Arabasına bindi eve gitmek istemiyordu. Bu ilk günüydü ve mutlu olacağı bir şeyler yapmak istiyordu.
Bugün kendini ödüllendirecekti. Aslında bunu tek başına yapmak istemiyordu. Mutluluğunu paylaşmalıydı. Telefonunu çıkararak Arel'i aramaya karar verdi. Birden Arel'i aramak yerine internetten evinin adresine baktı. Aslında Arel hakkında bilgi yığının ortasına düşmüştü hakkında ne çok şey yazıyordu. İş dünyasında parlayan bir isim olmasına şaşırmamak gerekti. Adresini kaydederek arabasını çalıştırdı. Caddelerin boş olmasından faydalanarak hızını artırmıştı ta ki açık bir fırın görene kadar. Birkaç poğaçayla simit alarak tekrar hareket etti.Hava aydınlanmaya başlamıştı artık. Güneş çarşafın içinde huysuzlanan çocuk gibi bulutları üzerinden çekiyordu. Uyanmaya hazırdı. Ve kendini herkese göstermeye. Bunun için fazla sabırsızdı. Geceden kalma bir rüzgâr yine de Arzum'a kendini hissettiriyordu. Son ayaz kırıntıları da güneşin hükmüne boyun eğmek zorunda kalacaktı. Hayatta olduğu gibi her şey bir güç göstergesinden ibaretti. Bir dem sonra gecenin hükmü başladığında her şey yine tepe taklak olacaktı. Ama hiçbir şeyin geceyle gündüz kadar tatlı atışması olamazdı. Bu tezatlığı, kavgayı seviyordu.
Vote vermeyi unutmazsanız sevinirim
Bir de ufacık bir yorum *-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Koleksiyoncusu
Roman d'amourEmir Orçun isimli ünlü piyanistin hayatı gitmiş olduğu resim sergisinde ki Arzum Dila Tanrıyar isimli bir kadınla tanıştıktan sonra sıradışı bir hal alır. Hayatını uç nokta da yaşayan çapkın piyanistin hayatı yine hayatı uç noktalarda yaşayan ressa...