Doğru Seçim

1.6K 115 85
                                    

Özgür'den Devam

Ofisimde çalışırken tıktıklanan kapım ile kafamı dosyalardan kaldırmadan, "Gel!" dedim.

Şirketler birleştirileceğimiz için işlerimiz zorlaşmıştı. Düşüş yaşamamak için normalden daha fazla çalışıp kâra geçmeliydik.

Ayrıca bazı teklif sunduğumuz şirketler miras bölündüğü için bunun şirketi etkilemiş olmasından korkup tekliflerimizi geri çevirmişti.

Gamze de annesinin katilinin başında olduğu için şirketi yönetme işi bana kalmıştı.

Kapının açılma sesi duyulunca kulağımı ona verdim.

Ses seda gelmeyince merakla kafamı kaldırdım. Karşımda Aşkın'ı görünce duraksadım.

Arkadaşı ile karşılaştığında onunla tekrar görüşebilecek olma ihtimali mutlu etmişti ama bu kadar erken olmasını ve Aşkın'ın ayağıma kadar gelmesini beklemiyordum.

"Senin ne işin var burada?" diye sordum.

Yutkundu. "Arkadaşım ile karşılaşmışsın. O seni bulmama yardım etti."

"Peki." dedim ve geri dosyaları incelemeye koyuldum.

Ona kızgındım.

O gün beni bırakıp gitmişti. Şimdi "Hoş geldin." diyerek ona sarılacak halim yok.

Kapıyı kapanma sesi duyulmasına rağmen gitmediğini biliyordum.

Nefes alış verişini duyabiliyordum. Heyecanlı olduğu nefes sesinden belliydi. Gülümsememek için kendimi tuttum.

Merakla, "Başka bir şey demeyecek misin?" diye sordu.

"Neden geldin Aşkın?" diye sordum.

Ona döndüğümde kaşlarını çattı. 

"Bardayken aramızda bir elektriklenme oldu diye düşünmüştüm." dediğinde "Evet, barda olmuştu." dedim.

"Olanlar barda mı kaldı?" diye sorduğumda "Öyle oldu." dedim.

Aşkın'ın konuşmasına fırsat olmadan kapı tıktıklandı.

"Gel!"

İçeri Cihan girince şaşkınlıkla ayağa kalktım.

Cihanla el tokuşurken "Uzun zamandır ortalarda gözükmüyordun." dedim.

"Seni özlediğimi fark ettim." dediğinde güldüm.

"Yalakalığı bırak, Cihan. Niye geldin?"

"Bazı işlerin kötü gittiğini öğrendim." dediğinde "Gördüğün gibi ofisimden çıkamıyorum." dedim.

Cihan konuşacakken Aşkın, "Daha sonra görür. Şu an biz bir şeyler konuşuyoruz." dedi.

Cihan, Aşkın'a baktıktan sonra "Meşgul olduğunu desene abicim." dedi.

"Cihan sen beni biraz toplantı odasında beklesene. Kahve, çay bir şeyler iç. İşim bitince yanına gelirim." dedim.

Cihan, "Bekliyorum." diyerek ofisimden çıkınca Aşkın, "Bu kim?" diye sordu.

"Seni ilgilendirmeyen biri."

"Niye böyle yapıyorsun?" diye sorduğunda "Nasıl davranıyorum?" diye sordum.

"Utanmasan söveceksin, Özgür."

"Farkında değilim."

"Basbaya da farkındasın! Bilerek yapıyorsun." dedi.

Oflayarak kapıya doğru bir adım attım. "İşim var, Aşkın. Oyalama."

Aşkın ben kapıya gitmeden kapıya gitti ve kapıyı kilitledi.

"Bu niyeydi?" diye sordum.

Aşkın, "Aramızı düzeltmeden gitmeyeceğim." dediğinde "Küçük çocuk musun?" diye sordum.

"Senin küçüğün olabilirim." diyerek bana doğru bir adım attı.

Tek kaşını kaldırarak ona baktım.

"Sadece eğlenmek için mi?" diye sordum. Sorunu anlamıştı.

"Bardan aceleyle çıkmam gerekmişti, anla. Hem sadece eğlenmek için olsa niye iş yerine kadar geleyim?"

"Daha fazla eğlenmek için mi?" diye sordum ve üç kişilik koltuğa oturdum.

Aşkın'ın gideceği yoktu. Oturup diyeceklerini dinlemek istiyorum.

Aşkın sırıtarak bana bakınca "O da var ama sadece o değil." dedi.

Bana doğru geldiğinde gözlerimi ayırmadan ona baktım.

Hiç tereddüt etmeden kucağıma oturunca cüretkar tavrına dudağım kıvrıldı.

"İş yerimde olduğunun farkında mısın?" diye sordum.

Hiç düşünmeden, "Odanda kamera var mı?" diye sordu.

"Yok."

"O zaman iş yerin olması umurumda değil." Verdiği cevap hoşuma gitmişti.

Belinden tuttum ve "Çok mu heveslisin?" diye sordum.

"Sana mı? Öyleyim."

Belinde olan ellerimi sıkılaştırdım ve onu kendime bastırdım.

Bu ikimize de zevk verirken "Yaklaş." dedim.

Aşkın dediğimi yaparak bana yaklaştığında dudaklarımızı birleştirdim.

Alt dudağını ısırdığımda acıyla inledi. İnlemesi hoşuma gidiyordu.

Aşkın kalçalarını tüm vücudumda yankı uyandıracak şekilde sallarken dilimi ağzının içine soktum.

Dilimle ağzında dolaşırken belimdeki ellerini aşağıya indirdim ve kalçalarını tuttum.

Kalçalarını sıkarken bir yandan da onu kendime bastırıyordum.

"Ah! Özgür!"

İsmimi zevkle söylemesi hoşuma giderken ani bir hamleyle onu koltuğa yatırdım.

Üzerine otururken nefes nefese bana bakması doğru seçim olduğunu hissetmemi sağlıyordu.

YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin