ELIZABETH "LIZZIE" SALTZMANN
Deveraux, söylediğinden beri Caroline'ı aramak sürekli aklımdaydı. Onlarla konuşmak benim için hala kolay değildi, Caroline'ı annem ya da Klaus'u da ailemin bir parçası gibi görmek çok zordu. Ama yine de o an için Deveraux'ya itiraz etmedim. Ayrıca aramızdan biri Mikaelsonları arayacaksa benim en aramam en mantıklısıydı ama bu istemediğim gerçeğini değiştirmiyordu. Neyse ki aradan bir süre geçmesine rağmen ben bir şey yapmayınca Rhea, ipleri eline almış ve telefonla aramak yerine Salvatore Malikanesi'ne gitmeye karar vermişti.
Bu fikri öne atmasının üzerinden üç gün geçmişti. Sabahları erken kalkıyor ve Deveraux ile kahvaltı hazırlıyorduk. O gün bizde kim kalıyorsa, o bizim inmemiz ile zaten bahçeye çıkıyor ve çevremizde daha fazla oyalanmıyordu. Beatrix'in kaldığı bir gün dışında genelde Clay kalıyordu ama Deveraux bundan sonra üçünün de ortalarda çok gezinmemesinin daha iyi olacağını düşünüyordu. Her şekilde onlar olmadan geçirdiğim her an günün en güzel anı sayılırdı.
Ne yazık ki Rhealar bu sabah, Beatrix ve Brody'yi normalde olduğundan daha erken getirmiş ve ardından da iki kişi malikaneye geçmişlerdi. Eğer her şey düzgün giderse dönüşte de Mikaelsonlar onlar ile birlikte geleceklerdi.
Bunun dışında, herkes huysuzdu. Toxlardan uzak kaldığımız zamanlarda Rhea ve Angelique ile az olsa da konuşabiliyordum. Rhea her zamanki Rhea'ydı. Toxları ve onların burada olmasını sevmiyordu ama bunun asla keyfini kaçırmasına izin veremezdi. Ange'in ise kafası çok daha karışıktı, kesinlikle anlaşılabilirdi. Şu an aralarında bir şey olmadığını söylese de Clay ile hala birbirlerine karşı bir şeyler hissettikleri tuhaf bakışmalarından ve bazen de özellikle bakışmamalarından anlaşılabiliyordu. Ama bunun dışında da kendisinin de bir kez söylediği gibi, Toxlardan kaçmış ama Toxlar peşini bırakmamış gibi hissediyordu.
Ben bile öyle hissediyordum. Çukur'dan çıktıktan sonra sadece bunlardan uzak kalmak istemiştim, Toxlardan ve bu tür bütün olaylardan... Ama ne yazık ki, Brodylerin kapımızı çalması çok uzun sürmemişti ve anladığım kadarıyla bunun sebebi de bizdik. Tek sebep biz olmasak da bizimkilerin Çukur'a girmesi ve benim Çukur'dan çıkmam her şeye son noktayı koymuştu.
En azından Judd'ın ve Deveraux'nun yaptığı açıklamaya göre böyleydi. Ne yazık ki bize her şeyi söylemediklerini de biliyordum. Her zaman böyle olmuşlardı, her zaman bize bir şeyler söylemeden önce kendi aralarında tartışır ve neyi söyleyeceklerine karar verirlerdi. Ya da daha çok Deveraux karar verir ve Judd da ona uyardı. Bu şaşırtıcı değildi, aramızda Toxlar ile ilgili bilgilere ulaşabilen kişiler onlardı. Ama şu sıralar ikili konuşmaları git gide artmıştı ve bunların planlar ile ilgili olduğunu da biliyordum. Yine de merak etmemek elimde değildi.
"Ne düşünüyorsun?" diye sordu Deveraux, başını hafifçe yana eğip beni süzerken. Rheaların ve Mikaelsonların gelmesini beklerken Toxlar ile aynı odada kalınca ve kalmak için bir sebebim de olmayınca daha fazla orada oturmaya ihtiyacım olmadığını mutlulukla fark edip hemen ayaklanmıştım. Şu son günlerde, Çukur sonrasında olduğundan daha az vakit geçirebildiğimiz için Deveraux'nun peşimden gelmesini beklemiyordum. Ama o da kalkmış, benim peşimden salondan çıkmış ve ben yukarı çıkmak için merdivenlere giderken beni bileğimden tutup yavaşça sokak kapısına doğru sürüklemişti. Ben de itiraz etmemiştim. Şimdi ise o altında oturmayı sevdiğim iki ağacın altına yerleşmiştik yine.
"Özellikle düşündüğüm bir şey yok," dedim ben de karşılık olarak ama bir an öncesine kadar endişe ile dudaklarımı dişlediğimin de farkındaydım. Toxların yanındayken yüzüme yansıyan duyguları kontrol etmek bir dereceye kadar kolaydı ama sadece Deveraux varken kendimi buna zorlayamıyordum. Zaten denesem bile Deveraux, maskemin arkasını görebilecek kadar iyi tanıyordu beni. "Sadece huzursuzum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEW SOLDIERS (The Vampire Diaries - The Originals Fan Fiction) (Türkçe)
FanficMystic Falls'ta kabuslar gerçek oluyor. Karanlık gelecek daha da kaçınılmaz hale geliyor. Rayna'dan yeni kurtulan Stefan evine, Mystic Falls'a döndüğünde hiçbir şeyin bıraktığı gibi olmadığını görür. Kasabaya yeni baş belaları gelmiştir. Katheri...