Bölüm 62

154 17 2
                                    

Beatrix Barros

Yarım saattir olduğum köşeden ayrılmadan Brody'nin karşısına oturttuğu üç Tox'a karşı sakin kalma çabasını seyrediyordum. Aretha'yı öldüren ve bizi büyük bir hasara uğratan kişilerden birinin çocuklarını ellerinden kaçırmış bu üçlü ise hiçbir şey demeden başları öne eğik bir şekilde oturuyorlardı.

Clay benden birkaç metre uzakta kollarını göğsünde kavuşturmuş olanları izliyordu. Aslında olanlardan çok Kady'yi izliyordu desem daha doğru olurdu. Brendon'ın kardeşinin cezalandırılacağı bir odada olması ne kadar doğruydu bilmiyorum ama çok fazla itiraz edememiştik. 

"İki çocuğu elinde tutamayan siz üç ahmağı ben şimdi ne yapmalıyım söyleyin, ne yapayım size?" diye bağırmaya devam etti Brody. "Size bir Tox'a verilebilecek en önemli görevlerden birini veriyoruz. Bütün imkanları altın tepside sunuyoruz ama siz yine de sıçıp sıvamayı başarıyorsunuz."

Bütün bu sözlere rağmen hiçbiri kımıldamadı, korktukları belli oluyordu. Brody ise sinirlerini sakinleştirmek için derin bir nefes aldı ve konuşmaya devam etti.

"Size onları bulmanız için son bir hafta daha veriyorum. Eğer bulamazsanız... Duyduğuma göre Çukur'da boş yer varmış." dedi ve "Ama o küçük ikizlere de ciddi bir ceza vermek gerek." diye mırıldandı arkasını dönerken. 

Kaşlarımı çatmış neden böyle bir şey dediğini anlamaya çalışır bir şekilde ona baktığımda göz göze geldik. Onun o küçük kızlara bu kadar rahat zarar verecek biri olduğunu düşünmüyordum ve bakışlarından anladığım kadarıyla da haklıydım. Başka bir şey vardı ve bana beklememi söylüyordu gözleri.

Bu mırıldanmanın üzerine Nolan kafasını kaldırdı ve "Hayır." dedi. Bu sözü üzerine odadaki herkesin kafası ona dönmüştü, uzun bir süredir hareket etmeyen Kady ve Magdalena'nınki bile. Brody bana hafif bir gülücük attıktan sonra korkutucu bir şekilde Nolan'a döndü. Bir şey söylemese de bakışlarıyla Nolan'a ne yapması gerektiğini söylemişti, onu görmesem de biliyordum bunu. Nolan ise yutkundu ve konuşmaya başladı.

"Josie asla kaçmazdı. Bizi de, Tox olmayı da çok seviyordu. Lizzie aklını çelmiş olmalı, ağır bir ceza almayı hak etmiyor." dedi sesi titreyerek. Sesini titreten şeyin önce Brody'ye karşı olan korkusu olduğunu sandım ama Magdalena'nın sinirli surat ifadesini görünce burada çok daha farklı olaylar döndüğünü fark ettim.

"Bence almalı. Koyduğumuz her yasağı çiğneyen Josie'ydi. Eminim ki bu plan da onun başının altından çıkmıştır." dedi Magdalena. Nolan hışımla ona dönünce ise gözlerini devirmekle yetindi. Brody ise sessiz kalıp olayları anlamlandırmaya çalışıyor gibiydi. Ama suratından onun memnun olduğunu görebiliyordum, aynı şeyi düşünüyorduk demek ki.

"Kady, sen ne düşünüyorsun?" diye sordum olayları netleştirmek açısından. Kady korku dolu gözlerle önce bana sonra Clay'e baktı. O da Nolan gibi önce yutkundu ve cevap verdi.

"Ben, ben bilmiyorum. Josie başına buyruk bir kızdı evet ama Tox olmayı severdi. Öte yandan Lizzie daha sessiz sakindi, ne düşündüğünü çok fazla bizimle paylaşmazdı." 

"Josie'nin ciddi öfke sorunları vardı." dedi bir anda Magdalena, hepimizin bakışları Kady'den ona döndüğünde konuşmaya devam etti. "Siz de biliyorsunuz bunu. Yaşanan kötü şeyler hep onun altından çıktı şu ana kadar."

Nolan tam bir şey demek için ağzını açacaktı ki Brody konuşmaya başladı. "Daha siz birbirinizle anlaşamazken bu çocuklara nasıl göz kulak olabilirsiniz ki? Başımıza nasıl bir bela açtığınızın farkında mısınız? Ya bu kızlar gidip o daha önce evimizi yakan insanlara her şeyi anlatırlarsa ki onlar ikizlerin gerçek ailesi olduğu için bu gayet olası bir ihtimal." Bağırışına kısa bir ara verdi sakinlemek için. Ne kadar stresli olduğunu görebiliyordum, haklıydı da bu kadar stresli olmakta. Eğer bu olay kısa zamanda çözülmezse Liderler'den birinin buraya gelmesi kaçınılmaz olurdu. 

NEW SOLDIERS (The Vampire Diaries - The Originals Fan Fiction) (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin