Gözlerimi açtığımda dibimde gördüğüm yüz ile kaşlarım çatıldı.
Doğrulduğumda çevreye baktım.
Hava kararmıştı. Kimse yoktu. Barbaros ile kumlara uzandığımızda uyuyakalmış olmalıyız.
Saate baktığımda dokuz olmuştu.
Bozuk muydu lan bu saat? Bu kadar saat boyunca uyumuş olamayız.
Orhan Bey'in yemeği için sekizde evlerinde olmalıydım.
Ofladım.
Barbaros'u sertçe dürttüm.
Gözleri açtığında bir bana bir de çevreye baktı.
"Gamze?"
"Uyuyakalmışız."
Barbaros saatine bakarken ofladım. Havanın güzelliği ile uyuyakalmış olmalıyım.
"Yemekte olmamız gerekmiyor mu?"
"Gerekiyor, Barbaros. Gerekiyor." dedim ve ayağa kalktım.
Üstümü silkelerken Barbaros da ayağa kalktı.
"Buraya arabayla mı geldin?" diye sordum.
"Evet."
"Tamam hızlıca eve gidelim." dediğimde Barbaros, "Babamın evlilik teklifini kabul etmek için, değil mi?" diye sordu.
"Herhalde daha sorun etmiyorsun." dedim.
"Etmiyorum." dediğinde "Haydi öyleyse." dedim.
Birlikte arabalarımıza giderken kendime sinirliydim.
Barbaros'u hasta etmek için kullanacağım ilaç evdeydi.
Adamlarıma getirtirsem Barbaroslar tuhaflığı fark ederdi.
Arabama bindiğimde telefonum çaldı. Arayan bizi izleyen adamım idi.
Telefonu açtım ve hoparlöre aldım. "Efendim."
"Gamze Hanım siz uyuyakalınca planınız için gerekli olan ilacı arabanızın arka koltuğuna poşet ile bıraktık."
Duyduğum sözler ile gülümsedim. Poşet dedikleri gibi arka koltuktaydı.
Arabayı çalıştırırken "Aferin lan size. Şok iyi yapmışsınız." dedim.
"Ayrıca siz uyuyunca uyurkenki fotoğraflarınızı da çektik. Uyuduğunuz esnada yakın durduğunuz fotoğraflar vardı. Daha iyi haber olacağını düşündük."
Merakla, "O fotoğrafları da yolladınız mı?" diye sordum.
"Özgür Bey'e sorup yolladık. On buçukta başlayan magazin programında haber yapılacak."
"Geç bir saat. Çok kişi duyar mı?" diye sordum.
"Duyar Gamze Hanım. Yine de sabah magazininde de yayınlanacak. Bir de haftasonu magazininde."
"Çok iyi iş çıkarmışsınız. Bu karşılıksız kalmayacak."
"Görevimiz bu Gamze Hanım."
Moralim çok yükselmişti.
"Gizem hakkında bilginiz var mı?" diye sordum.
"Onu işe götüren adamlarımız ile haberleştik. İşe gittikten yarım saat sonra Bedirhan Birce ile şirketten çıkmış ve gezmişler. Yarım saat önce birlikte yemek yiyorlardı."
"Anladım, kapatabilirsin." dedim.
"Tamam Gamze Hanım."
Telefonu kapattığında derin bir nefes verdim.
Gizem'in Bedirhan Birce'den hoşlandığı ortadaydı.
Ablası olarak Bedirhan Birce'nin en yakın arkadaşlarından birini ve onun babasını öldürünce bu olay onları da etkilerdi.
Gizem'e en kısa sürede yeni bir eve geçirmem lazım.
Benimle ne kadar çok vakit geçirirse ben Barbarosları öldürünce Bedirhan ile o kadar uzaklaşırdı.
Ben bir katilim, düşmanım çok.
Benimle durmasındansa sevdiği biriyle yaşaması doğru karar olur.
Evlerine geldiğimizde poşetteki ilacı çantama koydum ve arabadan aşağı indim.
Barbaros ile birlikte eve girdiğimizde kapı açılma sesinden dolayı Orhan Bey hızla kapıya geldi.
İkimizi görünce şaşırmıştı.
"Gamze Hanım gelmeyeceğinizi düşünmüştüm."
"Ufak bir aksilik oldu. Lütfen kusuruma bakmayın." dedim.
"Sorun değil, isterseniz hemen yemek odasına geçelim." dedi.
Barbaros, "Birazdan geliyorum." diyerek merdivenlere yönelirken Orhan Bey ile yemek odasına geçtik.
Orhan Bey, hazırlanmış masada oturup beklemiş olmalıydı.
Bir bardakta içilmiş su vardı.
Orhan Bey'e "Soğuk su rica edebilir miyim?" diye sordum.
"Hemen getireyim, Gamze Hanım."
Orhan Bey odadan çıktığında hiç dokunulmamış olan yemeğe ilaçtan kattım.
Bu ilaç sayesinde Barbaros birkaç gün ayağa kalkmayacaktı.
Diğer sandalyeye otururken Orhan Bey elinde soğuk su ile geldi.
Suyu bana verdikten sonra tahmin ettiğim yere oturdu.
Suyu içerken odaya giren Barbaros'a baktım.
Bilmiyor ki bir gün sonra evleneceğiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalan
ChickLitAnnesinin ölümünü araştıran bir mafya, katile ulaşmak için bir başka mafyanın çevresine girip ona yakınlaşmaya başlar. Yalanlar ile kurulan bir evlilik, intikam ve aşk.