Yol boyunca kimi zaman tedirgin kimi zaman şaşkın kimi zaman sevinçli olan kadın şuan ise derin bir uykudaydı.
Uykusunda bir savaş verdiğini yüzünde ki mimiklerden anlaşıyordu. Yüzler yine rahat bırakmıyor olmalıydı. Bileğinde ki saate odakladı gözlerini. Verdiği randevuya gecikeceğini düşünerek yatağın kenarından kalktı usulca. Arzum'u uyandırmak istemiyordu. Arzum 'un yaşadığı duygu karmaşasına dayanamamış olan vücudu kendisini uykuya vermişti.Odadan çıkarken son derece dikkatliydi. Resepsiyona indiğinde masada ki resepsiyon görevlisine 568 nolu oda da bulunan bayanın uyandığında kendisine ulaşmalarını ve kahvaltısını odasına çıkarmasını rica etti. Ardından kat görevlisinin kulağının 568'ncı odayı dinlemesini olası bir ses ya da çığlık da müdahale edilmesini ve o an kendisine haber verilmesinin talimatını verdi otelden çıkarken.
Arzum'un şuan içinde bulunduğu ruh âlemi kendisini korkutuyordu. Elinden gelse yanından birkaç saniye bile ayrılmak istemiyordu. Lakin elinden gelenin en iyisini yapmak için Arzum'u yalnız bırakması gerekiyordu. İçinde bulunduğu duruma lanet etti.
SAAT: 9.00 İdi. Gaza biraz daha yüklendi. Kollarında ki yorgunluğu bütün gün araba kullanmasına yordu. İyi bir masaja ve derin bir uykuya ihtiyacı olduğunu hissetti. Fakat vakti dardı. Ayarladığı dedektifle randevusuna yetişmesi gerekiyordu.
Bütün bu olay örgüsü bittiğinde Arzum'la bir dünya turu yapmayı hayal ederek kendini motive etmeye çalıştı. İyi hayallere ihtiyacı vardı dinç olabilmek için. Arzum'la geleceğe yönelik hayaller kurmak kendini motive ediyordu. "Aşk buysa eğer ben aşığım" dedi. Sesi arabada yankılandı. Kendisine anlam veremiyordu. Duru da hissettiklerini aşk olarak değerlendirmişti her zaman ama şuan hissettikleri aşkın boyutunu değiştirmişti ya da düşüncelerini.
Önünden geçtiği tabela düşüncelerini askıya aldı. Arabasını cafenin otoparkına park ederek cafeye geçti.
Gözleri masaları tarıyordu. Esrarengiz, tuhaf giyinişli bir adam arıyordu fakat masalar da zihninde ki eşkâle ait bir kişi bulamıyordu "Emir Orçun" cümlesiyle başını çevirdi. 1.75 boylarında sarışın, mavi gözlü kıvırcık uzun saçlı yüzünde samimi bir gülümsemeyle kendisine elini uzatan bir kadın görünce şaşkınlığını gizleyemedi. Ardından hayranlardan birisidir herhalde diye düşünerek " Kusura bakmayın bir randevum var ve yanımda imzalı fotoğraf taşımam iyi günler" diyerek masalara bakmaya devam etti.
Kadın " İsmim Derya Yalçın ve bir randevumuz var Emir Orçun isterseniz masaya geçelim"
Emir kadını süzerken " Ben telefonda bir erkekle konuştuğuma emminim" Hala kafasında bir şüphe vardı.
Derya " Çetin beyle konuştunuz asistanım isterseniz masaya geçelim vaktimiz değerli biliyorsunuz?
Emir masaya geçti. Gözüne kestirdiği garsondan sade bir kahve istedi. " İlk bulgularınız nedir?"
Derya masanın üzerinde ki dosyayı araladı. Dosyayı Emir'e uzatarak " Bornova da bir daire de yaşıyor Uğur bey. Adresi ve telefon numarasını teyit ettirdim şuan kullanım da. Hatay uçkuyular da şirketinin bir kolu var pazartesi günü genellikte burada. Salı ve Çarşamba günü ise şirketin bir başka kolu olan Konak da..."
Emir "İrtibata geçildi mi?"
Derya " İzleniyor 24 saat irtibatta siz ne zaman geçelim derseniz o zaman geçilmesi daha uygun olur"
Emir " Peki benim Uğur beye yaklaşmam ve yakından tanımam için kullanabileceğim sosyal aktiviteleri neler?"
Derya " Sosyal bir hayat sürmüyor Uğur Bey. Hayatında bir kadın yok. Gitmiş olduğu belirli bir mekân da. Arkadaşlarıyla buluşma ve birlikte vakit geçirme davranışı da saplanmadı. İş çıkışı Bornova da ki evine gittiği gözlemlendi."
![](https://img.wattpad.com/cover/74939542-288-k703095.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Koleksiyoncusu
RomanceEmir Orçun isimli ünlü piyanistin hayatı gitmiş olduğu resim sergisinde ki Arzum Dila Tanrıyar isimli bir kadınla tanıştıktan sonra sıradışı bir hal alır. Hayatını uç nokta da yaşayan çapkın piyanistin hayatı yine hayatı uç noktalarda yaşayan ressa...