Şirkete geldiğimizde ilk işim sekreterimin yanına gitmek oldu.
"Toplantı olacaktı. Kerim Beyler geldi mi?" diye sordum.
"Yenice geldiler. Toplantı odasına aldım."
"Süpersin." dedim ve masasından toplantı hakkında olan dosyalarnıı alıp toplantı odasına gittim.
Bu iş dedemden kalmıştı. Annemin babasından.
Annem, babamla evliyken işlere babam bakıyordu.
Dedem, zeki bir adamdı. Hiçbir zaman işlerin babama devretmemesi için annemi uyarmıştı.
Annem de onun tavsiyesine uyarak şirketleri babamın üstüne geçirmemişti.
Böylece boşandıklarında şirketler annemde kalmıştı.
Annem, şirket işlerinden anlamadığı için dedem işi ben büyüyünceye kadar sürdürmüştü.
Dedem vefat edene kadar işlerle nasıl başa çıktığını gözlemlemiştim.
O vefat ettiğinde ise işlerin başına geçmiştim.
"Umarım bekletmedim." dedim ve dosyaları masanın üzerine bıraktım.
"Biz de yeni gelmiştik." diyen Kerim Bey'e "Mükemmel. Toplantıya geçmeden önce özel bir isteğiniz var mı?" diye sordum.
İhsan Bey masayı ima ederek, "Yok, teşekkürler. Bizim için çok güzel hazırlıklar yapmışsınız." dedi.
"Lafı olmaz. Kerim Bey beni tanıyor lakin sizin için kendimi detaylıca tanıtayım. Ben Gamze Karaman. Şu an misafir ettiğiniz şirketlerin başındayım. Hedefim geçmişten ders alıp geleceğimizi aydınlatmak. Aydınlık geleceğe giden yol için tüm insanlar çalışmalı. Bunun için de uygun ortam gerekli. İşte burada biz devreye giriyoruz."
Masanın üzerinden aldığım kumanda ile slaytı oynattım.
Yeni tasarladığımız sitenin dijital ortamda çizimleri açılınca konuşmaya devam ettim.
"Bir insan sabah uyandığında yatağından deniz manzaralı, yemyeşil bir bahçe gördüğünde mutlu olur. Hem doğa ile iç içe hem de şehir merkezine arabayla beş dakika uzaklıkta! Aileye, bekara ve öğrenciye uygun 1+1, 2+1, 3+1, 4+1, 5+1 ve 6+1 dairenin bulunduğu altı farklı apartman vaat ediyoruz."
İhsan Bey, "Epey hızlı bir giriş oldu." dedi.
"Zaman en değerli servetimizdir. Bir insan zamanını boşa öldürdü mü telafisi olmaz. Bunu yaptığımız evlerde de göz önünde bulunduruyoruz. Zamandan tasarruf etmek için akla gelmeyecek birçok projemiz var."
Kerim Bey, "Biz daha önce sizinle iş yaptık zaten, sizi dinlemeden sözleşmeleri bile imzalarım." dedi.
Gülümsedim.
Kerim Bey ile yaptığımız iş, şirket işinden çok farklıydı.
Yaptığımız işten tek hatırladığım kan, çığlıklar ve yalvarışlardı.
İhsan Bey, "Peki neden bizim şirketimiz? Neden bizim inşaat malzemeleri?" diye sordu.
"En sevdiğim insan özelliklerinden biri azimle çalışanlardır. Ben sizin şirketinizde azim gördüm. Hızla büyüyen bir şirketsiniz. Büyüdüğünüzde sizinle iş yapmak bize birçok avantaj sağlar. Siz ise zaten birçok başarılı işe adım atmış bizle çalıştığınızda büyüme hızınız ikiye katlanacak. İki taraf için de büyük bir fırsat." dedim.
"Yanlış anlamazsanız, sizinle muhabbet etmek isterim." dediğinde sandalyeye oturdum.
"Tabii. İstediğinizi sorabilirsiniz." dedim.
"Şirketler annenizin üzerine galiba." dediğinde "Evet. Üzerime alma gereği duymadım." dedim.
"Annenizin üzerine olmasına rağmen işlerle sadece siz ilgileniyorsunuz. Bir kardeşiniz daha olduğunu duymuştum."
Acıyla gülümsedim. Boşanma sonucu babamda kalan kardeşim, Gizem.
Annemle sık sık görüşse de babamın şımarttığı bir prensesi çekmek istemediğim için hiçbir zaman buluşmalara gitmezdim.
"Soyadından da fark etmişsinizdir. Annem ile soyadım farklı. Bunun bir sebebi var. Ben annemin boşandığı adamın soyadını taşıyorum. Kardeşim de o adamla birlikte yaşıyor. Eh, şirketler de bana kalıyor."
"Buraya gelirken Kerim Bey ile zaten konuştum. Buraya olumlu bir cevap..."
Kapı tıktıklanınca İhsan Bey'in sözü yarım kaldı.
"Kusura bakmayın." dedim ve "Gel!" diye bağırdım.
Korumalardan birini görünce kaşlarımı çattım.
"Bir sorun mu var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalan
ChickLitAnnesinin ölümünü araştıran bir mafya, katile ulaşmak için bir başka mafyanın çevresine girip ona yakınlaşmaya başlar. Yalanlar ile kurulan bir evlilik, intikam ve aşk.