Galerinin dışında rahat bir nefes almıştı. Sinan'la konuşmak rahatlatacağı yerde germişti kendini. Emir'i ima ediyor olmasının altında yatan sebepleri düşünmek bile istemiyordu. Sergisinde görmek isteyebileceği en son insandı zira. Düşüncesi bile kalbinin sıkışması için yeterli sebepti.
Gurursuz bir şekilde nasıl davet edebilirdi ki. Bu sadece sorun yaratacaktı. Şimdi iki yabancıya dönüşmüş olmak en iyisiydi. Bu şekilde de mutluydu üstelik. Yıllar sonra babasıyla bir araya gelmiş olmak tek mutluluğuydu. Gerçi Arel gibi bir dostta kazanmıştı. Arel'le son yaşadığı hala utanmasına sebep oluyordu. Yol üstündeki pastaneden değişik figürlere ve desene sahip bir kutu çikolata aldı. Arasını düzeltmenin tatlı yolu diye düşündü.Aşkla ilgili anlattığı sofistik düşünceler hala aklında dönüyordu aslında. Bedensel aşk! Arzum için nitelendirdiği aşk şekliydi. Ama Arzum, Emir'i sadece beden olarak istememişti. Ve kötü olan kısımda Emir'in kendini bu şekilde istemiş olmasıydı. Ünlü bir çapkının aşka inanıyor olmasını istemek aptallıktı. Emir için iyi bir eğlence olmuş olmalıydı. Derya'ya yönelmesi de bunu göstermiyor muydu? Nil'le yaşadığı zamanlarda vardı.
Derin bir nefes aldı ne zaman bunları düşünmeyi bırakacaktı. Kendisi için hiçbir faydası yoktu. Hayatından ne Derya'yı yok edebilirdi nede Emir'le yaşadığı zamanları. Sadece kabullenmesi gerekiyordu. Yaşadıklarını yok etmeye çalışmadan. Belki o zaman mutlu olabilecekti. Sadece kendini düşünmekten geçiyordu belki mutluluk. Arel'in dediğine takıldı yine aklı "Yaşayacakların bitti" bu cümleye o kadar yoğunlaşmıştı ki içinde kaoslar yaşatıyordu.
Arabasını Arel'in firmasının önüne çektiğinde de hemen inemedi. Aklını toparlaması gerektiğini düşünüyordu. "Aşk şuan sana bakışım" bir insana bakmak nasıl bir aşk oluyordu ki. Yâda bu kadar yoğun bir duygu aşk mıydı? Menekşe yetiştiren bir adamdan aşk tarifi başka türlü beklenemezdi zaten.
Sekretaryaya geldiğinde çalışan bayana kendini tanıtarak görüşme isteğini söyledi. Kadın kısa bir telefon konuşmasından sonra koridoru işaret ederek "Sizi odasında bekliyor" Arzum gülümsemeyle karşılık vererek odasına doğru ilerledi. Binanın dışından çok farklıydı iç dizaynı. Dışarıdan hiçbir özelliği bulunmayan bir binayken içerisi insanı etkiliyordu. Koridorun her iki yanında da camdan bölmelerle ayrılmış çalışanların masaları görünüyordu. Herkes işine o kadar yoğunlaşmıştı ki dünya yansa umursamayacak gibiydiler. Arzum, Arel'in odasının kapısına geldiğinde birkaç saniye durdu. Güç toplamış gibi kapıyı çalarak içeri girdi. Arel masana gömülmüş evraklarla boğuşuyordu. Arzum geldiğinden haberi olup olmadığından emin olamadı biran " Selam" dedi dikkatini çekmek isteyerek.
Arel "Lütfen otur" hala gözü evraklardaydı.
Yanlış zamanda geldiğini hissetti biran. Yine de oturmaya karar verdi. Elindeki paketi masanın kenarına iliştirdi. Neden sonra Arel başını kaldırarak "Kusura bakma bitirmem gerekiyordu." İş yaşamının verdiği ciddiyet vardı yüz hatlarında.
"Önemli değil. Habersiz gelen bendim" suçu üstüne almaya çalışan bir çocuk acemiliği vardı.
Arel gülümseyerek "Benim için hoş bir sürpriz oldu." Önündeki dosyaları tek tek kapatarak masanın kenarına kaldırdı. O sırada görmüştü masadaki paketi "Benim sanırım" paketi alarak açtı.
"Biraz da olsa mutlu edebilmek için"
Arel çikolatadan bir parça alıp paketi ortaya koydu Arzum'un da alabilmesi için "Çok güzelmiş." Telefona uzandı "İki sade kahve lütfen" telefonu kapatarak "Dostluğumuz pekişsin" dedi sevecen bir şekilde.
Arzum "Teşekkür ederim"
"Beni ziyarete gelen ilk arkadaşımsın sana biraz imtiyazlı davranabilirim bugün"
Arzum gülümseyerek "Kulağa hoş geliyor" ikram edilen kahveden bir yudum alarak kahvenin aromasını hissetti. Çikolatayla beraber güzel bir his uyandırmıştı. Mutluluk hormonları çalışmaya başlamış olmalıydı. "Bu imtiyazı 1 ay sonra sergi açılışıma gelmen için kullanabilirim o zaman"
"İyi pazarlık yapıyorsun"
"Bu 'evet' oluyor değil mi?" dedi kabul ettiğini onaylatmak istercesine.
"Eserlerini görmek için sabırsızlanıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Koleksiyoncusu
RomanceEmir Orçun isimli ünlü piyanistin hayatı gitmiş olduğu resim sergisinde ki Arzum Dila Tanrıyar isimli bir kadınla tanıştıktan sonra sıradışı bir hal alır. Hayatını uç nokta da yaşayan çapkın piyanistin hayatı yine hayatı uç noktalarda yaşayan ressa...