NEW SOLDIERS (The Vampire Diaries - The Originals Fan Fiction) (Türkçe)

Bölüm 160

RHEA BREINER

"Bu malikane dururken biz neden sürekli Salvatore Malikanesi'nde buluşuyoruz, biri bana bunu anlatabilir mi?" diyen Kai'a verecek bir cevabım bile yoktu. Son derece haklıydı. Daha önce yolumun buraya düşmemiş olduğuna inanamıyordum. Şaratafı, giriş kapısındaki sütunlardan göze batan bembeyaz evin içi adeta bir saray gibiydi. Bir balo salonunu andıran büyüklükteki kocaman giriş, parlak mermerlerle kaplıydı. Girişin iki yanına inen gösterişli, siyah desenli korkulukları olan iki merdiven resmen havada süzülüyor gibi bir edaya sahipti. Yüksek tavanın ortasından sarkan avize, krem rengi bir halı ve üstünde minik bir sehpanın birkaç metre üstünde bitiyordu. Kısacası bu evin sadece giriş kısmı, Grey'in evi kadardı.

"Burada gezgin bizi bulana kadar zaten..." diyerek ben de şaşkınlığımı belirttim. Stefan ve Damon da daha önce buraya gelmiş olmalarına rağmen etrafı hayranlıkla inceliyordu. Enzo da mutsuzluğunu bir kenara bırakmış, şaşkınlıkla kaşları kalkmış bir şekilde bakınıyordu. Hayley ise hafif mahçup hafif gururlu bir tavırla bana gülümsedi.

Hayranlığımı bir yana bırakıp planımızı bu, beklediğimden büyük eve uygulama vaktiydi. Bu evin bu kadar büyük olması hem işimize oldukça yarayabilir hem de bizi çok zor duruma sokabilirdi. Girişin her santimini iyice incelediğime emin olduktan sonra merakla bana baktıklarını düşündüğüm arkadaşlarıma döndüm. 

"Tamam şöyle yapacağız." diye başladım söze, kafamda dönüp dolaşan fikirleri anlatma vaktim gelmişti. Hepsi, belki Kai hariç, nefes bile almadan söyleyeceklerimi bekliyordu. Endişeli olduklarını biliyordum, kendilerine veya buradan birine zarar gelme ihtimalinden korkuyorlardı. Ben de korkuyordum, şu an burada olmayan Greyler veya Angeliqueler de korkuyordu. 

Stefan ve Damon neden gelmişti hala anlayamıyordum. Evet, gelmek isteyeceklerini tahmin etmin etmiştim ama düşündükçe daha mantıksız gelmeye başlamıştı. Tüm bu yaptıklarımız Brody ve Beatrix'i koruma amacıyla başlamıştı aslında ve bunu biliyorlardı. Yardım etmeyebilirlerdi, sevdiklerinin yanında durup bize şans dileyebilirelrdi. Ama buradalardı, yardım ediyorlardı.

"Gezgin bu plandan haberdar değil, bu bizim en büyük avantajımız ve bunu iyi kullanmak zorundayız." Hepsi küçük hareketlerle kafalarını salladıktan sonra Hayley'e döndüm ve anlatmaya devam ettim.

"Burada olmasını beklediği tek kişi sen olacağından biz yerlerimize geçtiğimizde senin girişte kalmaya devam etmen gerekiyor." dedikten sonra Hayley ifadesiz bir şekilde kafasını salladı. Hayley'yi yemmiş gibi ortaya atmak hoşuma gitmiyordu ama yapmayı planladığımız şey de tam olarak bu değildi, eğer her şey yolunda gitmeyi başarırsa tabii. "Sana bir şey olmasına asla izin vermem." Yine de içim rahat etmemişti. Gerçi ben bunu söyledikten sonra Hayley bana gülümsedi.

"Rhea, çok tatlısın ama yıllardır Mikaelsonlarla hayatta kalmayı başardıysam bunu da hallederim."

Ben de bu dediğine karşılık gülümserken Kai yanımda "Çok haklı." diye mırıldandı. Hayley'e, şu son derece rahatsız edici gergin havayı biraz olsun dağıtmayı başardığı için minnettardım. Keşke bu havayı bozmak zorunda olmasaydım ama buraya geldiğim ilk saniyeden itibaren kafamda şekillenmeye başlamış planı onlara anlatmam gerekiyordu. Yine de onlara biraz vakit verdim, gevşemeleri için. Damon'un Klaus'un arkasından sallaması, Stefan'ın ona destek çıkarken Hayley'nin kafasını sallayarak onu onaylaması ve en önemlisi uzun süredir ilk kez Enzo'nun dudaklarında oluşan gülümsemenin bir süre daha kalması için bir zaman...

"O zaman bize şu güzel evini gezdirmeye ne dersin?" dedim, sesimin neşeli çıkmasına özen göstererek.