Emir alaylı gülerek "Bana annelik mi yapacaksın?
Sakinliğini koruyordu hala. Emir'in sakinleşmesi gerekiyordu her şeyi anlayabilmesi için "Emir!" diyebildi sadece.
Emir elindeki viski şişesini ayaklarının dibine bırakarak " Neden babamla yatarken sana dokunmama izin verdin. Çok mu hoşuna gitti bu duygu?"
Derya Emir'in başını avuçları arasına aldı. " Soruları hep ben sorduğum zaman iç sesim gibisin diyordun. Nasıl bir duygu olduğunu bu kez bana aşılıyorsun."
Emir Derya'nın dudaklarını kavradı. Damağında ki bira kokusunu alabiliyordu. Karşılık alamadığı dudaklara daha bir asıldı. Alt dudağı dişleri arasında eziyordu. Acı çektirmekten çok günahın tadını çıkarmak istiyordu.
Derya'nın soğuk nefesinde olmak şuan için sığındığı bir limandı.
Derya'yı kendisine çeken duyguyu keşfedebiliyordu artık: Günah...Emir dudaklarını dudaklardan çekti. Karşılık alamadığı dudakların daha önce verdiği karşılıkları düşündü biran. " Bursa havası mı yaramadı sana yoksa babam mı?"
Derya başını geriye doğru iterek " Bana sen yaramıyorsun Emir"
Emir bir kahkaha attı. " Bana karşı duygularını aldırdığını sanıyordum"
"Neden buradasın Emir. İstanbul'a dönmelisin. Hem de vakit kaybetmeden."
Emir Derya'nın saçına parmaklarını daldırdı. " Babamın yanında bana kur yapamayacağın için mi İstanbul'a gitmeliyim."
Derya ses tonuna öfkesini katarak " Hayır aptal! Sen şuan burada bana asılırken Uğur Tanrıyar'ın kızına vermiş olduğu CD den dolayı"
Emir karşısında öfkeyle kendisine bir şey anlatan kadını kendisine çekti. Dudaklarını kavradı. Tutkuyla dilini Derya'nın diline dolarken sessizlik o anın şahidi oluvermişti.
Derya Emir'in dudaklarından dudaklarını çekmeye çalışırken tıslama şeklinde " Arzum, lobide ki görüntüleri izlemiş olabilir"
Emir dudaklarını yaladı. " Hangi görüntüler bunlar" -diyerek Derya'yı kucağına oturtturdu.- " Senin kucağıma oturduğun sahneler mi?"
Derya Emir'in kucağına oturmaktan rahatsız olduğunu göstermek istercesine kıpırdandı. " Umurunda değil mi Arzum"
Emir Derya'nın eşofmanın fermuarını açarken " Umurumda değil. Ne Arzum ne babam ne de senin düşüncelerin"
Derya başını olumsuz anlamında salladı. " Bundan pişman olmayacak mısın?"
Emir " Hayır. Sende pişman olmayacaksın o yüzden içinde bana ait olan isteklerini dışarı çıkart."
Derya'nın eli Emir'in gömleğine kaydı. " Seni uyardım."
Emir Derya'yı karşıda ki genişçe koltuğa yatırırdı. Eşofmanın altından kurtulurken Derya'nın bacaklarını omuzlarına aldı. Bacaklarının arasına gitti başı. Dili ıslanmış vajinada geziniyordu. Her bir dil darbesi Derya'nın daha çok tahrik olmasını sağlıyordu. Emir'in saçına daldırdı ellerini Derya. Saçından çekerek Emir'i üzerine çekti. Dudağını kavrarken " Emir" tutkunun tamamen sardığı dudaklardaydı dudaklar. Büyük bir açlıkla birbirinin dudaklarını kavramışlardı. Uzun bir süre birbirlerini bu kadar arzularlarken şimdi birbirlerinin olma zamanındaydılar. Dudakları birbirlerine kenetlenmişti. Ne kadar zamandır öpüşüyorlardı farkında değillerdi ama dudakları uyuşmaya başlamıştı artık. Derya, Emir'in dudaklarını yaladı. Bir nefes aralığı almak istercesine... Gözlerini kapattı. Dudaklarının uyuşukluğunun ve aldığı zevkin tadına varmak istiyordu. Vücudunda Emir'in ellerini hissetmek ise daha büyük bir haz veriyordu. Kurumuş dudaklarında dilini gezdirirdi.
Emir gözlerini kapatmış zevkin doruklarında ki kadının üzerinden doğruldu. Gömleğinin düğmelerini hızlıca açtı. Gömleği omuzlarından düşürürken Derya'nın bacaklarını açıp kapatmasını ve davetkâr davranışlarını izlemekten tahrik oluyordu. Kemerini aralayıp pantolonu düşürdü ayaklarının dibine. Ardından Derya'yı çekti kendine. Geniş koltuklarının yanı sıra zemin ile tavanın mesafesinin dar oluşu alanın kısıtlıyordu. Eşofmanı çıkardı üzerinden Derya'nın tekrardan geniş koltuklara yatırmanın zor olacağından arabanın sürgüsünü açarak Derya'nın başını dışarı doğru sarkıttı.
Derya'nın eli kendi vucudunda gezindi. Vücudunda kalan tek şey olan sutyenin kopçasını çıkararak arabanın içinde kendisini izleyen Emir'e attı. Doğrulttuğu vücudunu tekrardan arabadan aşağıya sarkıttı. Gergin vücutta göğüsleri sıkılaşarak meme uçları dikleşmişti. Eli kendi meme uçlarını çimdikliyordu. Aldığı zevkle inlerken saçları kum üzerinde dalgalanıyordu.
Emir kendisinden geçmiş kadının daha da zevk alması için sertleşmiş organını vajina da gezdirmeye başladı. Vajinanın dudaklarının arasında yavaşça git gel yapıyordu. Sulanan vajinanın içine girmemek için zor tutuyordu kendini. Lakin Derya'nın içime gir diye yalvarmasını istiyordu. Zevk suları bacaklarına doğru akmaya başladı. Emir Derya'nın içine girmemek için kalçalarına tırnaklarını geçirdi. Dayanamayacağını düşünmeye başlamıştı.
"Emir" sesiyle dikkatini Derya'ya verdi. Derya dudaklarını yalayarak " Hadi gir içime" dedi. Aldığı hazzı tamamen içinde hissetmek istiyordu.
Bacaklarının arasında zevkten sulanan vajinaya bastırdı sert aletini. Derya'nın iniltileri kulağına bir tür yeni keşfettiği beste gibi geliyordu. İniltiler kesik kesikti. Emir içlere doğru ilerlerken ses şahlanmıştı. Yankılanan sese kendi sesi de karışmıştı. Doruk noktasında bu kadar uzun süre kalabileceğini keşfetmenin yanında Derya'nın hayallerinde yaşattığından daha arzulu olduğunu fark etmişti.
Vote vermeyi unutmazsanız sevinirim
Bir de ufacık bir yorum *-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Koleksiyoncusu
RomanceEmir Orçun isimli ünlü piyanistin hayatı gitmiş olduğu resim sergisinde ki Arzum Dila Tanrıyar isimli bir kadınla tanıştıktan sonra sıradışı bir hal alır. Hayatını uç nokta da yaşayan çapkın piyanistin hayatı yine hayatı uç noktalarda yaşayan ressa...