NEW SOLDIERS (The Vampire Diaries - The Originals Fan Fiction) (Türkçe)

Bölüm 75

STEFAN SALVATORE

"Tekrardan yer bulma büyüsü yapmayı deneyebiliriz ama büyük ihtimalle yine bir sonuca ulaşamayacağız. Lizzie sandığınızdan çok daha güçlü bir cadı ve yanında Rhea da var. Koruma büyüleri beklediğimden çok daha güçlü." dedi Freya. Sesi sıkıntılı gelmişti. Kolumu atıp onu kendime çektim ve bunun onu rahatlatmasını umdum. Freya ile resmi olarak sevgili olmasak da ikimiz de birbirimizden hoşlandığımızı inkar etmiyorduk. Hatta Klaus bile artık bir şey demiyordu. Freya kafasını omzuma yasladı ve bir süre ikimiz de hareket etmeden ve konuşmadan öylece kaldık.

"Mystic Falls'ta elliye yakın terk edilmiş ev var. Teker teker hepsine bakmaya başlayabiliriz." dedi emlakçıdan aldığı kağıtları masanın üstüne yaymış olan Caroline. Damon kağıtlara hızlı bir göz gezdirdikten sonra Caroline'a döndü ve "Çok uğraştırıcı duruyor." dedi bıkkın bir ses tonuyla. Caroline yavaşça başını kaldırdı ve Damon'a kızgın bir bakış attı. 

"Burada senin aksine kıçımı devirip yatmak yerine bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Belki sen de yardım etmeyi deneyebilirsin." dedi ve soluklandı. Sesi beklediğimden de yüksek çıkmıştı. "Ayrıca Rhea'nın da Deveraux denen çocukla birlikte olduğunu biliyoruz. Belki bu sefer kendini ona affettirebilirsin."

Damon Caroline'ın bu sert konuşmasına karşılık ona doğru bir adım attı ve "Benim için artık Rhea diye biri yok, o yüzden o bok suratlının beni affetmesi için uğraşmayacağım." diye bağırdı. Son günlerde olduğu gibi yine sarhoştu ve ileride pişman olacağı şeyler söylüyordu.

"Rhea'nın bunu çok da sorun edeceğini sanmıyorum." dedi Caroline mırıldanarak. Tabii ki bunu Damon duymuştu, zaten Caroline da eminim ki Damon'ın duyması için söylemişti. Damon Caroline'a doğru bir adım atarken bu kavganın fazla ateşlenmeden bitmesini diledim.

"Ne demeye çalışıyorsun?" dedi öfkesini kontrol etmeye çalışırmışçasına. "Ne demek çok da sorun etmez?"

Caroline Damon'a gülümsedi. Lizzie gittiğinden beri Caroline'ın Damon'a karşı olan sabrı yok denecek kadar azdı ve bu sebepten her gün kavga ediyorlardı. "Demek istediğim şu Damon, herkes hayatına devam ediyor. Aries öldüğünde Arina üzülmedi mi sanıyorsun, üzülmek hatta yaşadıklarının yanında hafif bile kalır ama bir şekilde hayatını yoluna koydu. Aynı şey hepimiz için geçerli, hepimiz acılar yaşadık ve hala da yaşamaya devam ediyoruz ama hiçbirimiz bunda takılıp kalmıyoruz, en azından bunun için çabalıyoruz. Elena senden önce bizim arkadaşımızdı ve onun şu an uyuyor olması hepimizi üzüyor. Hele hiç Bonnie'yi düşündün mü? Bir daha asla onu göremeyecek ama bu acıya saplanıp kalmıyor. Sadece sen yaşadığın acılara takılıp kalıyor ve sanki onlar dünyanın en kötü şeyiymiş gibi davranıyorsun."

"Sen acıdan besleniyorsun Damon, farkında değilsin. O yüzden ya şu drama kraliçesi tavırlarını bırak ve bize yardım et ya da git dışarıda bir yerde hayıflanmaya devam et. Çünkü ben burada sadece sızlanmak yerine cidden harekete geçmeye çalışıyorum."

Bunun üzerine salonda uzun süren bir sessizlik oldu. Damon'ın duymayı beklediği şey kesinlikle bu değildi ve duydukları karşısında suratı bembeyaz kesilmişti. Klaus'un suratında Caroline'dan gurur duyduğunu net bir şekilde belli eden bir ifade vardı. Ben ise bu sessizlikten en çok rahatsız olan olmuş olmalıyım ki Caroline'ın masaya serdiği kağıtları alıp "Bir an önce gezmeye başlasak iyi olur." dedim konuyu değiştirmek için.

Caroline cevap vermek yerine kafasını sallamakla yetindi. Freya boşta olan elimi tuttu ve bana baktı. "Biz de Klaus'la yeni büyüler bakarız." dedi. Sanırım Caroline'ın konuşması herkesi etkilemişti. Eh, sonuçta böyle bir şeye ihtiyacımız olduğu su götürmez bir gerçekti. Son zamanlarda tek yaptığımız şey oturup hayatımızın ne kadar rezil olduğunu düşünüp sızlanmaktı. Böyle bir konuşma bütün ev halkını kendine getirmiş gibiydi. Özellikle de buna en çok ihtiyacı olan Damon'ı. Beklediğimin aksine kapıyı vurup evi terk etmemiş, sessizliğe gömülüp yanımızda kalmayı tercih etmişti.