Gidelim

6.8K 247 180
                                    

Tavanla bakışırken çalan alarmım ile telefonumu el yordamı ile buldum.

Alarmımı kapattıktan sonra birkaç saniye daha uzandım ve yatağımda doğruldum.

Aynada kendime baktım.

Bitmişim.

Sadece kimse bilmiyor.

Yataktan kalktım ve kıyafet aldıktan sonra banyoya girdim.

Kıyafetlerimi kapının arkasına astıktan sonra sıcak suyu açtım.

Üzerimdekileri kirli sepetine attıktan sonra sıcak suyun altına girdim.

Su, yaralarım ile buluşunca canımı yakmıştı.

Yine de tepki göstermemiştim, gösterememiştim.

Sıcak su, mayışmamı sağlamıştı. Bu hissi, getirdiği rahatlığı seviyorum.

Banyonun kapısı tıktıklanınca suyu kıstım.

"Kızım, Gamze ne zamandır duştasın, bir şey mi oldu?"

Annemin sesini duymak gülümsetmişti.

"Şimdi çıkıyorum."

"Korkuttun beni." dediğinde "Üzgünüm." dedim.

"Özgür geldi, aşağıda seni bekliyor."

"De ona, birazdan geliyorum."

"Tamam."

Annemin gittiğine dair ses duyulunca suyu iyicene kapattım ve duşakabinden çıktım.

Üzerimi giyindikten sonra banyo dolaplarındaki makyaj malzemelerime baktım.

Makyaj...

İnsanın sırlarını saklamak için harika yöntem.

Kullanılması bilindiğinde duyguları örtbas eden bir silah.

Bugün hangi maskemi takacaktım? Çalışkan ve azimli genç iş kadını.

Makyaj yaptıktan sonra saçımı sıkı bir atkuyruğu yaptım.

Odama dönüp topuklu ayakkabılarımı giydim ve hızlıca aşağı indim.

Özgür oflayarak ayağa kalktı ve "Hiç gelmeseydin." dedi.

"Geldim, söylenme. Gidelim." dedim.

"Kahvaltı yapmayacak mısınız?" diye soran anneme "Yok validem. Gidelim biz." dedim.

Annem dediğime gülümsedi.

"Görüşürüz!"

Özgür ile evden çıkınca "Sabah sabah buraya gelme sebebin ne?" diye sordum.

"Gece olanları duydum."

Ofladım. Gece olanlardan bahsetmek istemiyordum.

Annem ve babam ben on dört yaşındayken boşanmıştı.

Annem, babama hala aşık. Yine de babamın kişiliğini bildiği için kendisi için değil, benim için boşanmıştı.

Şimdi ise babamı görmek için sabah akşam uğraşıyordu.

Ben de annemin görmek istemeyeceği bir şey görüp üzülmesini engellemek için sık sık babamı kontrol etmeye giderdim.

Görmek istemeyeceği bir şey ise babamın başka bir kadınla görmesiydi.

Dün gece de tekrar kontrol için gittiğimde kız kardeşim ile mutlu bir anlarına denk gelmiştim.

Aklıma küçüklük anılarım gelmişti.

Kız kardeşime sebepsiz hediye aldığı günler varken bana doğum günümde hediye almayışı ve daha fazlası...

Ben de kafa dağıtmak için tanıdığım birinin barına gitmiştim.

Sonrası hızlı gelişmişti. Tartışma, kavga ve daha da sinirlerin bozulması.

Özgür, "Anlatmayacak mısın?" diye sordu.

Arabasına ona cevap vermeden bindim. Bu hayır demekti.

Özgür şoför koltuğuna oturdu. "Arka koltukta poşet var. Atıştırabileceğin bir şeyler var."

"Sağ ol."

Poşeti aldım ve içinden Özgür'ün yaptığı ve yemesini sevdiğim sandvici streç filme sarılmış halde görünce gülümsedim.

"Beni iyi tanıyorsun." dedim ve sandvici yemeye başladım.

"Kaç yıldır tanışıyoruz, olsun o kadar."

Özgür, kaç senelik dostum...

Hayatımda annem harici olan tek insandı.

Çocukken babamın uyguladığı fiziksel ve duygusal şiddetin yaralarını saran insandı.

Hala da öyle.

Benim arkamı toparlayan olmayan bir abimdi.

Özgür arabayı sürerken "Normalde gelip almazsın beni. Bu sabah niye beni evimden almayı tercih ettin?" diye sordum.

"Dün geceden sonra iyi misin diye merak ettim."

"Makyajın gücü ile mükemmel görünüyorum." dedim.

"Makyajsız peki?" diye sorunca "Sabahladım. Canım sıkkın ve bu konuyu konuşmak istemiyorum." dedim.

"Mesaj alınmıştır."

Sandviçim bitince poşette başka neler var diye bakındım.

Bulduğum çikolatayı da yerken dışarıyı seyrediyordum.

"Şirkete kadar uyuyacağım. Dokunma."

"Tamamdır."

Poşeti geri arka koltuğa koyduktan sonra gözlerimi kapattım.

YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin