ANGELIQUE FRAZIER
Hangisi daha kötüydü bilmiyorum, altta neler olduğunu bilememek mi yoksa buraya Mikaelsonlarla hapsolmak mı? Normal şartlar altında Mikaelsonlarla olmam çok sıkıntı olmasa da bu kadar çok Toxun olduğu bir yerde onlarla olmak sıkıntıydı, özellikle de onların Toxlar gibi davranmaya çalışmasını izlerken. Klaus geldiğimizden beri değişmeyen asık suratıyla etrafı inceliyor, belli ki gördüğü her şeyi kafasına kazımaya çalışıyordu. Elijah, Çukur Toxlarının asil haline çabuk uyum sağlamış olsa da onun da son derece huzursuz olduğunun farkındaydım. Son olarak Hayley ise her göz göze gelişimizde bana gülümsüyor ve o sıcak gülümsemesiyle içimi gerçek anlamda ısıtıyordu. Her ne kadar Mikaelsonlar köken olduğu ve kolay kolay ölemeyeceği için onları plana dahil etmiş olsak da Hayley olmadan hiçbir şey yapamazdık büyük ihtimalle.
"Hala gelmediler." dedi Klaus sıktığı dişlerinin arasından. Tam Klaus'a vereceğim cevabı kafamda kurmaya, doğru sözcükleri seçmeye çalışırken Hayley bana tercüman oldu. "Daha onlar aşağı ineli on dakika bile olmamıştır. Biraz sabırlı ol, hepimizi geriyorsun."
Klaus bir süre Hayley'e sinirli bir şekilde baksa da sonra yüz ifadesi yumuşadı ve bana döndü. Bana bakmaya başladığını fark etmiş olsam da ben gözlerimi salondan alamıyordum. Bu kadar büyük ve şatafatlı bir salonun ölümden bile kötü bir yer olan Çukur'un üst katı olduğunu kim anlayabilirdi? Ben bile hala Çukur'daymış gibi hissetmiyordum. Etrafıma bakınıp sanki sıradan bir Tox merkezindeymiş gibi etrafımı inceliyordum, sonra bir anda Çukur'da olduğumu hatırlayıp tüylerim diken diken oluyordu. Bu tıpkı bir yakınınız öldüğünde siz herhangi bir şeyden keyif alırken bir anda o kişinin öldüğünü hatırlayıp ağlamaya başlamanıza benziyordu.
Yine de ne olursa olsun Çukur'daydım işte. Brody ve Beatrix'in bile yerini bilmediği o yerdeydim, sadece onlara ihanet etmekle kalmıyor bir de onları küçük düşürüyordum. Ve tabii Clay'i de. Onu ve vereceği tepkiyi düşünmek boğazımın düğümlenmesine neden oluyordu çünkü o Midnightlar gibi benimle gurur duyup mecburiyetten beni hayatından silmeyecekti, benden gerçek anlamda nefret etmeye başlayacaktı.
Benden nefret etmesini istemiyordum, aramızda bir şey vardı ve onun yanındayken kendimi hep iyi hissediyordum. Ona delicesine aşık mıydım? Hayır ama ondan gerçekten hoşlanıyordum. Kimseye karşı hissetmediğim şeyler hissediyordum ve bu duygu beni biraz korkutsa da hoşuma da gitmiyor değildi. Onunla daha çok vakit geçirmek, onu daha iyi tanımak istiyordum ama artık bu düşüncelerimin hiçbir anlamı yoktu. Clay'i bir daha gördüğümde kafasını çevirip beni görmemezlikten gelecekti, en iyi ihtimalle. Bir anda herkesin içinde bana bağırmaya başlayabilir ve bütün öfkesini kusabilirdi de.
Hayley'nin "Angelique." diyen yumuşak sesiyle kendime geldim. Üçü de bana bir şeye cevap vermem gerekiyormuş gibi baktığında bir az önceki şeyleri düşünmekten onların dediği bir şeyi duymamış olabileceğimi fark ettim. Neden böyleydim? Son zamanlarda çok fazla düşüncelerimde kaybolup gidiyordum, kafam çok yoğun ve karışıktı. Deveraux, Midnightlar, bu görev, Lizzie, Clay ve Mikaelsonlar... Düşünecek çok şey vardı ama şu an bunun vakti değildi. Silkindim ve kendime geldim. "N'oldu?"
"Bu 'Kontrol Grubu'ndan haberiniz var mıydı?" dedi Elijah sakiliğini korumaya çalışarak. Ama endişeli olduğu her halinden belli oluyordu. Onu daha da endişelendirmemek için sakin kalmaya çalıştım ama Kontrol Grubu planımızın bir parçası kesinlikle değildi, ayrıca Kontrol Grubu da neyin nesiydi? Bir tehdit olduğunu anlayıp herkesi kontrol etmek için gelen bir grup muydu? Birileri Deverauxları mı tanımıştı? Ya da daha kötüsü, şans büyüsü etkisini mi yitirmişti?
"Nereden duydunuz bu Kontrol Grubu'nu?"
Bunu dememle birlikte Klaus elini sinirli bir şekilde saçlarının arasından geçirirken "Harika." diye mırıldandı. Ben ise onu takmadan bana cevap veren Hayley'yi kelimesi kelimesine dinlemeye çalıştım. "Şu arkamdaki kırmızı ceketli kız ve yanındaki aralarında konuşuyorlardı." dedikten sonra biraz duraksadı. Elijah çaktırmadan kırmızı ceketli kıza bakıp bizi dinlemediğine kanaat getirince kıza arkası dönük olan Hayley konuşmaya devam etti. "Kontrol Grubu gelmiş, şu çocuğun kaybolmasıyla ilgili gibi bir şeyler söyledi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEW SOLDIERS (The Vampire Diaries - The Originals Fan Fiction) (Türkçe)
FanfictionMystic Falls'ta kabuslar gerçek oluyor. Karanlık gelecek daha da kaçınılmaz hale geliyor. Rayna'dan yeni kurtulan Stefan evine, Mystic Falls'a döndüğünde hiçbir şeyin bıraktığı gibi olmadığını görür. Kasabaya yeni baş belaları gelmiştir. Katheri...