ARIES HOLT
Yine nereye gittin? diye söylendi Arina telepatik yolla. Daha yeni kurtulduk. Azcık evde otursana.
Ya, tamam. Sakin ol. Vampir dolu evde rahat edemedim, azıcık hava alacağım. diye cevap verdim. Tabii bu cevabım büyük ihtimalle onu rahatlatmayacaktı. Bizi yakalayan grubun elinden kurtulduğumuzdan beri Arina çok daha dikkatli ve biraz da paranoyak olmuştu. Sürekli beni kontrol ediyor ve tanımadığı birini gördükçe panik oluyordu. Gerçi onu suçlamıyordum, orada gerçekten çok zor zamanlar geçirmiştik.
Çoğu zaman aç ve susuzduk. Buna rağmen bizi rahat bırakmayarak üstümüzde sürekli deneyler yapıyorlar, bizim telepatik yolla nasıl konuştuğumuzu çözmeye çalışıyorlardı. Ayrıca bu gücü başkalarına aktarmanın bir yolunu da arıyorlardı. Deneyleri çoğu zaman acı verici oluyordu ve bazen... Bazen o kadar kan kaybediyorduk, canımız o kadar yanıyordu ki bir süre komada kalıyorduk. Ama birkaç cadı toplayıp bizi iyileştiriyor ve ara vermeden deneylere devam ediyorlardı.
Tamam, en azından nerede olduğunu söyle. Arina'nın görmeyeceğini bilsem de gözlerimi devirdim.
Bilmiyorum. Bu kasabayı henüz pek çözemedim. Aslında doğruydu, kaybolmuş sayılırdım. Ama kayboldum demek Arina'yı daha çok strese sokacağı için bunu direk söylemedim. Gerçi burada herhangi birine Salvatore Malikanesini sorsam bana gösterebilirlerdi herhalde, değil mi?
Vampirleri hiçbir zaman sevememiştim. Hep kendilerini bir şey sanıyorlardı, şimdi ise vampirlerle dolu bir evde kalmak zorundaydım. Hem de buradaki vampirlerin egosu ayrı bir boyuttaydı. Kökenlerden hiç bahsetmiyorum bile, neyse ki tek cadı biz değildik. Bir de Caroline vardı, vampir olmasına rağmen tanıştığım en tatlı insanlardan biriydi. Anladığım kadarıyla o da bizim üstümüzde deney yapan insanlar tarafından kaçırılmıştı. Onu kurtarmak için gelen kişilere bizi de almalarını söylemişti. Oradan kurtulduğum için o kadar mutluydum ki ve hepsi Caroline sayesinde olmuştu. Onun yerinde başkası olsa bizi düşünür müydü ki?
Çok oyalanma ama, tamam mı? Arina hala beni rahat bırakmıyordu. Ona kızmamaya çalıştım, orada kaldığımız sürede o daha çok darbe yemişti. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak.
Tamam, tamam. Sadece bir süre izin ver.
Cevap gelmeyince isteğimin kabul olduğunu düşündüm ve kalbini kırmamış olmayı umarak boş boş gezinmeye devam ettim. Tam ellerimi ceplerime koyup rahat rahat, Arinasız gezecektim ki bir ses duydum. Galiba bir çığlıktı. Evet, bir kız çığlık atıyordu. Sesin nereden geldiğini anlamaya çalıştım ama benim vampir duyularım yoktu. Etrafa bakarak kızı aradım. Yoktu.
Kız tekrar çığlık attı ve sesin birazcık daha ileriden geldiğini düşündüm. Ama yanına gidecek miydim? Ya onlarsa, ya başka birini kaçırıyorlarsa şu an? Ve beni görürlerse... Tekrar o korkunç yere gitmek istemiyordum. Ne yapmam gerektiğine karar vermeye çalışırken diğerlerine kıyasla daha kısık bir çığlık daha geldi ve o noktada koşmaya başladım. Birinin cidden yardıma ihtiyacı olabilirdi, bencillik yapmanın vakti değildi.
Sokaklara bakarak koşmaya başladım ve o sırada kızı buldum. Dar bir çıkmaz sokaktaydı. Sırtı duvara yaslanmıştı ve yüzünde büyük bir korku vardı. Tam önünde ise bir adam dikiliyordu. Yüzü kıza dönüktü; o yüzden kim olduğunu, daha önemlisi ne olduğunu çözemiyordum. Sonra adam vampir hızıyla kıza doğru yaklaştı. Kız tekrar çığlık attı ve geriye kaçmaya çalıştı ama sırtı duvara değiyordu. Köşeye sıkışmıştı. Ayrıca adamım vampir olduğunu da anlamıştım.
Arina! dedim hiç düşünmeden. Burada bir vampir var.
Onlardan mı? dedi Arina. Kim olduğunu söylemesine gerek yoktu. Kimden bahsettiğini anlamıştım.
![](https://img.wattpad.com/cover/70769164-288-k884611.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEW SOLDIERS (The Vampire Diaries - The Originals Fan Fiction) (Türkçe)
FanficMystic Falls'ta kabuslar gerçek oluyor. Karanlık gelecek daha da kaçınılmaz hale geliyor. Rayna'dan yeni kurtulan Stefan evine, Mystic Falls'a döndüğünde hiçbir şeyin bıraktığı gibi olmadığını görür. Kasabaya yeni baş belaları gelmiştir. Katheri...