Barbaros kumların üzerinden doğrulurken "Nasıl hissediyorsun?" diye sordu.
"Garip." diye yorumladım.
Hissettiklerimin tarifi olamazdı.
Barbaros ani bir hareketle belimden tutup beni kucağına oturttuğunda tek kaşımı kaldırıp ona baktım.
"Hayırdır? Hani artık normal insanlar gibi odamızda seks yapacaktık." dedim.
"Sen de hemen olayı sekse bağla. Ne meraklıymışsın." diyen Barbaros'a "Bence şansını zorlama." dedim.
"Güzel nasihat." diye mırıldandı.
Kollarımı boynuna sardım ve "Herhalde öylesine kucağına almadın." dedim.
Gülümsedi.
"Karımı özledim. Yüz ifadesi yakınan, konuşan karımı. Bırak da özlem gidereyim."
Tamamen ona döndüm ve bacaklarımı beline doladım. "Özlemini nasıl gidereceksin?" diye sordum.
Barbaros gözlerimin içine bakarken yutkunduğunu fark ettim. Benden etkilenmesi hoşuma gitmişti.
Dudaklarım hafif aralanırken Barbaros ellerini belime yerleştirdi.
Özlemini nasıl gidereceğini açıkça belli etmişti.
Dokunuşları içimi yakarken yavaşça bana yaklaşan Barbaros'un gözleri dudaklarımdaydı.
Başını hafifçe yana eğdikten sonra gözlerini kapattı. Ben de gözlerimi kapatırken dilini ağzıma sokan Barbaros'un saçlarına ellerimi götürdüm.
Kendimi ona teslim ettim.
Kendimi gönül rahatlığıyla birine teslim edebilmenin verdiği hissiyat içimi ısıtmıştı.
Yavaşça dilini, dilimin etrafında dairesel hareketlerle döndürünce saçlarını hafifçe tuttum.
Diliyle ağzımı keşif ederken arada bazı noktalarda dilini derinlere saplıyordu.
Kendimi ona bastırırken diliyle tekrardan daireler çizmeye başladı.
Dudaklarım arasındaki boşluğu kapattıktan sonra dudaklarım arasında hissettiğim dil daha da ağzımın derinlerine girsin diye Barbaros'a sanki mesafe varmış gibi daha da yaklaştım.
Dilini hafifçe ağzımdan çıkardığında gözlerimi açmadım.
Alt dudağımı dişlediğinde dudaklarımdan bir inilti çıktı.
Isırdığı yeri yaladığında gözlerimi açtım. Yaladığı son noktada dilini içine çekip küçük bir öpücük kondurdu.
Her beni öptüğünde içim titriyordu.
Öpücükleri yavaşça aşağı inerken kafamı geriye attırdım ve gözlerimi geri kapattım.
Boynumu öptüğünde daha aşağı inmedi. Boynumu kokumu içine çekerek öptükten sonra durmadı.
Boynumu öpmekle sınırlı kalamayarak emmeye de başladı.
Rahat etsin diye kafamı geri düzeltmemiştim. Kafam hala geriye doğruydu.
"Olmuyor, doymuyorum. Doyamıyorum sana. Zarif boynun, güzel kokun beni benden alıyor. Deliriyorum sana." diye fısıldadı.
Bu dediği hoşuma giderken, "Doymanı da istemem." dedim.
Bu dediğime güldü. Bu adamın gülüşüne aşık oluyordum.
Boynumu bir kez daha emerken dudakları arasına hapsettiği ince deri hafiften acıyordu.
Hoşuma giden bir acıydı.
Ne zamandır boynumda oyalanıyordu, bilmiyorum. Zaman kavramımı hissettiğim hazdan dolayı kaybetmiştim.
Tek bildiğim bu anın hiç bitmemesini istememdi.
Barbaros emdiği boynuma minik bir öpücük bıraktıktan sonra durunca ona baktım.
O da bana bakıyordu.
"Herkes gibi odamızda seks yapmamız gerektiğini mi söylemiştim?" diye sordu.
"Evet, boynumu esir almadan kısa bir süre önce bu cümleyi kurmuştun." dediğimde Barbaros gülümsedi.
Belimdeki ellerinden birini çekip yanağıma getirdiğinde "Eskiden biri bana bir kadın seni kendinden alacak dese gülerdim. Şimdi ise beni benden çalmanı izlemek keyif veriyor." dedi.
"Aynısı benim için de geçerli. Aşkın varlığına inanmazken aşka köle oldum." dedim.
Barbaros yanağımı okşarken "Artık eve gidelim. Senin bu halini diğerleri de görmek isteyecektir. Onları mutlu edelim." dedi.
"Özgür ve Aşkın'a ne olacağını anlatacaktın." dedim.
"Arabada anlatırım." dedikten sonra belimden tutup beni kucağından indirdiğinde "Öyle olsun." dedim.
İkimiz de ayağa kalktığımızda üstümüzü silkeledik. Hep kum olmuştu.
Barbaros elimi tutup yürümeye başladığında "İyi ki varsın." dedim.
"Sen de iyi ki varsın."
Tebessüm ettim. İkimizin de içtenlikle kurduğu cümleler birbirimizin içine işlemişti.
Umarım birbirimizin içine hep böyle işleriz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalan
ChickLitAnnesinin ölümünü araştıran bir mafya, katile ulaşmak için bir başka mafyanın çevresine girip ona yakınlaşmaya başlar. Yalanlar ile kurulan bir evlilik, intikam ve aşk.