Acilmiş

1.5K 132 23
                                    

Kapı çaldığında merakla kapıya gittik. Kapıyı açtığımda beni takip eden adamlarımı görünce kaşlarımı çattın.

"Hayırdır?"

Adamlarım, Barbaros'un da arkamdan geldiğini gördüklerinde "Özgür Bey yolladı. Eve gelmeniz lazımmış. Durum acilmiş." dedi.

Kaşlarımı çattım. "Ne olmuş?"

"Kardeşiniz, hakkındaymış olay. Galiba babanız gelmiş."

Sinirle ayağa kalktım.

Barbaros'a "Bu kaçamak burada biter. Gitmeliyiz." dedim.

"Ama pizza olmak üzereydi." diyen Barbaros'un üzerine adamlarıma, "Beş dakika sonra pizzayı fırından çıkarın ve diğer çalışanlar ile birlikte yiyin." dedim.

Adamlarımın konuşmasına izin vermeden, "Barbaros sen arabayı çalıştırakoy. Ben telefonlarımızı alıp geliyorum." dedim.

Barbaros beni onaylayıp evden çıkarken kendi telefonumu alıp evden çıktım.

Arabaya bindiğimde Barbaros vakit kaybetmeden arabayı sürmeye başladı.

"Bizim evi biliyor musun?" diye sordum.

"Biliyorum." dediğinde telefonumu açtım.

Evi korumakla görevli olan adamımı aradım.

Telefonu açınca o konuşmadan önce söze girdim. "Durumları bana detaylıca açıkla."

"Babanız eve geldi ve Gizem Hanım ile görüşmek istedi. Siz görüşmesini istemediğiniz için babanızı uzaklaştırdık. Yine de Gizem Hanım evden çıkarken yanına geldi ve ufak bir tartışma oldu. Biz de onu uzaklaştırdık."

"Madem uzaklaştırabildiniz beni niye çağırıyorsunuz?" diye sordum.

"Uzaklaştırma esnasında bir adamınızın bacağına ateş etti. Kurşun sıyırdı, yine de bu konu ile siz ilgilenmek istersiniz diye düşündük."

Sinirlenirken "Siz babama ateş ettiniz mi?" diye sordum.

"Ateş etmeden tabancasını aldık ve onu zorla uzaklaştırdık."

"Geliyorum ben, gözünüz Gizem'in üzerinde olsun." dedim.

"Tamam Gamze Hanım."

"Özgür nerede, evde mi?" diye sordum.

"Az önce geldi. Gizem Hanım'ın yanında. Galiba birazdan Aşkın Bey gelecek."

Telefonum şarjımın beşten az kaldığını bildirirken "Tamam, yoldayım ben." dedim.

"Tamam Gamze Hanım."

Telefonu kapattıktan sonra ofladım.

Bu herif sınırlarını çoktan aşmıştı. Cezasını kesmenin vakti gelip geçmişti.

Araba durduğunda anlamayarak Barbaros'a baktım. "Ne oldu?"

"Bilmiyorum. Arıza yaptı." diyerek arabadan inen Barbaros ile küfrettim. Şans bir kere bile yüzümüze gülmez miydi?

Barbaros motorda sorun var mı diy incelerken arabadan indim.

Yanına gittim ve "Sorun motorda mıymış?" diye sordum.

"Motorda değil ama kabloların bağlantıları kurcalanmış ve birkaç kablo eksik."

"Ne demek kablolar eksik?"

Barbaros belinden tabancasını çıkarırken "Biri bizden sonra gelip arabayı kurcalamış." dedi.

"Neden arabayı bozmak için uğraşsınlar? Bizi evdeyken de öldürmeye çalışabilirlerdi."

"Evde ne kadar silahımız var, bilemezlerdi. Ayrıca evde kendimizi korumak daha basit olurdu. Şimdi açık yem gibiyiz."

Haklıydı.

Belimden tabancamı çıkardıktan sonra "Arabanın kaza yapmasından çok biz gidemeyelim diye araba kurcalanmış. Neden? Kaza yapsaydık bizi yakalamak daha kolay olurdu." dedim.

Barbaros, "Öyleyse öldürme amaçları yok." dedi.

İkimizi de kaçırma arzusu olan biri mi vardı? Yoksa birimizin düşmanı olup ikimizi de mi kaçırmak istiyordu?

"Her an bize zarar vermek için ateş açabilirler. Arabaya girip açık hedef olmayalım." dediğinde "Saçmalama!" dedim.

"Bizi arabada köşeye sıkıştırabilirler. Eve dönüp adamlarımdan destek almalıyız."

"Nereden gelecekleri belli olmaz. Ayrıca belki de arabamı bozanlar senin adamlarındır." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Benim adamlarının hepsi güvenilir. Onlar yapmadı."

"Sonuçta sabahtan beri bizi takip ediyorlar." dediğinde fark edilmiş olmalarının verdiği sinirle yüzüm gerildi.

"Yine de onlar yapmadı." dedim.

"Bizi takip eden bir başkasını fark etmedim." dediğinde çıkmaza girmiştim. Ben de bizi takip edeni fark etmemiştim. Tabii bunları yapan zaten nerede olduğumuzu bilen veya biz geldiğimizde zaten burada olan biri değilse...

"Hem söylesene, adamların niye bizi takip ediyordu?"

YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin