16- Emir'in çaresizliği

4.7K 222 12
                                    

Kapıyı kilitledi.

Bakışları, üzerinde sadece tangasıyla kalan kadının gözlerine odaklanmıştı. İçindeki öfke tohumları büyüyordu. Komidinin üzerinde kendisine söylediği cümlenin ağırlığıyla korkudan sinmiş kadına karşı acıma duygusunu kaybetmişti.Eli kemerine gitti. Pantolondan sıyırdığı kemeri avuçlarının arasına aldı. Parmakları arasında kemeri gezdirirken, gözlerini ayırmadığı kadının gözlerinde an ve an büyüyen korku söylenmiş cümlenin ağırlığı altında eziliyordu. Az önce dudaklarını gezdirdiği kara deliğe kemeri geçirdi çıkan sese Arzum'un sesi eşlik etmişti. Acı içinde kıvranan kadının gözlerinden akan yaş öfkesini harlamıştı.

"Kapa çeneni ve bacaklarını aç kaltak" cümlesi dudaklarından dökülürken sesi duvarda parça parça yankılandı.

Çaresizlikle komedine sinmiş kadının eliyle vajinasını kapatması delirme noktasına getirmişti. Yüzü kireç gibi olmuş kadının hıçkırıkları kulisin içinde ki sessizliği bozuyordu. Saçından kavradığı kadını kendi etrafında çevirerek kanepenin üzerine fırlattı. Ne olduğunu anlamaya çalışan kadını izlerken eli pantolonun fermuarına gitmişti. Kızarmış vajinasına ve hıçkırık seslerine inat sertleşmiş ve sıcak mızrağı andıran aletini kadının derinliklerine itti. Acı içinde ki çığlıklar isterik hazzı da beraberinde getirmişti. Bacaklarını birbirine bastırarak kendini uzaklaştırmak isteyen kadına "Bacaklarını aç yoksa ben zorla açarım" cümlesini kulağına tıslayarak söylemişti.

Dağılmış saçlarını yüzünden çekmeye çalışarak "Emir" dedi yalvarmalı. Emir'in kendini dinlemeyeceğinin farkındaydı. Kanepeye uzanarak bacaklarını araladı. Az önce istediği şeyi vaat ediyor diye düşündü.

Acıyordu elini vajinasına götürmeye yeltenirken "Sakın" kelimesiyle irkildi. Gözlerini kapattı. Bacaklarının arasında sert ve sıcak aleti hissetti. Bu o kadar da kötü değil diye düşündü az önce ki kemerin acısını unutmaya hazırlanıyordu ki delercesine girdi içine, ruhundan bir şeyler çekildiğini hissetti. Nefes alamadı bir an. Boğulacağını düşünerek itmeye çalıştı üzerinden ama kendini dinlemeden gel git yapmaya devam ediyordu içinde. Erkekliğini köküne kadar soktu. Gözlerini kapattı, hıçkırıkları acıdan inlemesine engeldi. Alamadığı nefes her geçen saniye üzerine yüktü.

Emir Arzum'un içinde kaybolmuştu. İçine boşalıyordu farkında olmadan. Kasıklarının ağrısı azalmaya başladığı sırada Arzum'un içine boşaldığının farkına vardı iniltileri arasında "Kahretsin " dedi.

Bir kadının içine boşalmıştı. Korunmadan bir kadının içine bu zamana kadar hiç boşalmamıştı. Bu kadın kendi kurallarını çiğnetiyordu kendisine.

Kendisini çekti Arzum'un içinden. Bacaklarının arasında ki kana baktı. Afallamıştı. Bir fahişe olarak değerlendirdiği kadının bir genç kız olamayacağından emindi. Arzum belki de bir genç kız havasında ilişkiye girmekten hoşlanıyordur diye düşündü. Pantolonunu geçirirken üzerine ' Her zaman diktirmek zor olmuyor mu?' dedi. Bu cümlesine Arzum'un nasıl tepki vereceğini merak ederek kanepedeki kadına baktı.

Kanepede ki kadın , kendinden geçmişti. Bembeyaz vücudunda yer yer yeşille mor arası halkalar oluşmuştu. Bacaklarının arasından sızan kana baktı. "Arzum" dedi sesinde bir titreme vardı. Ölüm sessizliği korkuttu biran. Yanına yaklaştı. Elini Arzum'un saçlarına götürürken parmaklarının arasında Arzum'un saçları bulunmakta olduğunu görünce az önce kanepeye fırlattığı anı düşündü. Delilik anında acıması olmadığını bir kez daha kanıtlamıştı kendisine.

"Arzum" dedi bu kez kendinin bile zor duyduğu bir sesle. Ardından kendini toparlayarak nabzına baktı. Nabzı atıyordu. Atış düşüktü. Ayağa fırladı sehpanın üzerine atmış olduğu telefonu aldı. Jinekolog arkadaşı Erdinç TUNA 'ı aradı. Telefon birkaç çalması ile açılması bir oldu. Telefonu açanın konuşmasına izin vermeden " Randevularını iptal et ben geliyorum Erdinç. " –durdu- " Acil bir durum 20 dakika sonra yanında olurum" dedi. Telefonu kapattı.

Aşk KoleksiyoncusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin