rağmen cevap verememişti. Ses tellerine zift dükülmüş olmalıydı ses çıkaramıyordu. Ses sessizlikten haz alıyordu sanki. " Sana ne bir eksik ne bir fazla dediğimi hatırlıyorum canım. Şuan Duru'nun yatağında olman tahmin ettiğimden çok fazla oldu." - tiz bir gülümseme sesi - " Emir rüzgarı yanına alarak rüzgara karışmış durumda. Senden uzak kalmak için çiftliğin etrafında attığı tur sayısını saymakta güçlük çekiyorum. Ne konuştuğunuzu tam olarak bilmesem de Emir'in çektiği acıya bakarak seni kaybettiğini düşündüğünü görebiliyorum. Seni senin davranışlarına bırakıyorum tatlı kız benden daha yaratıcısın görüşmek üzere." diyerek kapattı. Telefondan çıkan anlamsız melodiler ile kalakalmıştı.
Telefon konuşması zihninden tekrardan geçerken Duru'nun yatağında olman tahmin ettiğimden de çok fazlaydı cümlesine takıldı. Bir şeyler olacağını düşünmüş olmasına rağmen ne bir eksik ne bir fazla demiş olması attığı adımlarını sorgulaması içinde ki öfkeyi çıkarmasını sağlamıştı. Bu kadının fütursuzca hayatına müdahil olması ve her anını canlı olarak bilmesi öfkesini ateşliyordu yanlızca.
Emir'i düşünmek istemesede zihnin de belirmişti yine. Yol boyunca kaderine razı olan sessizliği. Kulübeye yoluna kadar eşlik ederken ezik tavrı gözlerinini önünden yavaşca geçiyordu. Şuan içinde beliren her düşünceyi rüzgarla beraberken unutmaya çalışıyor olduğunu yabancı bir kadından öğrenmişti. Rüzgarı kullanırken Emir'in heyecanı belirdi bu kez zihninde ne kadar mutluydu Rüzgar 'ın üzerinde..
Yataktan kalkarak az ilerde ki piyanonun başına oturdu. Düşünmek istemese de buraya ilk gelişi canlandı zihninde. Piyononun tuşlarına basarken Emir'in parmaklarının parmaklarının üzerinde olduğunu hissetti. Özlemişti çok Emir'i. Şuan yanında olmasını isterdi. İlkleri yaşatan erkeğini ve burada yaşadıkları gözlerinin önünden akıp giderken parmakları tuşlarda dolaşıyordu histerik.
Tuşlara basmayı sonlandırdığında piyanonun sağ köşesine dayadı elini. Sol eliyle piyanoyu okşarken gözlerinde süzülen yaşlara aldırmadı. Tamamen bir erkeğe aitken o erkekten nasıl uzaklaşacaktı. " Emir" ismi döküdü dudaklarından. Sahip olduğu her şey Emir'di. Aşkı anlamlandıran ve hayatını dolduran.
Hayatını dolduran erkeğin yaptıklarını düşünmek istemese de şuan için Derya ile görüntüler canlandı lacivert sema da. Gözlerini kapattı. Neden unutamıyordu bu kareleri. Nil ile Emir'i hiç aynı karede düşünüp morelini bozmamıştı. Lakin bar taburesinde derin yırtmacı ile tüm dişiliği ve seksiliğinin yanı sıra gizemli ve güçlü kadını Emir ile aynu karede düşünmek kalbinde derin yaralar açıyordu. Arel'i bir kaç saniye de legale ederek karşısında çaresiz bırakan kadının Emir üzerinde ki etkisini merak ediyordu.
İtiraf etmek de güçlük çekse de Derya'yı kıskanıyordu. Derya'nın gizemli havası Emir'in karşısında güçlü ve marur tavrı içinde olmayan duyguları kabartıyordu. Peki ya Derya neden bu denli sevmişti kendisini...
"Bu hayatta gördüğüm en temiz insansın inan bana. Ve sana imreniyorum" - ellerini uzattı Arzum'un ellerine - " Bu eller kirli ve senin saflığına değdiği an seni de kirletmekten korkarım"
Derya'nın söylediği cümleler zihninden geçerken yüzünde oluşan canlılık gözlerinde ki hareketlenmeye şahit olmuştu. İçinde artniyet olmadığı belli cümlelerde kıskançlıktan eser yoktu. Kendisini bir nebze kıskanmaya dudakları Emir'in dudaklarına değmiş kadını düşündüğünde içinde beliren kıskançlığı anlamsız bulmuştu.
Peki ya neden Derya'yı Emir'de bu denli kıskanıyordu. Anlamsız olan duygu neden Emir'i affetmesine engeldi. Neden Derya'ya karşı soğuktu.
" Neden" diye fısıldadı iç sesine. Sessiz yakarışlarını kendisinden başka kimse cevap veremezken içinin derinliklerinden bir ses yükselerek " Emir Derya gibi bir kadın istiyor. Ya Deryalaşacaksın ya da Emir'i kaybedeceksin" dedi.
Hayatında ki eksiği bulmuştu aslında beyazlar içinde kalmak için çaba sarf etmek yerine siyahlar içinde olan erkeğin yanında siyahi bir kadın olarak var olması gerekecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Koleksiyoncusu
RomanceEmir Orçun isimli ünlü piyanistin hayatı gitmiş olduğu resim sergisinde ki Arzum Dila Tanrıyar isimli bir kadınla tanıştıktan sonra sıradışı bir hal alır. Hayatını uç nokta da yaşayan çapkın piyanistin hayatı yine hayatı uç noktalarda yaşayan ressa...