Botanikçi

1.5K 113 174
                                    

Barbaros arabayı sürerken adamını aramıştı.

Adamı telefonu anında açınca "Ne buldunuz?" diye sordu.

"Kerim Bey, evde gizli kamera olduğunu biliyormuş. Birkaç kez çaktırmadan kameraya baktığını yakaladık."

Sinirle küfrettim.

O herife güvenmiştim.

"Başka bir şey var mı?" diye sordu Barbaros.

"Yok."

Barbaros bir şeyden demeden telefonu kapatınca sinirle, "Kerim'in ölümü benim elimden olacak." dedim.

"Yine de önce konuşturmamız lazım." dedi Barbaros.

"Konuşturacağım ben onu."

Barbaros, Kerim'in olduğunu öğrendiği barın önüne arabayı park edince arabadan inmeden önce boynumu kütlettim.

Barbaros ile arabadan inince bara girmek için sıra bekleyen insanları umursamadan içeri girdik.

Adamlar bizi tanıyordu. Durdurmazlardı.

Bara girdiğimizde oluşabilecek bir tehlike için bar tarafında bekleyen Kerim'in adamına baktım.

Kendisine baktığımı fark edince önünü iliklemişti. Alayla güldüm.

İşaret ve orta parmağımı birleştirip gel işareti yaptım.

Adam hızla yanımıza gelince "Barın bir dakika içerisinde boşaltılmasını istiyorum." dedim.

"Gamze Hanım şu an önemli misafirlerimiz var. Kerim Bey bu durumdan hoşnut olmayacaktır."

"Önemli misafirlerinizin ölmek yerine buradan çıkartıldıkları için teşekkür edeceklerini düşünüyorum." dedim.

Adam, "Bir dakika bile olmadan burayı boşaltacağım." diyerek disk jokeyin yanına gitti.

Emrettiğim gibi bar boşaltılırken koltuğunda oturan Kerim bize baktı.

İkimizi birden görmek şaşırtmıştı. Yine de ayağa kalkma gereği duymamıştı.

Bar tamamen boşalınca içeride kalan Kerim ve adamına baktım.

Barbaros, "Kerim ile bizi yalnız bırak." dediğinde adam hızlıca bardan çıktı.

Kerim'in önüne geçtiğimizde ben sağında, Barbaros solunda duruyordu.

"Karıcığım istersen sen söze başla." diyen Barbaros ile Kerim şaşkınlıkla bana baktı.

İşi şimdi ciddiye almaya başlamıştı.

Ayağa kalkacaktı ki topuklumun ince kısmıyla ayağına bastım.

Sonrasında sol dizimi büküp koltuğun üzerinde duran Kerim'in eline bastım.

Barbaros da benimle sekronize bir halde benimle aynılarını yapınca Kerim'e baktım.

Eline bastığım bacağım doksan derece açıyla duruyordu.

Sol kolumu, eline bastığım bacağımın üzerine attım ve "Bizim kulağımıza bazı şeyler ulaştı, Kerim." dedim.

"Gamze cidden bir şey bilmiyorum. Ne yapıyorsunuz?" diye sordu.

"Evimdeki kameralar ile bakışırken hiç de masum durmuyordun." dedi Barbaros.

"İkinizle de kaç iş yaptım. Güvenmiyor musunuz? Bırakın şimdi beni."

"Barbaros'un kartını gösterince iş yaptığını söylendiğini biliyorsun. Sedat da senin ortağın ama siz bize ne bir kart ne de başka bir kanıt gösterdin." dedim.

"Kart istiyorsanız cüzdanımda. İş ciddi diye yanımda taşıyorum."

"Cüzdanını hangi cebinde?" diye sordum.

"Sol, arka cebimde."

Barbaros cüzdanını alırken Kerim korkuyla ona bakıyordu.

Barbaros cüzdandan kartını çıkardıktan sonra kartın arkasına baktı.

"Madem kartımı çalacaksınız birine kartımı verdiğimde arkasına attığım çiziği de ekleseydiniz."

"Bana böyle geldi, senin arkasına çizik attığını bilsem kontrol ederdim." Kerim'in konuşurken sesi titriyordu.

"Şimdi." dedim.

"İki seçeneğin var. Ya konuşursun ve cezan hafifler ya da ölürsün. Hem de acı çekerek."

"İkiniz de öleceksiniz." diyen Kerim ile "Bizi kim öldürecekmiş?" diye sordum.

"Ona Botanikçi diyorlar. Eğer ona yardım etmeseydim beni öldürecekti. Size ihanet ederek bir kaçış yolum oldu."

Barbaros, "Yani bizim seni affedeceğimizi mi düşündün?" diye sordu.

"Tüm bildiğim bu. Sadece bu kart yalanını söyleyecektim. Başka bir şey bilmiyorum."

"Botanikçi denen kişi sana nasıl ulaştı?" diye sordum.

"Adamı aracılığı ile iletişime geçtik. Hep kamera ve tanık olmayan yerlerde beni buldular."

Burnuma gelen koku ile Kerim'in belden aşağısına baktım. İşemiş!

Barbaros'a "Bence bu kadar korku yeterli. Sence?" diye sordum.

"Bence de." diyen Barbaros ile eline ve ayağına bastığımız ayaklarımızı geriye çektik.

YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin