Barbaros arabayı sürerken "Hadi anlat. Özgür ve Aşkın'ın arasında ne geçti?" diye sordum.
"Aşkın'ın babasını biliyorsun. Evlenmesini istiyordu." diye söze giren Barbaros ile kaşlarımı çattım.
"Biliyorum."
"Babasına evliliği kabul ettiğini söylemiş. Evlilik hazırlıkları sen kaçırıldığı da başladı. Bu haftasonu düğünleri var."
Şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı.
"Aşkın, Özgür'ü severken neden böyle mi yola girer? Bir zorlama yok, değil mi?" diye sordum.
"Yok, işleri iyice araştırdık. Aşkın kendi rızası ile evlenmeyi kabul etmiş. Özgür ile de görüşmek istemediğini söyleyerek yanımıza gelmiyor."
Merakla, "Ama bu çok saçma. Aşkın, Özgür'ü çok seviyordu. Onu bırakmasına ne sebep oldu?" diye sordum.
"Bilmiyorum. Aşkın bir açıklama yapmıyor." dediğinde aklıma bir sebep gelmişti.
Umarım o sebepten dolayı ayrılmamışlardı. Aklıma gelen sebebi Barbaros'a anlatmaya başladım.
"Özgür, Aşkın ile evlenmek istiyordu ama Türkiye şartlarını biliyorsun. Bundan dolayı yurt dışına taşınıp vatandaşlık almak için çabalayacaktı."
"Yurt dışına çıkarlarsa ikisi de işlerini, bizi, çevrelerini bırakmak zorunda kalırlar." diyen Barbaros ile hüzünle gülümsedim.
"Özgür ile çocukluktan beri arkadaşız. Onun gitmeyi düşünmesi beni üzdü ama onu destekledim. Sonuçta Aşkın için her şeyi bırakmaya hazırdı. Aşkın ile konuşması gerektiğini söylemiştim."
Barbaros tereddüt içinde, "Özgür bu isteğini Aşkın ile paylaşınca Aşkın'ın teklifini reddedip ayrılmayı tercih ettiğini mi düşünüyorsun?" diye sordu.
"Aşkın çevresini bırakmak istememiş olabilir. Özgür evlenmek istiyordu. Aşkın ise yurt dışına gitmek istemediyse isteklerimiz farklı diyerek ilişkilerini sonlandırmış olabilirler."
Barbaros'un alt dudağı kıvrılırken "Mantıklı bir teori." dedi.
"Öyleyse Aşkın neden evliliği kabul etti? Babasını sevmiyor, onun istediği bir şeyi yapmak saçma geliyor." dedim.
Barbaros kısa bir süre düşündükten sonra "Özgür'e bir ders vermek istiyor olabilir. Evlilik önemsizdir, önemli olan duygulardır gibisinden." dedi.
"Mantıklı. Eve vardığımızda Özgür'den olayların detaylarını öğreniriz." dedim.
"Bir dedikodu için bu kadar sabırsızlandığım için kendime gülüyorum." diyen Barbaros'a "Buna pek dedikodu denmez. Arkadaşımızın sorununu öğrenip çözüm üretmeye çalışacağız." dedim.
"Güzel bir bakış açısı." diye mırıldandı.
"Düğün hangi gün olacak? Cumartesi mi, pazar mı?" diye sordum.
"Pazar günü, birçok iş insanının geldiği bir düğün olacak. Akrabadan tut, habercilere kadar herkes olacak."
Dudağım kıvrıldı.
"Bizim düğünümüz bile olmadı."
"Çünkü ben kendimden geçtiğimde kimliğimi çalıp ben yine bilinçli değilken nikahı kıydın."
"Olabilir. İnsan bir düğün yapar." diye söylendim.
"Benim kıskanç karıcığım. İstersen düğün yerine bu işler bitince balayına çıkalım." dedi.
Hızlıca düşündüm.
"Aslında bunu isterim. Hem güzel bir kaçamak hem de zevkli olur."
Barbaros sağ elini bacağımın üzerine koyarken "Hem de gezmiş oluruz." dedi.
"Gezmek istiyorsan güzel bir yer tercih etmeliyiz." dedim.
Barbaros, "Yurt içinde bir yere mi yurt dışına mı gidelim?" diye sordu.
"Şirket işlerinden ötürü yurt dışın çıkmak zor oluyor. Balayı bahanesi ile yurt dışına çıkalım." dedim.
"Mantıklı bir fikir. Aklında bir yer var mı?" diye sorunca "Yok. Nereye gideceğimizi de o zaman ayarlarız." dedim.
"Sen nasıl istersen öyle olsun."
Arkama yaslanıp gözünü yoldan ayırmamasına rağmen bir eliyle bacağımda gezinen adamı inceledim.
"Çok bakma, nazar değdireceksin." diye böbürlenince "Bir de şu egon olmasa harika olacaksın." dedim.
"Bebeğim sadece olabilecek bir ihtimali dillendirdim."
"İşte ego bu Barbaros."
Kabullenmeyerek "Bence değil." dedi.
"Ne diyorsan öyle olsun. Seninle bunun tartışmasını mı yapacağım?" diye sordum.
"Kazandım varsayıyorum."
Barbaros'un dediği ile parmaklarımı kütlettim. "Neden ego olduğunu açıklayayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalan
ChickLitAnnesinin ölümünü araştıran bir mafya, katile ulaşmak için bir başka mafyanın çevresine girip ona yakınlaşmaya başlar. Yalanlar ile kurulan bir evlilik, intikam ve aşk.