45 - Sır

1.7K 121 2
                                    

Çalan telefon sesi beynini zonklatıyordu. Duymamak için başını yastığa gömdü. Uykusunu bölmeden susmasını bekliyordu. Üzerinde Arzum'un ağırlığını hissetti. Telefona uzanıyor olmalıydı.

Arzum telefonu açarak uykulu bir sesle sadece numarası gözüken aramaya cevap verdi "Efendim" diyerek tekrar yerine uzandı. Elini güneş ışınlarından korumak için yüzüne siper etmişti. "Kim arıyordu?" karşısında ki dinamik sesin uyku denen bir şeyden haberi olmadığını hissetti.

Emir başında ki yastığı fırlatarak Arzum'a baktı. Arzum'un elinde ki telefonun kendisine ait olduğunu fark etti.
Derya'nın arama ihtimalini düşününce nasıl böyle bir aptallık yapıp sesi açık bıraktığına şaşırdı. Telefonu Arzum'un elinden alarak "Kim?"

Arzum " Beyefendi isim vermedi"

Emir telefonu kulağına götürerek " Bu saatte umarım aramanızın iyi bir nedeni vardır"

"Uğur Tanrıyar'la görüşmek umarım sizin ilgi alanına girer. Ev adresini biliyorsunuz saat 17.00 da evinde sizinle görüşmek istiyorlar. Bu arada günaydın Emir Bey diyerek telefon kapandı.

Emir duydukları karşısında şaşırmıştı. Uğur bey kendiyle görüşmek istiyordu. Nasıl bulmuştu kendilerini, neler biliyordu?

Arzum "Kimdi canım?"

Emir " Bir organizasyon için acele görüşmek istiyorlar balım gitmeliyim." Diyerek yataktan kalktı. Yerde ki dağınık kıyafetleri üzerine geçirmeye başladı.

Arzum "İzmir de mi?"

Emir "Evet. Hakan'ın uyuzluğu çalışmayacağımı söylemiştim oysa ki!"

Arzum " Bu yüzden mi bu telaşın"

Emir " Sorguya mı çekiliyorum" diyerek Arzum'a baktı. Üzerinde yarım yamalak sarılı olan çarşaf bile çıplaklığını gizleyemiyordu.

Arzum " Aksine cümlelerinle yaptığın hareketler birbirine uymuyor"

Emir " Balım çok seksi görünüyorsun sana bakmamam gerek ki çıkabileyim"

Arzum "Pis yalancı... Bu kadar yalan söylememelisin"

Emir " Ben kaçtım balım ne zaman geleceğim belli olmaz ararım dışarıda buluşuruz işim bitince anlaştık mı?"

Arzum dudak bükerek " İyi..." doğrulduğu yatağa kendini bıraktı. Çarşafı üzerine çekerek gözlerini kapattı. Emir'in dudağını yanağında hissetti " Sen çıkmıyor muydun?"

Emir " Sen bana kırılmışken bu odadan çıkamam dünya yok olsa dahi."

Arzum " Kırgın filan değilim ben hadi git işin neyse onu hallet"

Emir Arzum 'un yanına uzanarak " Vazgeçtim gitmiyorum"

Arzum "Git hadi uyuyacağım rahatsız etme beni tamam mı?" dedi alaylı gülümseyerek.

Emir " Mümkün olduğunca erken gelmeye çalışacağım aşkım ve bugünümüzü telafi edeceğim söz"

Arzum " Git artık yoksa uykumu kaçıracaksın"

Emir " Otelden ayrılma olur mu balım bir şey istiyorsan dışarıdan beni ara seni seviyorum" diyerek odadan ayrıldı.

Arzum odanın sessizliğini dinledi bir müddet. Sırtüstü dönerek kollarını başının altında kenetledi. İçinden güçlü bir his Emir'i takip etmesi gerektiğini söylese de bedeni buna karşı geldi. Kendine bile yalan söyleyecek kadar gizli ne olabilirdi ki? Emir'in sırrı var mıydı yoksa? Korkuyla gözlerini kapattı. Söyleyecektir elbet, dedi.

Yataktan kalktı. Hazırlanarak kendi de dışarı çıktı.

Vote vermeyi unutmazsanız sevinirim

Bir de ufacık bir yorum *-*

Aşk KoleksiyoncusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin