2- Aşk koleksiyoncusu

9.5K 422 27
                                        

Direksiyonu sağa kırdığında yanındaki menajerinin sesini biranda olsa kesebilmişti. Öfkeyle büyüyen gözlerle menajerine baktı. Menajeri bu bakışlardan her şeyin başlamadan bitmiş olduğunu anlamıştı. Emir'in bu kadar inatçı olmasına içten içe öfkelendi. Öfkesini dışarı vurup Emir'e bağırmak istiyordu, ama bunun Emir'i daha da çok kızdıracağını biliyordu. Onun için sessizliğe gömüldü. Bu sessizlik sadece kendiyle sınırlı kalmamış aynı zamanda arabanın içini de sarmıştı. Yine bu sessizliğe menajeri son vererek " Bana iyi bir neden söyle" dedi.

Duygularını kontrol altına almaya çalışıyordu. Emir gözünü yoldan ayırmayarak   " Hakan" dedi uyarıcı bir tonla.

Hakan bu ses tonuyla tamamen sessizliğe gömüldü. Artık Emir'e bir şey kabul ettiremeyeceğini biliyordu. Pazar günü konser için anlaştığı kültür derneğiyle de konuşup her şeyi iptal ettirmek zorunda kalacağını bilmenin tedirginliği kaplamıştı içini şimdiden. Bir umut ışığı ararcasına Emir'e baktı. Yüz hatların da ki gerginlik kömür karası gözleri yakmıştı. Geniş alnında beliren çizgiler içinde kopan fırtınaları haberdar eder gibiydi. İnce uzun parmakları direksiyonu sıkmıştı bütün öfkesini direksiyondan çıkarırcasına. Hakan sessiz kalmanın daha iyi bir fikir olduğunu düşündü. Emir'in kararlarını yürütüyordu kendisi sadece Emir yerine karar veremezdi. Verse bile bunun Emir için pek bir anlam ifade etmediğini biliyordu.

Emir arabayı sokağa park ederken "Giderken alırsın arabayı" dedi anahtarları çıkartıp Hakan'a verdi. Arabadan ceketini alarak indi. Hakan'ın yanına gelmesini beklemeden bahçeye yöneldi bahçedeki yasemin kokusunu içine çekti. Son bahar geliyor, dedi fısıltıyla. Ağaçların kararan havada daha bir heybetlenişlerine baktı. Aydınlıkta korkuyla yapraklarına gizlenen heybetli yaratıklar karanlıkta kahraman kesiliyorlardı insanlar gibi. Sonra benzetişini düşündü. Belki böyle olanlar insanlardır dedi kendinden emin olarak. Bir kadın sesi duyarak arkasını döndü. Kadının gömleğinden taşan göğüslerine baktı.

Kadın heyecanla " iyi akşamlar Emir Bey" diyerek atıldı tam karşısına koğuşlanmak ister gibi.

Emir kadının yüzüne baktı. Kısacık kesilmiş saçları ela gözlerini daha irileştirmişti. Emir bu heyecanla parlayan gözlere alayla gülümseyerek "Evet"dedi daha fazla kelime tüketmenin külfet olacağını düşünerek.

Nil elini uzatarak "Ben Nil KARAYEL Gazeteciyim. Sizinle bir röportajımız vardı."

Emir "Tamda sırasıydı" diyerek yüzünü eve çevirdi. Gazeteciden kurtulup biran önce eve girmek istiyordu. Hakan'ın gereksiz organizasyonları ve onun dikte vererek kontrolü ele almak istemesinin verdiği gerginliği duş alarak atacağını düşünürken karşısında ki kadın sürpriz olmuştu.

Nil " Fazla vaktinizi almayacağıma söz veriyorum" derken Emir'in gözlerine baktı yalvarırcasına. ünlü piyanistle röportaj yapmak için çok fazla emek harcamıştı. Şuan yılgın gözlerle kendisine bakan erkeği ikna edebilecek bir tür tılsım bulmak istiyordu evrenden. 

Emir kadının masum mimiklerini ti'ye almak istercesine"Başla o zaman" cümleyi söylerken ki kullandığı ses tonunu umursamamıştı. 

Nil'in bakışlarına şaşkınlık eklenmişti. Emir Orçun'nun   tuhaf davranışlarının olduğunu duymuştu daha önce bir çok kez magazin dünyasında. O yüzden gelirken kendini her şeye hazırlamıştı. Aceleyle çantasından ses kayıt cihazını çıkararak daha önce hazırladığı sorulardan aklına ilk gelen soruyu dudaklarının arasından çıkardı. " Emir Bey magazin dünyasında kadınlara düşkünlüğünüzden bahsediliyor. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?"

Emir az önceki Hakan ile atışmasının hararetinden bu soruyla sıyrılmıştı.Duş alma fikrinden daha iyi gelmişti bu soru gülümsedi düşüncelerine "Kadınlardan başka konu mu var dünyada" derken zihni kadınların olmadığı bir hayatta neler olacağını düşündürtürmüştü ister istemez.

Nil yüzünde düşünceli bir ifadeyle "Bu aynı zamanda hayatınızda biri olduğunu da ifade eder değil mi?"

Emir "Birden fazla"dedi kestirip atar gibi.

Nil " Bu kadar açık ve çapkın konuşmalar yapmanız hayatınızdaki kadınları rahatsız etmiyor mu?"

Emir evine doğru ilerlerken "Böyle bir konumda değiller" derken sıkıldığını açıkça ifade etmişti tavırları.

Nil " Hayatınızdaki kadının nasıl biri olmasını isterdiniz?"

Emir bir kahkaha attı " Kadın olması yeter"

Nil" Âşık olacağınız kadın da hiçbir özellik ayırt etmiyor musunuz?"dedi

Emir ses tonundaki vurguya güldü. Ardından Nil'in gözlerine baktı."Bu kadar büyütme güzelim aşkı ardı önü seksi süsleme sanatıdır aşk" Kapının ziline bastı.

Nil " Yani aşkın varlığına inanıyorsunuz?" Emir'in yüzünde alaylı gülümseme devam etmekteydi. Kapının açılmasıyla bakışları kapıya yöneldi.

Nil telaşla " Devam edeceğiz değil mi röportaja"

Emir içeriye doğru birkaç adım attı "Bunda sonrasını senin hayalperestliğine bırakıyorum" diyerek içeri girdi...

Nil bir süre kapının yüzüne kapanmasının etkisini yaşadı. Yakışıklı olması, eserlerinin takdir toplaması, memleketin sayılı zenginlerinden olması içine bir iyilik, insaniyetlik eklememiş diye düşündü. Yinede artıları bu yönünü o kadar önemli kılmıyordu.

Nil, Emir'in bakışını düşündü yüzü bile yeterdi ona âşık olmaya. Karşısında durduğu kapıya baktı. İnsanı hayal kırıklığına uğratıyor yine de, dedi fısıldarcasına.

Vote vermeyi unutmazsanız çok sevinirim

Birde ufacık bir yorum ? *-*

Aşk KoleksiyoncusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin