Pizzalar geldiğinde çocuklar sevinçten havaya uçmuştu.
"Kısaca şirketinizde temizlik hademesi olmamı istiyorsunuz." dediğinde "Evet, öyle." dedim.
"Cevabınız?" diye sordum.
"Tabii ki evet. Seve seve bu işi kabul ederim." dediğinde şirketin kartını ona verdim.
"Yarın sabah dokuzda burada olun. Muhasebe ile görüşün." dedim.
"Tabii ki efendim." dediğinde cüzdanımı açtım.
İçinden yüz lira çıkardıktan sonra sehpanın üzerine koydum.
"Yarın şirkete geliş paran." dedim.
"Bu kadarını kabul edemem." deyince "Vereceğimiz avanstan düşeriz." dedim.
"Teşekkürler, Gamze Hanım."
Ayağa kalktım. "Artık ben gideyim."
Uysal, "Her şey için teşekkür ederim." dediğinde tebessüm ettim.
"Lafı olmaz."
Uysal da ayağa kalkınca son bir kez çocuklara bakıp evden çıktım.
Apartmandan çıktıktan sonra telefonumu çıkardım.
Ferhat'tan mesajlar vardı.
"Efendim elim boş geldim, üzgünüm."
"Ama hiçbir şey bulamadım."
"Arkasında dediğim gibi hiçbir iz bırakmıyor."
"Yine de size şirketinin adresini konum olarak size atıyorum."
Sonra da konum atmıştı.
"Olsun."
"Yine de başka bir şey öğrenirseniz hemen haber ver."
Mesajlarımı gördükten sonra "Ev adresini de buldum." yazdı.
"Yolla bakayım."
Konum attığında "Bu kadarı kafi." yazdım.
"Hazırda bekliyorum."
Görüldü bıraktıktan sonra konuma girdim.
"Ziyaret etmeli miyim?" diye sordum kendi kendime.
"Hiç fena olmaz."
Buraya birkaç saatlik mesafe vardı. Hem yürüyüş hem de bilgi edinmiş olurdum.
Telefonum çalınca arayana baktım. Annemin cenazesi ile ilgilenen adamdı.
Telefonu açtım. "Efendim."
"Efendim cenaze iki gün sonra gerçekleşecek. Sadece cenazeye gelmesi için kız kardeşiniz ile babanızı da davet etmemi ister misiniz?"
"Sadece Gizem'i çağırın." dedim.
Ne kadar sevmesem de annemin kızıydı ve annem onu çok severdi.
Cenazesinde onun da olması gerekirdi. Annem bunu isterdi.
"Tamam efendim. Ayrıca avukatınız aradı. Annenizin mirası hakkında konuşmak istiyormuş."
"Ona haber et, yarın akşam sekizde boşsa gelsin. Yoksa sekizden sonra da müsaitim. Gelebilir." dedim.
"Efendim." dediğinde "Ne var?" diye sordum.
"Avukat Bey, mirası açıklarken Gizem Hanım'ın da orada olmasını istedi."
Derin bir nefes verdim.
Annemle büyüyen ben olsam da annem, sevgisi ikimize de eşit dağıtıyordu.
Anne yüreği işte.
"Tamamdır. Başka bir şey yoksa telefonu kapatabilirsin." dedim.
"Yok efendim. İyi akşamlar."
"İyi akşamlar." dedim ve telefonu kapattım.
Adamlarım ile olan yakınlığımı seviyordum. Ne kadar saygıyı korusalar da hata yapmadıkları sürece benden çekinmeden isteklerini ve olanları söyleyebiliyorlardı.
Hata yaptıklarında ise korkudan karşımda tir tir titrerlerdi.
Bu seviyeyi seviyordum.
Yürürken telefona Özgür'den de mesaj geldiğini gördüm.
Hem de bir sürü.
"Gamze!"
"Şu an meşgulmüşüm gibi görünmeliyim."
"O yüzden sana mesaj yazıyorum."
"Cool takılayım istedim."
"Hemen yüz vermiyorum."
"Biraz ağır başlı durmalıyım."
"Hemen yüz verirsem kolay lokma sanar."
"Ya da takılmalık ilişki."
"Adam çok iyi."
"Fena düşüyorum."
"Gamze."
"Senin işin ne oldu?"
Gülümsedim. Özgür'ün uzun zamandır bu kadar heyecanlandığını görmemiştim.
"Evlerinde iken adamlardan da mesaj geldi. Araştırmaları sonucu adamın doğru söylediğine emin olduk."
"Şirkette temizlik görevlisi olarak çalışacak."
"İki küçük kızı var, görmen gerek. Çok tatlılar."
"İyi yapmışsın." diye cevap verince "Sen ne yaptın?" diye sordum.
"Beni nasıl gördüğünü anlamaya çalışıyorum. Takılmalık mı? Ciddi mi?"
"O zaman ağır başlı davranmaya devam et. Ne düşündüğünü anladığında öyle devam edersin." yazdım.
"Sen şimdi ne yapıyorsun?" diye yazdı.
"Barbaros denilen herifin evini falan uzaktan inceleyeceğim." yazdım.
"Dikkat et. Adam akıllı." yazınca "Sen beni umursama ve keyfine bak." yazdım.
Telefonu kapattıktan sonra cebime koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalan
ChickLitAnnesinin ölümünü araştıran bir mafya, katile ulaşmak için bir başka mafyanın çevresine girip ona yakınlaşmaya başlar. Yalanlar ile kurulan bir evlilik, intikam ve aşk.