Arzum adreste yazan siteye girerek arabasını garaja park etti. Hangi blokta oturduğunu bularak zillere baktı. En üst zilde Arel Çağın ismini bulunca gülümsedi. Ama basıp basmamakta kararsız kalmıştı.
Hava aydınlanıyor olsa da hala uyuyor olabilirdi. Belki de bu durumdan rahatsız olacaktı. Kendini davet edecek kadar müsait bir durumda değilse bir bayanla geçirmişse geceyi çok utanç verici olabilirdi. O zamanda kapıdan dönerim diye düşündü. Yine de gidemiyordu parmağı zile. Arkasından gelen sesle irkildi."Zille aranızda bir ilişki mi var" Arzum utançla elini alnına götürdü. Tam arkasını dönmüştü özür dileyecekti ki sesin sahibinin Arel olması fikrinden vazgeçirdi.
Sabah koşusu yapmış olmalıydı üzeri terden sırılsıklam olmuştu. Hangi insan uykusundan feragat edip bu saatte koşardı ki. Arel'e gülümseyerek "Hiç tipim değil – elindeki paketi kaldırarak salladı – Eğer biri benimle kahvaltı yapmayı reddederse vakit geçireceğim bir tek bu zil kalıyor geriye"
Arel kapıyı açarken "Zil için kendimi feda etmeliyim o zaman" açtığı kapıyı tutarak Arzum'u içeri davet etti. Asansöre yönelirlerken "Seni hangi rüzgâr attı –merakla ilave ediverdi- "Evimi nasıl buldun sen?"
25. katın tuşuna basışını izleyerek "Hiç zor olmadı evini bulmak ve yeni bir güne başlarken mutlu bir yüz görmek istedim."
Arel yüzündeki ter damlacıklarını elinin tersiyle iterek "Bu insanın ben olmasına sevindim."
"Senin bu saatte dışarıda işin neydi. Ben bir kızla seni basmayı hayal ederken... Hayal kırıklığına uğradım."
Yüzüne büyük bir gülümseme yayıldı "Ben sandığından daha mutasıp biriyim." Asansörün kapısını açarak "Geldik" dedi.
Beraber eve geçtiler. Arel "Evime hoş geldin" gülümsedi.
Arzum evden gözünü alamadı biran. Çok modern döşenmişti. Her taraf beyaz mobilyalarla kaplanmıştı. Bir tek sehpanın üzerinde ve evin çeşitli yerlerinde duran menekşeler hariç. "Çok güzel evin" hayranlığını belirterek...
Arel "Teşekkür ederim. Rahatına bak lütfen. Bir duş alsam sorun olur mu?"
Arzum "Acele edersen ve kahvaltıyı hazırlamama izin verirsen sorun olmaz"
"Sıkı bir pazarlık... –eliyle Amerikan tarzı mutfağı işaret ederek- "Orayı kullanabilirsin."
Arel'in gitmesiyle mutfağa geçti. Her yerin bu kadar beyaz olması sonsuzluk gibi derinlik hissi yaratıyordu. Beyaza takıntılı olup olmadığını düşündü ve mutfak masasındaki menekşeye bakarken neden sadece evde bu çiçeğin olduğunu...
Dolaptan bulduğu kahvaltılıkları çıkartarak masaya yerleştirdi. Bardakları ve çatalları çıkartırken evin bir erkek için fazla düzenli olduğunu görebiliyordu. Her şeyin yeri kolay bulunuyordu ve kullanımı çok rahattı. Çayı da demleyerek masaya aldı. Getirdiklerini de bir tabağa hazırlayarak işini bitirmişti.
Salona geçti tekrar. Devasal pencerenin önünde durarak şehri ayakları altına seren manzaraya baktı. Arel'in işinde başarısının bu kadar yüksekte oturmasıyla alakalandırmaya çalıştı. Bu düşüncesi kendini de gülümsetmişti. Arel'in idealistliği hoşuna gidiyordu. Bütün gün bu manzara karşısında kalabilirdi. İnsanın böyle bir evi olduktan sonra nasıl burayı terk edip işe gidebilirdi ki. Kollarını kaldırarak gerindi. Yorgunluğunu ve uykusuzluğunu hissetmişti biran. Kanepeye oturarak gözlerini kapattı. Zihninde perisinin dokunuşu ve bu harika manzara vardı. Gerçekten peri denilen varlığa inanabilirdi bugünü çok güzel başlamıştı. Sakin ve huzurlu... Aylarca zihninin ve bedeninin yorgunluğunu yenice hissediyor gibiydi. Neyse ki tatlı bir hissedişti. Artık kendine acılarından ve korkularından uzak bir yol çizebilecekti.
Yüreğini kaplayan huzur bedenini gevşemesini sağlamıştı. Ve neden sonra uykuya daldığını bile fark edemeden derin bir düş âleminin kapılarını araladı.
Vote vermeyi unutmazsanız sevinirim
Bir de ufacık bir yorum *-*

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Koleksiyoncusu
RomansaEmir Orçun isimli ünlü piyanistin hayatı gitmiş olduğu resim sergisinde ki Arzum Dila Tanrıyar isimli bir kadınla tanıştıktan sonra sıradışı bir hal alır. Hayatını uç nokta da yaşayan çapkın piyanistin hayatı yine hayatı uç noktalarda yaşayan ressa...