NEW SOLDIERS (The Vampire Diaries - The Originals Fan Fiction) (Türkçe)

Bölüm 3

BONNIE BENNET

Eve döndüğümüzde, tabii ki, Rhea eve girmemişti. Motoru kapının önüne park etmiş ve üstüne oturmuş bizim gelmemizi bekliyordu. Gözleri karşısındaki ağaca sabitlenmişti, bir şeyler düşündüğü çok belliydi. Hatta o kadar dalmıştı ki bizim geldiğimizi bile onun yanına yaklaşana kadar fark etmedi. Bizi görünce de kalktı ve yanımıza geldi.

"Tek başıma eve girersem saçma olabilir diye düşündüm." dedi Enzo'ya bakarak. Enzo kısa bir süre düşündükten sonra kafasını sallayarak kızı onayladı ve beraber içeri girdik. Muhtemelen evin içindeki vampirler Rhea'nın geldiğini duymuştu ama şu an hiç kimse hiç kimseye bulaşmak istemiyordu, o yüzden takmamışlardı. Tabii içeri girince işler değişti. Salonda elinde bir bardak viskiyle gezen Damon gördü önce bizi. Gözleriyle kızı baştan aşağı süzdü.

"Eskisi gidince yeni bir sarışın mı aldınız siz?" dedi kaşlarını çatarak. Ben gözlerimi devirdim ve bir şey deme gereği duymadım. Enzo da benimle aynı fikirde olacaktı ki o da herhangi bir yorumda bulunmadı. O sırada Tyler, Stefan ve Nora mutfaktan bizim olduğumuz yere geldi.

Stefan ve Tyler daha neler olduğunu anlamaya çalışırken Nora tıpkı Enzo'nun kızı ilk gördüğü andaki gibi kısa bir şok yaşadı. "Rhea?" Sesinden de şaşkın olduğu anlaşılıyordu. Ama mutlu muydu yoksa mutsuz muydu, anlamak mümkün değildi. Aralarında ne olduğunu da tam bilmiyordum zaten. Enzo, Rhea'nın kafirlerin ölümüne ağlamayacağını söylediğinden beri kafam karışıktı. Aralarındaki bağı çözmeye çalışıyordum ama bu gittikçe daha zor bir hal alıyordu. Zaten daha Rhea'nın tam olarak kim olduğunu bile bilmiyordum. Tamam, Rayna'nın taşındaydı. Ama ya ondan öncesi? Hapis dünyasına gitmiş miydi? Gitmişse nasıl biz oraya gittiğimiz de onu görmemiştik? Bu durumda hapis dünyasına gitmediğini varsayıyordum. Her şey düşündükçe daha da karmaşık bir hal alıyordu.

"Nora!" dedi Rhea gülümseyerek. Nora şaşkınlık içinde Rhea'ya bakmayı sürdürürken Rhea onun yanına gidip ona sıkı sıkı sarıldı. Nora ise belli ki şaşkınlığını hala üzerinden atamamıştı çünkü ellerini ona sarmamıştı. Rhea "Çok üzgünüm." der demez kendini geri çekti ve Nora'nın tepkisini bekledi. Sanki ağlmasını bekliyordu da onu sakinleştirmek istiyor gibi bir hali vardı. Nora ise hala olanları anlamlandıramıyordu.

Herkes girişte ayakta durmuş onu izliyordu. Rhea Nora'dan beklediği tepkiyi göremeyince etrafa hızlıca bir göz gezdirdi ve gülümsedi. "Sanırım kendimi tanıtma vaktim geldi."

Enzo kısaca Rhea'yı insanlara tanıttıktan sonra, bildiğimden fazla bir detay vermeden, tek tek herkesin adını sanki Rhea aklında tutabilecekmiş gibi söyledi. Bu tanışma faslını tamamladıktan sonra hep birlikte salona geçtik.

Stefan ve Tyler karşı koltuğa oturmuştu. Nora da Rhea'nın yanına geçmek yerine tekli koltuğa oturmayı tercih etmişti. Damon ise öbür tekli koltuğa oturunca ben de istemeyerek de olsa Rhea'nın yanına oturdum. Enzo ise oturduğumuz koltuğun arkasında ayaktaydı.

Kafamı çevirip Enzo'ya baktığımda eski bir dostunu görmekten dolayı ne kadar mutlu olduğunu fark ettim. Rhea'nın gelişi en başta ona biraz tuhaf gelmiş olsa da taşa tıkılınca insanların değiştiği fikri aklına yatmış gibiydi. Endişesinin yerini tatlı bir heyecan almıştı. Eskiden iyi arkadaşlar olduklarına emindim ama şu ana kadar Rhea'dan hiç bahsetmemiş olması tuhaf geliyordu. "Rhea bir kafir." diye ekledi Enzo sanki şimdi aklına gelmiş gibi. Nora dışındakiler şaşırmıştı. Başka kafirlerin varlığından haberimiz yoktu. Olsa bile tanıştıklarımızın çoğu ile pek iyi anlaşamadığımız için yeni kafirlere de pek iyi davranacağımızı sanmıyordum.

"Başka bir kafir daha olmadığını sanıyordum." dedi Damon kızgın bir şekilde. Kim bilir o tuhaf aklından neler geçiyordu.

"Yanılıyormuşsun." dedi ve omuz silkti Rhea. Bu kadar rahat olması hiç hoşuma gitmemişti. Ayrıca Enzo ile sadece arkadaş olduğunu söylese de o konudan da pek emin olamıyordum. Damon'ın bakışlarından onun da kızı pek sevmediğini söyleyebilirdim.