Merdivenlerden aşağı inen kadını süzerken içindeki kıskançlık dürtülerini hakim olamamıştı.
Siyah taşlı elbisenin içinde ben burdayım dermiş gibi duran bacakları tül ile birleşince gizemli bir hava katmıştı. Derya'nın tüm bu hazırlanışı sergide gönüllü olarak av olacağı erkekler için olduğunu düşündükçe sinirleri bozuluyordu." Gerekli miydi bu kadar abartmaya" dedi kadının merdivenlerden aşağı kuğu gibi süzülerek inmesi kendi vücur metobolizmasını olumsuz etkiliyordu. Sergide ki erkeklerin de aç kurt gibi Derya'nın üzerine atılması ise zor bir gecenin habercisiydi.
" Bugün büyük gün Emir'cim Arzum Dila Tanrıyar'ın dikkatini çekmem gerek"
Emir bir kahkaha attı " Tüm bu hazırlık Arzum için mi yani"
Derya Emir'in göğsüne dokundu " Seni kıskanması gerek ki beni muhattabı olarak görsün" ardından kolidora doğru bir kaç adım attı. " Hadi ama sergi başladı gidelim"
***
Arabayı serginin yapılacağı mekanın önüne park ederek anahtarı valeye uzattı. Girişten itibaren kırmızı halı göz kamaştırıyordu. Mistik yapısı ile dikkat çeken mekanın aydınlatılması göz kamaştırıcıydı.
Mekandan içeri girene kadar Arzum'u düşünmemeye çalışmıştı. Ne yapacağını ve nasıl davranacağı üzerinde düşünmemek iyi hissettirmişti benliğine. Ruhu kara hayaletler tarafından saldırıya uğramış gibi hissetiyordu. Kıstırılmışlık hissi tüm bedenini sarmalamıştı.
Düşüncelerinde Arzum'u silmek istercesine mekana göz attı. Eski roma dönemini yansıtıyordu adeta. Eski ruhların tablolara hapsederek mekanla beraber ortaya çıkması gibi her bir tabloya ayrı bir konsep düzenlenmişti. Lansman da ön plana çıkarılacak tablolar ise salon ortalarında müşterilerinin ilgisini bekleyen nazlı gelin edasıyla süzülüyordu. Varlığını belli eden ben burdayım diyen fotoğraflar gözüne çarpmıştı.
İzmir'de çekmiş ve kendisiyle paylaştığı bir fotoraf gözüne çarpmıştı o an içinde tarif edemediği göğüs kafesini sıkıştıran bir ağrı saplandı. Teşhir etmişti Arzum o günü ve anıyı herkesleştirmişti. Özel olduğunu düşündüğü anı bir kareye hapsolmuş ve herkesleşerek insanların beğenisine sunulmuştu. Arzum hafızasından anıları ve kendini herkesleştirerek mi çıkarıyordu?
Az önce düşündüğü düşünce burada olma sebebini öldürmüştü. Kadını olarak gördüğü kadın yaşadıklarını sergiye çıkarmıştı bundan daha acı ne olabilir ki diye geçirdi zihninden. Arzum'um görme isteği nüksetti tüm damarlarına. Düşüncelerini sadece kadının gözlerine baktığı an saçma olduğuna inanabilirdi. Arzum tüm varlığı ile kendisine aitti. Bu varsayıma sıkı sıkıya tutundu.
Gözleri tanıdık bir simayla buluşmayı hayal ederken kalbini hareketlendirmesine engel olamadı. Bakışları kadınını arıyordu.
Arzum'u süper mini kemik beyazı elbise bile sayılmayacak her yeri meydan da görmesiyle kan beynine sıçradı. Öfke ve kıskançlık hissi benliğinde yayılırken hücrelerine kadar işleyen Arzum salt gerçek olarak tam karşısındaydı. Yanında ise Uğur Tanrıyar'ın olması ise öz güveninin dağılılarak yok etmişti. Dudaklarında ki segirmeden kendisini bıyık altı izlediğini fark etmesiyle bakışlarını dikleştirdi. Güçlü olması gerekiyordu şuan herşeyden önce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Koleksiyoncusu
RomanceEmir Orçun isimli ünlü piyanistin hayatı gitmiş olduğu resim sergisinde ki Arzum Dila Tanrıyar isimli bir kadınla tanıştıktan sonra sıradışı bir hal alır. Hayatını uç nokta da yaşayan çapkın piyanistin hayatı yine hayatı uç noktalarda yaşayan ressa...