Bölüm 45

204 24 6
                                    

CAROLINE FORBES

Salona genel bir sessizlik hakimdi. Ama bu fırtına öncesi sessizlik değil, fırtına sonrası sessizlikti. Fırtına herkesi perişan etmişti çünkü. Evet, Aretha'yı öldürmüştük ve bu Toxlara karşı elde ettiğimiz en büyük başarıydı ama karşılığı da pahalıya patlamıştı. Kayıplarımız vardı. Eskiden kötü biri olsa da son zamanlarda bize yardım etmek için elinden geleni ardına koymayan Nora'yla her zaman mutlu ve aptal aptal gezen ama her zaman moralimizi yükseltmeyi başaran bir Aries. O canlar giderken yanlarında sevdiklerinin ruhlarını da almıştı. Tyler artık çok cansızdı, Arina ise...

Birkaç gündür odasından çıkmayan ve tek kelime dahi etmeyen Arina'nın bir delilik yapmasından korkuyorduk. O yüzden merdivenlerden inen Arina'yı görünce herkes rahatlamıştı, yanımda gergin gergin oturan Klaus bile. Rhea ise önce Kol'a sonra Arina'ya sonra da tekrardan Kol'a baktı. Sanki Arina'ya bir şey yapıp yapmadığını anlamaya çalışırmışcasına bakıyordu. Büyük ihtimalle Kol'un Arina'yı etki altına alıp almadığını anlamaya çalışıyordu çünkü şu an benim merak ettiğim şey de oydu. Onu aşağı inmeye ikna etmesi gerçekten bu kadar kısa sürmüş olamazdı.

Arina, odanın en uzak köşesinde duran ve varlığını dahi unuttuğum Tyler'ın yanına gitti ve ona sarıldı. Bu o kadar içten bir sarılmaydı ki. Daha önce birbirine tek kelime etmemiş ama şu an ortak duyguları paylaşan iki kişinin sarılmasıydı. Arina kesinlikle tanıdığım en iyi ve en temiz kalpli insanlardan biriydi.

Sarılmaları bittiğinde ise Arina bize dönüp "Anma törenini yapabiliriz." dedi. Stefan'a baktım, o da Damon'a bakıyordu. Damon kafasını evet anlamında sallayınca Stefan, Arina'ya doğru bir adım attı.

"Arina biz Damon'la konuştuk. Biliyorsun zaten Rhea da bu evde yaşıyor. Eğer istersen senin bu evde yaşamanı çok isteriz." dedi. Konuşmanın bir kısmında boğazının düğümlendiğini saymazsak gayet güzelce sormuştu. Arina şaşkınlıkla Stefan'a baktı. Buradan bile gözlerinin dolduğunu görebiliyordum. Bütün ailesini kaybetmiş ve kalacak hiçbir yeri olacak bir kızın göz yaşlarıydı onlar. Kalbim o kadar burkulmuştu ki gözlerimi kaçırıp Klaus'a baktım. O da beni anlamışcasına elimi sıktı.

Arina sesi titreyerek "Ben... Ben çok." dediğinde tekrar ona baktım. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. "Çok teşekkür ederim." dedi. Stefan bunun üzerine gülümsedi ve söylemek istediği ikinci şeye geçti.

"Eğer bu evde kalacaksan, biz şey diye düşündük." O bile konuşmakta zorlanıyordu. "Anma töreni için iki mezar taşı hazırladık. Sembolik bir şey ama. Neyse. Senin için daha mı iyi olur yoksa daha çok bu üzülürsün bilemedik. Tyler tamam dedi, eğer sende istersen o taşları bahçemize koymak isteriz. Böyle onu hep yanında hissedebilirsin."

Arina bunun üstüne başını salladı ve kendini daha fazla tutamayıp Stefan'a doğru koştu. Ona sıkıca sarıldı ve ağlamaya başladı. Stefan kollarını Arina'ya sararken onun da gözyaşlarını tuttuğunu görebiliyordum. Klaus gözümden akan yaşı silene kadar orada bir yaş olduğunu bile fark etmemiştim. Uzun bir süre öylece duran Stefan ve Arina, Rhea'nın "Ben yapamayacağım." demesiyle ayrıldı.

Arina'ya yaklaşan Rhea boğazını temizledi. "Arina özür dilerim, bunu daha önce vermem gerekirdi belki ama zaten kabuslar görüyordun ve ağlıyordun." Derin bir nefes verdi. Rhea'yı daha önce hiç bu kadar üzgün gördüğümü hatırlamıyordum.

"Sen uyurken odana geldiğimde etrafta gezinirken buldum bunu ve tekrardan özür dilerim okumamam gerekirdi ama okudum." dedi ve pantolonunun arka cebinden bir kağıt parçası çıkarıp verdi.

"Aries senin için bırakmış, istersen içinden oku önce." dedi. Arina tereddüt ederek ve yavaşça kağıdı açtı. Kağıdın tam ortasında ıslak bir nokta vardı. Büyük ihtimalle o Rhea'nın eseriydi. Rhea gittikçe bana daha sempatik geliyordu. O ukala kız tavırlarının altında sevecen bir insan vardı ve onunla zaman geçirdikçe bunu daha çok görmeye başlıyorduk.

NEW SOLDIERS (The Vampire Diaries - The Originals Fan Fiction) (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin