Restorantta otururken Orhan Bey'i bekliyordum. Bir yandan da magazin haberlerini kontrol ediyordum.
"Bekletmedim umarım."
Ayağa kalktım. "Zaten ben de az önce geldim."
Organ Bey karşıma oturduğunda garsonu çağırdım.
Garson yanımıza geldiğinde Orhan Bey'e yemek seçimi yapmak için, "Müsaadenizle." dedim.
"Tabii, buyurun."
Garsona "Şefimizin en ünlü yemeğini getirin lütfen ve yanına da yakışacak bir şarap. Zevkinize güveniyorum." dedim.
Garson, "Tabii efendim." diyerek gittiğinde Orhan Bey'e "İş yemeklerinde şarap içmeyi severim." dedim.
"Ben de çok severim." dedi.
Orhan Bey tam konuşacakken onla aynı anda "Özellikle beyaz şarap." dedim.
İkimiz de aynı cümleyi söyleyince güldük.
Tabii ki buraya eli boş gelmemiştim. Orhan Bey'in en sevdiği yemek ve içecekten tut konuşma tarzına kadar araştırmıştım. Ne tesadüf, buradaki şefin de en iyi yaptığı yemek Orhan Bey'in sevdiği yemek ile aynı.
"Bugün oğlunuz ile bir kafede karşılaştım." dedim.
"Aa, öyle mi?"
"Öyle ama maalesef pek hoş ilerlemedi." dediğime Orhan Bey merakla, "Bir tartışma olmadı umarım." dedi.
"Magazinciler de oradaymış ve bazı yanlış anlaşılabilecek fotoğraflarımızı çekti. Çok rahatsız ediciydi." dedim.
"Hangi magazinciler? Söyleyin, fotoğrafları paylaşmalarına mani olayım." diyen Orhan Bey ile tebessüm ettim.
Ah canım kayınpederim. Ne kadar da safsın.
"Aslında bunu bir avantaja çevirebileceğimizi düşünüyorum. Hatta sunmak istediğim tekliften daha büyük bir teklif yapacağım." dedim.
"Sizi dinliyorum."
Garson yemekleri getirince sözümüz yarıda kesildi.
Sanki şaşırmış gibi yaptım.
"Bu benim en sevdiğim yemek! Bayılırım! Şansa bak!"
Orhan Bey bana hafif gülümseyerek bakarken "Galiba ikimizin de şansı bu gece yolunda gidiyor." dedi.
Herife bak! Oğlundan küçüğüm, bana yan gözle bakıyor.
Garson şarapları da koyup gittiğinde Orhan Bey, "Bir şey söylüyordunuz." dedim.
"Şirketleri birleştirmeyi teklif ediyorum."
Orhan Bey tepki vermeyince "Ani bir teklif oldu. Bir de daha önce iş yapmadık ama niyeyse size karşı olumlu düşüncelerim var." dedim.
"Oğlum ile çıkan magazin haberleri de bu birleşmenin reklamı olur." dediğinde "Yani geçici bir haber olacak. Keşke daha büyük bir haber olsa." dedim.
Orhan Bey düşünerek yemeğini yerken içten içe güldüm.
"Galiba yapabilecek bir şey yok. Birleşme yaşayan tüm şirketler ilk başta bütçede düşüş yaşar. Bunun olmaması için iyi bir reklam lazım." dedim.
Mesela bir evlilik ve ardından gelen ölümö
Magazin haberleri ile şirketimin, kendi ismimin duyulmasını sağlayacağım.
"Barbaros kabul edecek olsa bir teklifte bulunurdum ama oğlumu tanıyorum." dediğinde istediğim fikrin tohumlarını kafasına ektiğimi anlamıştım.
Yemeğimden bir lokma aldıktan sonra "Oğlunuz ile birlikte yönetmiyor musunuz? İşimizi sizinle halletsek. İşimde yükselişe geçebilmek için her şeyi yaparım." dedim.
"Magazin için en iyi haberlerden biri evliliktir." dediğinde ona baktım.
"Barbaros Bey'in bunu kabul edeceğini sanmam ama siz galiba kendinizi düşünüyorsunuz." dedim.
Orhan Bey, çatalı bıçağı bıraktıktan sonra "Yaş farkı fazla lakin iyi bir haber olur." dedi.
Sazan gibi hemen kabul edersem olmaz. Kısa bir süre bekledim. Düşünüyormuş gibi yapıyordum.
"Siz de anlarsınız beni. Biraz düşünmeye ihtiyacım var."
"Tabii ki. Hayır derseniz de anlarım. Benimki sadece iş amaçlı bir teklif." dediğinde laf etmemek için kendimi tuttum.
Benden etkilendiğini söylemiyor da iş için diyor. Yaşından başından utan be adam!
"Hatta yarın akşam bize gelin. Bir akşam yemeği yeriz. İyi aşçıyımdır." dediğinde "Memnuniyet duyarım. Hem o zamana kadar kararımı da vermiş olurum." dedim.
Orhan Bey gülümserken yapmacık bir gülümseme yolladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalan
ChickLitAnnesinin ölümünü araştıran bir mafya, katile ulaşmak için bir başka mafyanın çevresine girip ona yakınlaşmaya başlar. Yalanlar ile kurulan bir evlilik, intikam ve aşk.