Yalan

Kabacaydı

Arabaya geri bindiğimde "Benim için endişelenmiş." dedim.

"Bedirhan da öyle. Ayrıca babamla da uğraşmış, kısacası yorulmuş."

Merakla, "Gelmeyeceğimizi söyledin mi? Ben unutmuşum." dedim.

"Evet, bu gece yokuz dedim."

Barbaros arabayı çalıştırırken "Demek bu gece yokuz." dedim.

Barbaros hafifçe sırıttı. "Yokuz."

"Bu hoşuma gitti." dedim ve arkama yaslandım.

Mesaj gelince telefonumu açtım. Özgür'dü.

"Barbaros ile Bedirhan'ın konuşmasının sonlarına denk geldim."

Merakla sohbete girdim. "Tuhaf bir şey mi vardı?"

"Bedirhan, Barbaros'un sana bağlanmamasını tembihledi. Ayrıca bir daha seks falan yapmayın, dedi."

"Bu çok normal değil mi?" yazıp yolladım.

"Sonuçta babasıyla evliyim. Barbaros ile yakınlaşmalarım ile iş sarpa sarabilir."

"Madem sana bağlanmaması gerekiyor, niye eve dönmüyorsunuz? Bu gece yoksunuz?" yazan Özgür ile yutkundum.

Korkuyl mesaj yazdım. "Sence planlarımızı çakmış mıdır?"

"Sanmıyorum ama dikkat etmelisin. İşin içinde başka bir iş olabilir." yazan Özgür ile Barbaros'a göz ucuyla baktım.

Yola odaklanmış, gidiyordu.

Niye adamlarıma izin verdim ki? Bizi izleyecek bir destek istemem lazım.

Aktif konumumu attım ve "Peşime adam tak, ben az öncekilere izin verdim." yazdım.

"Tamamdır. Sık sık haberleşelim."

"Tamamdır. Beni olanlardan haberdar et. Şimdi sosyal medyaya fotoğrafı atacağım."

Konuşmadan çıktım ve Instagram'a girdim.

Barbaros'un kafasını eğerek gülümsediği, benim de ona baktığım fotoğraf ile birbirimize baktığım fotoğrafları seçtim.

Hem ikisinde de Orhan Bey yanımda duruyordu.

Açıklama kısmına "Evlendim!" yazdıktan sonra Barbaros'u etiketledim.

Orhan Bey'in Instagram'ı olmadığı için onu etikeleyemezdim.

Sadece Barbaros'un etiketli olduğu ve fotoğraf görülünce ikimizin evlendiği dedikodusu çıkacak.

Fotoğrafları paylaştım ve Özgür'e "Bombayı saldım." yazdım.

"Kafamı kaldıramadığın kadar önemli ne yapıyorsun?" diye soran Barbaros'a "Nikahtan iki fotoğraf paylaştım. Sonuçta reklam gerekli." dedim.

"Babamla evlendikten sonra benimle babamı aldattığının öğretilmesi de epey reklam getirecek." dedikten sonra gülen Barbaros'a baktım.

Belki de bunu şakasına demişti. Güvenmeli miyim?

İnsanlar güvenilmez varlıklardı. Tedbir her daim gerekti.

"Telefonunu versene. Fotoğrafımı beğeneceğim." dedim.

Barbaros cebinden telefonunu çıkarıp bana verince "Şifresi ne?" diye sordum.

"2684"

Şifreyi girdikten sonra ilk işim ayarlara girmek oldu.

İkinci alana baktığımda aktif değildi. Yani şu an şifresini açtığım telefonda uygulama kilidi yoksa her bilgiye ulaşabilirim.

Öncelikle ses kaydına girdim. Birkaç saattir açık olan ses kaydı vardı.

Benimle sevişirken ses kaydını başlatmış olması çok kabacaydı.

Ses kaydını sildikten sonra galerisine girdim.

Galerideki gizli alan aktifti. Bir fotoğraf ve video çektiyse ulaşmak zordu.

Birine göndermediğinden emin olurken Barbaros, "Bir fotoğraf beğenmek ne kadar sürebilir?" diye sordu.

"Benim telefonumun şarjı az. Kendi hesabıma senden giriyorum. Az sabret." diye yalan söyledim.

Barbaros bu dediğime cevap vermeden yola dönünce telefonunda geriye kalan her yeri inceledim.

Sadece galerideki gizli alanı kalmıştı. Gittiğimiz yerde telefonu gizlice adamlarıma verecektim. Onlar telefonu iyice incelerdi.

Telefonu tamamen kapattım ve "Madem yalnız kalacağız. Telefonlar da olmasın." dedim.

"Güzel düşündün. Hadi kendininkini de kapat." diyen Barbaros'un bir gözü bendeydi.

Telefonumu tamamen kapatamazdım.

"Şarjım az ya, şimdi kapatırsam açılmaz. Gerekli de olur. Şarjını doldurup sonra kapatayım. Zaten kurcalamam." dedim.

Barbaros, "Peki." derken konuyu dağıtmak istedim.

"Nereye gidiyoruz?"

"Gidince görürsün, Gamze."

"Merak ediyorum, Barbaros."

"O zaman merak etmeye devam et. Çünkü söylemeyi planlamıyorum."

Dudağımı büzdüğümde Barbaros dudağımdan hızlıca öpüp önüne döndü.

"Delirdin mi? Araba kullanıyorsun." dedim.

"Evet, delirdim. Sen delirttin beni."