Aşk Koleksiyoncusu

51 - İkinci Reddediliş

Kahvaltı için otel lobisine indiklerinde mükellef kahvaltının yanında masa da bulunan hediye paketine baktı Arzum.
Anlamsızca bakışlarını Emir'e dikti. Emir gülümseyerek " Ufak bir sürpriz umarım beğenirsin."

Arzum masa da bulunan hediye paketine baktı. Çok merak etmişti. Paketi büyük bir hevesle açtı. İçinden çıkan profesyonel fotoğraf makinesine görünce sevinçten bir çığlık attı. " Çok teşekkür ederim aşkım" diyecek başka cümle düşünmeyi bırakmış fotoğraf makinesini incelemeye koyulmuştu.

Emir Arzum'un elinden fotoğraf makinesini alarak " Kahvaltıdan sonra balım. İlk önce kahvaltı..."

Arzum gülümseyerek " Farkında mısın sen de alıştın kahvaltıya."

Emir gülümseyerek " Beni nelere alıştırdın kahvaltı da ne..."

Bu sırada çalan telefon sessizlik oluşturdu aralarında. Emir telefonu açtı. Karşısında konuşan kişiyi dinlerken Emir'in mimik işaretleri değişiyor şekilden şekile giriyordu. Telefonu kapattığında;

Arzum " Kötü bir şey mi oldu."

Emir biran telefonda duyduklarını tasarladı zihninde. Arzum'a anlatamayacağı için aklına gelen ilk yalanı söyledi. " Benim başıma sürekli bela açan kim var ki güya İngiltere'ye gidecekti"

Arzum " Yapabileceğim bir şey var mı aşkım."

Emir başını olumsuz şekilde sallayarak " Yok balım. Ama seni kısa bir süre yalnız bırakacağım."

Arzum gülümsedi " Hiç sorun değil aşkım ben de biraz çalışırım -fotoğraf makinesini eline aldı- " Çok güzel kareler yakalayacağımı hissediyorum."

Emir gülümsedi " Akşam bakarım yakaladığın karelere aşkım"

Arzum "Gitmeyi planlamıyor muydun sen?"

Emir "Haklısın aşkım benim kaçmam gerek en kısa zaman da görüşürüz."

Emir otelden ayrıldı. Arabasını otoparktan çıkarırken Derya'yı aradı. Derya'nın telefonları açmaması sinirlerini bozmuştu. Derya'nın kaldığı otele doğru kırdı direksiyonu. Aklı gelen telefon konuşmasındaydı. Uğur'un Arzum ile tanışmak isteyeceğini hiç düşünmemişti. Bir yolunu bulup bunu engellemeliydi. Derya'nın bunu engelleyebileceğini düşünerek rahatlamaya çalıştı.

Resepsiyon görevlisine 'Derya'nın odasını sordu. Derya'nın odasının kapısında durdu. Kapıyı art ardına arka arkaya çaldı birkaç kez.

Derya'nın kapıyı açmasıyla göz göze geldiler. Derya'nın ıslak bedenine sardığı havlu o an oraya neden gittiğini unuttu. Derya'nın kendisine çekenin ne olduğunu düşünmeye başladı farkında olmadan.

Derya " Kapıda beni izlemeye ne kadar süre devam edeceksiniz?"

Emir gülümsedi "İçeri davet edene kadar bakabilirim"

Derya kapıdan çekildi. Emir 'in içeri girmesi için. Emir içeri girerken Derya " Buraya teşrif etmenizin sebebini öğrenebilir miyim?"

Emir zihnini taradı. " Arzum" dedi. Gözleri Derya'nın havludan taşan göğüslerine kayarak... Ardından derin bir nefes aldı. " Uğur Tanrıyar Arzum ile tanıştırılmak istiyor."

Derya gülümsedi. " Sorun ne? Siz de Uğur ile Arzum'u tanıştırmak istemiyor muydunuz?"

Emir düşünceli " Bu ararlar neyin doğru olduğunu karıştıracak durumdayım."

Derya dolabın çekmecelerinden bir tanesini açarak içinden küçük bir havlu çıkardı. Saçlarına havluyu sararken üzerine doladığı havlu yere düştü. Derya bacaklarını havludan kurtarıp dolabını açarak gri stramtez kesim bir elbise geçirdi üzerine. Çekmeceyi açtı çekmeceden beyaz taygayı elbisenin altına geçirdi. Derya komedine doğru ilerlerken Emir'e;

" Uğur ile Arzum'un tanıştırılması Arzum için nasıl olacağını düşünmelisin bu konuyu da benimle değil psikologu ile görüşmen daha mantıklı olur"

Emir gülümsedi " Benim çekim alanıma girmekten mi korkuyorsun her an benden uzaklaşmaya çalışıyorsun"

Derya Emir 'e doğru yayvan adımlar attı. Emir'e yaklaştığında " Siz benim çekim alanıma girmiş durumdasınız." Gözleri Emir'in pantolonundan belli olan sertleşmiş organındaydı.

Emir gülümsedi. " Neden beni çekim alanına almak için türlü türlü oyunlar oynuyorsun?"

Derya Emir'in gömleğinin yakasına dokundu. " Sen de benim oyuncağım olma o zaman"

Emir biran afalladı. Kendisini oynanan bir oyuncak olarak gören bir kadının karşısında susmayı yediremiyordu. Alt dudağını dişleri arasına aldı. Dudağını geviyordu. Derya'nın kendisi üzerine üstünlük kurmasına izin vermiş olmasına şaşırıyordu. Sinirlerini kontrol altına alamayarak " Sen ne sanıyorsun kendini" dedi. Derya'yı kendisine çekti. Dişleri bu kez Derya'nın dudağındaydı. Derya'nın dudağını deşiyordu. Ağzına demir kokusu geldi. Kendini çekti Derya'yı iterek.

Derya'nın hissizce kendisini izlemesi daha bir şaşırtmıştı. Kontrolünü hiç kaybetmemişti.

Emir " Nesin sen ya?" karşısında ki kadının soğuk bakışlarının kendini tahrik ediyor olması kendi benliğinde kendisiyle savaşmasına sebebiyet oluyordu.

Derya dudaklarını yaladı. " Bugünkü önemli görüşmemiz sonlandığına göre gidebilirsiniz "

Emir " Bu aralar zihnimi meşgul ediyorsun."

Derya alaylı ve umursamaz bir tavırla " Sizin de zekânız çok sığ bu kadar çabuk karıştığına göre."

Emir " Benimle eğlenmeyi kes istersen" dedi öfkeden gözleri dönmüştü.

Derya " Sen de beni bir seks objesi olarak görmekten vazgeç" dedi. Sesinin Emir'in sesine bastırmasına aldırmadan... Bakışlarını Emir'e dikti. " İstediğin beni yatağa atmak ve egonu tatmin etmekse bunun için zekânı kullan önünde ki aleti değil."

Emir Derya'nın bakışlarında öfke ve hissizliğinin karşısında donuklaştı. " Zekâmdan şüphe mi ediyorsun" sesinde ki öfke tomurcuklarını dağıtarak.

Derya gözlerini Emir'in gözlerinden çekip tavana odakladı. " İstediklerini süsleyecek kadar zekisin."

Emir " Sen de isteklerimden ustaca kaçacak kadar."

Derya kendisiyle konuşuyormuşçasına " Buraya neden geldiğini unutacak kadar basit bir erkekle konuşmak bile beni rahatsız ediyor."

Emir öfkesini kontrol altına almaya çalışarak " Bana buraya neden geldiğimi unutturacak kadar seksi olman benim suçum mu?"

Derya bir kahkaha attı. Kahkahasında duygudan eser yoktu. " Konuşmamız daha basitleşmeden git odamdan."

Emir " Bu beni ikinci kez reddedişin" Sesi kırgın çıkmıştı.

Derya mimiklerini kontrol altına aldı. " Ünlü piyanisttin hata yapmasına izin vermiyorum Emir Bey sizin iyiliğiniz için."

Emir Derya'nın odasından çıktı kapıyı hızlıca çarparak. Geri de bıraktığı kadının her cümlesini hafızasından silmeye çalışıyordu.

Vote vermeyi unutmazsanız sevinirim

Bir de ufacık bir yorum *-*