Ne kadar uyuduğunun farkında olmadan açmıştı gözlerini. Bir süre hareketsiz kaldı yatakta.
Nerde olduğunu algılamaya çalışıyor gibiydi. Etrafına baktı. Emir'in kendini yine yalnız bıraktığını düşündü. Yalnız kalmak istediğini kendi söylemişti oysaki Emir'e. Bunu hatırlayınca boş yere sitem ettiğini düşündü.
Emir'i merak ederek yataktan kalktı. Gözlerine şifonyerin üzerindeki elbise ilişti. Dinlenmiş olduğunu hissederek gerindi. Artık hazırlanabilirdi. İç çamaşırlarını giydikten sonra üzerine elbiseyi geçirdi. Emir'in vücut ölçülerini bu kadar iyi bilmesine şaşırmıyordu artık. Kadınları yürüyüşünden bile özelliklerine biliyordu belki.Arzum odasından çıktı yayvan adımlarla. Mutfaktan gelen kokuyu duydu biran. Emir'in kendi için neler hazırlamış olduğunu merak ediyordu. Nil'e de böyle mi hazırlanmıştı. Onun için kendi zevklerini yansıtan elbiseler giydirip karşısına almıştı. Tıpkı kendisi gibi... Şimdi yemeği Emir'in hazırlamış olması ne ifade ediyordu kendi için? Basamaklarda duraksadı. İstediği gibi bir kadın yapmaya çalışıyordu belki zaaflarını kullanarak. Emir'e itiraz etmiyor isteklerini yerine getiriyordu. Düşünmemeye çalışarak merdivenlerden indi. Akşamın karanlığı getirmesiyle mumların hükmü başlıyordu. Masanın ortasında duran şamdanlardan ışıklar yayılıyordu. Mumun aydınlattığı kadarıyla masaya göz attı. Büyük bir ziyafetin tek konuğuydu kendisi. Dumanı hala üzerinde olan tavuğa baktı. Çok güzel kokuyordu. Gülümsedi. Bütün bunlar için çok vakit harcamış, yorulmuş olmalıydı. Az önceki düşünceleri için utandı. Emir bütün bunları bir çıkar uğruna yapıyor olamazdı. Mutfağa yöneldi. Emir yemek işine kendini fazla kaptırmıştı. Kendinin yapması gereken şeylerdi bunlar. Biran kendini sorguladı. Nasıl oluyordu da bu kadar yeteneksizdi. Mutfağın kapısından Emir'e baktı. Emir, meyve kokteyli yapmakla meşguldü. Yüzündeki ifadesizlik içine korku saldı. Emir'in boynuna geçirdiği önlüğün ipleri bağlı değildi. Bağlamayı sevmiyor olacağını düşündü. Zaman kaybıydı belki kendi için.
Arzum, Emir'in arkasına geçerken Emir kendine bakmadan "iyi uyudun mu?" yüzündeki ifadesizlik sesine de yansımıştı.
Önlüğün iplerini bağladı sessizce. Ne kadar konuşmak istese de Emir'e cevap vermek istemiyordu. Emir'i kırmış olduğunun farkına varmıştı. Ama kendi de kırılmıştı. Sessizce mutfağı terk ederek salona geçti. Bir şey düşünmek istemiyordu. Sehpanın üzerinde duran sigara paketine baktı. İçinden bir tane çekerek yanında duran çakmakla yaktı. Ağzına kadar dolmuştu kül tabağı. Kendi uyurken içmiş olmalıydı. Salona göz attı başka bir tabak görebilmek için. Olmadığını görünce terasa çıktı. Yüzüne çarpan soğuk havayla yüzünü buruşturup korkuluklara yaslandı. Üsküdar'ın kucakladığı kız kulesine baktı. Hala kurtarılmayı bekleyen çok prenses olmalıydı. Sahildeki insanlara baktı. Belki hepsi bir masalın parçasıydı. Sigarasından son bir nefes alarak kız kulesine doğru fırlattı parmaklarının ucuyla. Kendine zehir sağlayan dumanı belki bir yangının kıvılcımlarına aitti. İçinde oluşan yangını es geçerek.
İkinci bir sigara için salona geçti. İçinden bir tane çekerek yaktı. Emir mutfaktan çıkmış salona giriyordu. Biran göz göze geldiler. Emir " Aç karnına içmemelisin" sesinde yine aynı soğukluk vardı. Arzum kaşlarını çattı. Bu ses tonu sinir ediyordu kendini. Eli titreyerek sigarayı dudaklarına götürdü. Bir şey demeyi istemeyerek terasa çıktı. Korkuluklara yaslandı. Gözleri kız kulesine sabitlenmişti. Emir'in sessizliğinden hoşlanmıyordu. Olanlar sanki sadece kendinin suçuydu. Emir'in, Nil'le olmasını tebrik edeceğini mi sanıyordu. Bu o kadar basit bir şey değildi. Emir'e göre basit bir kaçamak olan bu ilişki, Arzum'da o kadar basit bir sancı göstermiyordu. Bir küfür savurdu ağız dolusu. Düştükleri durumun önemsizliğini görüyordu. Boş yere kırıyorlardı belki de. Sigarası bitince salona geçti. Emir masanın başında ellerini alnında kenetlemiş duruyordu. Arzum ayakkabısının topuğunun çıkardığı sesle masaya geçti. Emir hala sessizdi. Arzum derin bir nefes aldı. Masanın ortasında duran kırmızı şaraptan kadehine doldurdu. Emir'in de kadehini doldurarak önüne bıraktı. Emir bir an ellerini çekerek Arzum'a baktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/74939542-288-k703095.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Koleksiyoncusu
RomansEmir Orçun isimli ünlü piyanistin hayatı gitmiş olduğu resim sergisinde ki Arzum Dila Tanrıyar isimli bir kadınla tanıştıktan sonra sıradışı bir hal alır. Hayatını uç nokta da yaşayan çapkın piyanistin hayatı yine hayatı uç noktalarda yaşayan ressa...