Yalan

Zeki

Herkes depoya gelince öncelikle Özgür'e "Arabanı hurdaya çevirenlerden bir iz var mı?" diye sordum.

"Adamları buldum ama konuşmuyorlar. Şimdi adamlarım biraz konuşsunlar diye uğraşıyor."

Derin bir nefes verdim. Ferhat'e baktım.

"Neler buldun?"

"Orhan Kayabey. Mafyalıkla alakası yok. Yaptığı işleri inceledim. Attığı adım bile kendi çıkarları için olan bir adam. Oğlu, Barbaros Kayabey ile yaşıyor. Ne kardeşi ne de başka bir çocuğu var. Sadece ikisi. Karısını, dört sene önce kaybetmiş. Ölüm sebebi kanser."

Gülümsedim.

Aklıma çok güzel bir plan gelmişti.

"Barbaros dört sene annesiz ne yapmıştır? Ona cici bir anne lazım." dediğimde herkesin bakışı beni bulmuştu.

"Benim gibi bir cici anneyi herkes ister bence." dediğimde Özgür, "Barbaros ile yakın olmalısın, babası ile değil." dedi.

Sırıttım. "Peki asıl evlendiğim kişi Orhan Kayabey değil de Barbaros Kayabey olursa?"

Kerim, "Açık açık söyle. Planın ne?" diye sordu.

"Yarın akşam Orhan Kayabey ile yemeğe çıkacağım ve benimle evlenmeyi ben değil, o teklif edecek."

Özgür, "Bunu nasıl başaracaksın?" diye sordu.

"Şirketleri birleştirmeyi önereceğim."

Kerim, "Bu büyük bir kumar." dediğinde sırıttım.

Kumar oynamayı severim.

"Tabii bir anda şirketlerin birleşmesi ses getirecek. Ah keşke magazinlerin dikkatini çekecek bir haber oluşturabilsek. Magazin ile köşeyi dönerdik."

Kahkaha attım.

"O teklif etmesine rağmen bunu düşüneceğim dedikten sonra Barbaros Kayabey'i takip edeceğim. Onunla birçok yerde karşılaşacağım ve ne tesadüf orada magazinciler olacak. Bizi birçok kez yan yana görmeleri şaşırtacak. Magazin bunu konuşacak."

"Peki babasının teklifi?" diye sordu Kerim.

"Magazincilere açıklama yapmak isterler. Reddedeceğim. Magazincilerin merak edip kendileri bulmaya çalışmaları daha çok olay getirir, diyeceğim. Sonrasında Barbaros'a teklif edeceğim. Eğer o reddederse babasının teklifini kabul edeceğim."

Özgür, "O zaman niye Barbaros ile haberini çıkartacaksın?" diye sordu.

"Çünkü herkes Barbaros ile evlendim sanmalı. Öyle de olacak."

"Nasıl lan? Anlamıyorum. Açık ol!"

Kerim isyan edince gülümsedim. "Burada sen devreye giriyorsun. Barbaros'un kimliği ile kendiminkini sana vereceğim. Yıldırım nikahı ayarlayacaksın."

"Barbaros kabul etmez ki? Hem Barbaros'un kimliğini alırsan olmadığını fark eder." dedi Özgür.

"Suyuna ilaç katarsam ve ateşler içinde yanarsa kimliğini nasıl fark edebilir?" diye sordum.

Kerim güldü. "Nikahı dayım kıyacsk, değil mi?"

Dayısı nikah memuruydu.

"Aynen öyle. Eve gelecek ve Barbaros havale geçirirken nikahımızı koyacak. Barbaros o an imza attığını bile fark etmeyecek. Tabii ki bu nikahı saklayacağız ve sahte bir nikah kıyacağız. Tabii nikahı bizim adamlar hazırlarsa Barbaros olayı çakar. Bu yüzden onların içine kendi adamlarımı yerleştireceğim. Orhan Kayabey de nikah görevini kendi adamlarına verdiğini sanarak benim adamlarıma verecek. Düğün olmayacak ve ben bir fotoğraf paylaşacağım. Barbaros ile Orhan'ın arasında gelinlikli bir fotoğraf. Elimde evlilik cüzdanı."

Hepsi bana şaşkınlıkla bakıyordu.

"Damadı kim sanarlar? Babam yaşımdaki adamı mı? Yoksa magazinlere çıktığım yaşımız yakın olan bir adamı mı?"

Kerim alkışlarken, "Biri sana çok zeki olduğunu söylemiş miydi?" diye sordu.

"Zekamı gören insanların çoğu öldü." dedim gülümseyerek.

Ne kadar Kerim'e güvensem de yanlış bir hatasında ölebileceği mesajını vermiştim.

"Şimdi ne yapıyoruz?" diye sordu Özgür.

"İşlerimize dönüyoruz ve bu akşam avukat geldiğinde bana kalan mirasa bakıyoruz. Umarım annem mirası yanlış paylaştırmamıştır. Yoksa tüm plan suya düşebilir." dedim.

Kerim, "Öyleyse ben de gidip dayımla konuşacağım." dedi.

"Tamamdır." dedim ve ayağa kalktım.

Herkes yerini bilecek.