Emir, Arzum'u düşünerek binmişti arabaya. Şüphelenmesine rağmen susmuştu.
Ne diyebilirdi Arzum'a, nasıl bir açıklama yapmalıydı. Elbet görüşmeden sonra anlatmalıydı bir şeyler.Telefonunu çıkartarak Derya'yı aradı. Bir şey demesine fırsat vermeden "Buluştuğumuz cafede bekliyorum" cevabını duymadan kapattı.
Arabayı cafeye doğru sürmeye devam etti. Uğur kendisini nasıl bulmuştu acaba? Bunu biran önce Derya'ya sormalıydı. Kendisiyle ne konuşacaktı ki? Kızıyla beraber olduğu için kutlayacağını sanmıyordu. Azarlama içinde yanlış bir yoldu. Neden sadece kendisiyle görüşecekti?
Cafeye yakın bir yerde arabayı park ederek cafeye geldi. Ortalarda bir masa seçerek bir kahve söyledi. Aç olduğunu çoktan unutmuştu.
Saatine baktı 13.00 idi. Bekleyebilirdi. Gelen kahvesini yudumlamaya başladı. Derya'nın hemen gelmesi gibi bir umuda kapılmanın yanlış olduğunu bir saat bekleyince fark etti. İçinden küfür ediyordu. Telefonu çıkardı kotunun cebinden. Son aranan numaralardan tekrardan aradı Derya'yı telefonu uzun uzun çaldırdı. Uzun çalışın ardından meşgule alınması Emir'i delirtmişti.
30 dakika daha sabret. Mesafesini bilmiyorsun diye telkinde bulundu kendi kendine. Bekletilmeye alışkın olmaması sinirlerinin bozulmasına sebep oluyordu. Beşinci sade kahvesinin de son demlerindeydi. Gözlerini kapıdan ayırmıyordu.
Girişte kendisine doğru yaklaşan Derya'yı süzüyordu. Mini bir kot eteğin üzerine beyaz bir tişört giymişti. Topuklu ayakkabılarında ki taş işlemelerle eteğin üzerinde ki taş işlemeler aynıydı.
Masada kendisini izleyen Emir'e gülümseyerek " Umarım çok beklememişsinizdir"
Emir " 1 saat 13 dakika yeterince uzun geldi bana." Öfkesini kontrol altına aldığı için ifadesizce.
Derya gülümseyerek Emir'in elini sıktı "Buluşmak isterken benim fikrimi de almalıydın"
Emir Derya'yı göz ucuyla tekrar süzdü. "Sanırım kimin için çalıştığınızı unuttunuz."
Derya " Konu nedir Emir Bey"
"Uğur Tanrıyar seninle temasa geçti mi?"
Derya " Siz bir kurgu istemiştiniz kurgunun içindesiniz şuan Emir Bey"
Emir öfkesini dizginlemek istercesine " İlk temasa kim geçti? Ve neden benim haberim yok. Beni bilgilendirmen gerekirdi."
Derya " İzlendiğinizi fark etmiş olmalısınızdır diye bilgilendirme gereği duymadım"
Emir " Bana karşı daha profesyonel davranın lütfen yoksa acemi bir kız çocuğu olduğunuzu düşüneceğim."
Derya " Haklısınız Emir Bey üzgünüm"
"Üzgünsünüz öyle mi? Bence bundan fazlasını hissetmelisin. Uğur Tanrıyar olacak adam beni arıyor ve ben o arayana kadar her şeyden habersizim. Bu adam benim telefonuma nasıl ulaştı. Ve neden görüşmek istiyor. Avcıyken bir anda av oluyorum ve sen yalnızca üzgünsün öyle mi?
" Telefonunuzu ben verdim Kaan beye. Eski bir arkadaşımdır kendisi. Uğur bey sizi araştırması için Kaan'la irtibata geçmiş. Karşılıklı bilgilerimizi çek ettik."
"Hayal kırıklığına uğrattın beni. Kimin için çalışıyorsun Uğur 'a mı bana mı?"
Derya gülümsedi. " Bir hayal kırıklığı yok bir sorun da yok. Yalnızca dostça bir sohbet olacak. Damadını tanımak isteyen bir kayınpeder var"
"Benim yerime de mi karar vermeye başladın."
Derya gülümsemesini bozmadan " Tanışmak istediğinizi siz söylediniz verdiğiniz emirler dışına çıkmadım"
"Bilgi eksikliği, haber vermeden bilgi aktarımı ve hissetmem gereken duygular konusunda direktif"
Derya " Farkındayım gerginsiniz fakat biraz da iyi yönden bakın şuan istediğiniz sorulara ulaşmak için bir fırsat çıkıyor karşınıza"
"Hala mı direktif"
Derya " Direktif mi? Benim ki yalnızca öneri Emir Bey biz aynı taraftayız unuttunuz mu?"
"Ve hala."
Derya gülümsedi. " Peki sustum"
"Bu bir özür şekli mi?"
Derya " Özür dilememi istiyorsanız evet benim için sorun değil Emir Bey."
Emir alaylı güldü. " Bu Kaan ile yapılan bilgi aktarımında işe yarayan bilgi öğrendin mi küçük hanım"
Derya "Farkındayım biraz ileri gittim haberdar etmeliydim sizi. Özür dilerim. İzmir 'e ayak bastığınız andan itibaren izlendiğinizi, Uğur Beyin sizin geçmişinizi araştırdığını, kızının rahatsızlığını araştırdığını biliyoruz"
Emir masanın üzerinde duran kolu kavradı. " Biliyorsun" dedi dişlerini bileyerek. " Ben şuan öğreniyorum bu ne demek biliyor musun aptal kız şuan ben Uğur Tanrıyar karşısında sayende hazırlıksızım." Bileğe tırnaklarını geçirdi. Karşısında acı çeken gözler görmek istercesine Derya'nın gözlerine baktı.
Donuk ve hiçbir acı belirtisi görmeyen gözlere inat daha da sıktı bileği. Bileğin kırılacağını düşündü. Kendi tırnaklarının birbirlerine değdiğini hissediyordu. Kolu savururcasına bıraktı.
Derya koltuğa bıraktığı çantayı araladı. Birkaç dosya birkaç CD çıkardı. " Siz yalnızca bilgi istiyorsunuz Emir Bey bilgiler burada bulunan evraklar da. Sizin bana ihtiyacınız yok siz bir kukla istiyorsunuz benim görevim bu değil."
"Benim yanımdaysan bunu görmek isterim" dedi evrakları kendine çevirdi.
Derya çantasında ki notebook'u çıkartarak Emir'e uzattı. " Size kolay gelsin Emir Bey diyerek kalktı.
" En başta yapman gerekenleri şimdi yapman seni affettirmez küçük hanım"
Derya gülümseyerek "Buna ihtiyacımın olduğunu sanmıyorum." Dedi uzaklaşırken.
Emir, Derya'nın düşüncesizliğine kızsa da şimdi biraz olsun rahatlamış gibiydi. Evraklara baktı. CD yi bilgisayara taktı. Sorgu odasına aitti görüntüler. Uğur Tanrıyar olduğunu düşündüğü adam iki polisin arasındaydı. Sorulara soğukkanlılıkla cevap veren adamın sessizliği korkutuyordu. Genellikle sessiz kalan adamın sorulara hep aynı cümleler kullanıyor olması da dikkat çekti. Sanki biri tarafından ezberletilmişti cümleler...
Diğer CD de ise Su Erol ile birlikteliği boy gösterdiği davetler vardı. Kendisi ile yapılan röportajlar da yer alıyordu.
Evraklarda ki bilgileri okurken bazı satırların fosforlu kalemle altını çizildiğini fark etti. Önemli olduğunu düşündüğü satırları okumaya başladı. Biyografileri özenle okudu. Her ayrıntıyı bilmek istiyordu.
Derya 'nın klasörün üzerine kendi el yazısıyla " El ve jest hareketlerinden prof. Nihat dal'ın kişilik analizi" klasörü aralayarak raporu okudu.
Gözlerini kapattı. " Ödevine iyi çalışmış" gülümsedi kendini rahatlamış ve hazırlıklı hissederek.
Vote vermeyi unutmazsanız sevinirim
Bir de ufacık bir yorum *-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Koleksiyoncusu
RomanceEmir Orçun isimli ünlü piyanistin hayatı gitmiş olduğu resim sergisinde ki Arzum Dila Tanrıyar isimli bir kadınla tanıştıktan sonra sıradışı bir hal alır. Hayatını uç nokta da yaşayan çapkın piyanistin hayatı yine hayatı uç noktalarda yaşayan ressa...