Panzehirin hepsini vermeme ve ateşi düşsün diye yaptığım onca şeye rağmen Barbaros ateşler içinde yanmaya devam ediyordu.
Dul kalmak istiyordum ama böyle değil.
"Barbaros kalkabilecek bir durumda mısın?" diye sordum.
Kendince bir şeyler mırıldandığında onu bırakıp banyosuna gittim ve küvetin tıpasını taktım.
Soğuk suyu sonuna kadar açtıktan sonra Barbaros'un yanına döndüm.
Yine yorganını üzerine örtmüştü.
"Ateşin var, ateşin! Örtme şunu üstüne!" diye kızdım.
"Üşüyorum." diye mırıldandığında ofladım.
Hastalıkta sağlıkta sözü bunu da kapsıyorsa ben dul kaldıktan sonra evliliğe tövbe bile ederim.
Barbaros'un üzerinden yorganı çektim ve kolundan tutup doğrulmasına yardım ettim.
"Yükünü bana vererek ayağa kalk. Tamam mı?" diye sordum.
Barbaros onaylarcasına kafasını sallayınca elinden tuttum ve onu ayağa kaldırdım.
Kolunu omzuma koyup ağırlığını üzerime verince "Yükünü bana ver derken tamamen üstüme çullan dememiştim." dedim.
Onu zor bela banyoya getirince klozetin üzerine oturttum.
Küvet neredeyse dolmuştu. Suyu kapattım ve Barbaros'a baktım.
Kapanan gözleri ile kafası öne doğru bir düşüyor, bir kalkıyordu.
Tişörtünü çıkardım ve yere attım.
"Sonuçta evliyiz." diye geçirdim içimden ve önünde çömeldim.
Eşofmanını da çıkardıktan sonra hasta olmasına rağmen baştan aşağı onu süzdüm.
Fiziği oldukça iyiydi.
"Üşüyorum."
"Daha üşüme görmedin." dedim ve onu ayağa kaldırdım.
Eğer Barbaros'a küvete gir dersem kaçsr giderdi.
Paçalarımı sıyırdım ve küvetin içine girdim. Su çok soğuktu.
Barbaros'un elinden tuttum ve onu aniden kendime çektim.
Hasta olduğu için zaten güçten düşmüştü. Anında üzerime doğru gelince ona sarıldım ve ayaklarını küvetten içeri soktum.
Barbaros bunda bile titrerken onu yavaşça küvete yatırdım.
"Çok soğuk."
Barbaros'un dişleri titremekten dolayı birbirine çarparken küvetten çıkmak için bir adım attım.
Barbaros ayak bileğimden tutup çektiğinde neye uğradığımı şaşırdım.
Küvetin içine düştüğümde her yanım ıslanmıştı.
"Manyak mısın lan?" diye bağırdım sinirle.
Barbaros hiçbir şey demeden bana sarıldı ve "Üşüyorum." diye mırıldandı.
"Beni de ısıtıcı olarak gördün ve sarılıyorsun herhalde." dedim.
Barbaros cevap vermezken ona baktım. Küvetin içinde iki büklüm, ayağa kalkıp yatağına dönecek kadar güci yok.
"Sadece beş dakika burada bekle. Sana sıcak bir bitki çayı yapıp geleceğim." dedim ve doğruldum.
Küvetten çıktığımda üstümden yerlere su damlıyordu.
Barbaros'un dolabından aldığım bir ceketi üzerime giydim ve mutfağa indim.
Bir bardağa bulduğum her bitkiyi koyduktan sonra Bitki çayı yaparım düşüncesi ile kaynattığım suyu üzerine döktüm.
Bitki çayı ile geri yukarı çıktığımda bitki çayını komodinin üzerine koydum.
Dolabından yeni çamaşır ve kıyafet çıkardıktan sonra banyosuna gittim.
Barbaros suyun içinde tir tir titriyordu. Kolundan tuttım ve ona kalkmasına yardım ettim.
Barbaros ayağa kalkar kalkmaz bornozunu giydirdim ve yatağına kadar onu yürüttüm.
Barbaros kendini yatağına atınca derin bir nefes verdim.
Islanmış iç çamaşırını çıkardığımda sanki arkamdan atlı koşuyormuş gibi dolabından çıkardığım çamaşırı giydirdim.
Barbaros'u bornozla kuruladıktan sonra bornozu üzerinden çıkardım ve geriye kalan kıyafetlerini giydirdim.
"Sana yaptığım bitki çayını içmen gerekiyor." derken Barbaros beklemediğim bir kelime söyledi.
"Anne."
Şaşkınlıkla ona baktım. Bana "anne" diye seslenmişti.
Beni annesi olarak görmüştü.
"Uyandığımda sana bunu hatırlatacağım." dedim ve Barbaros'un yatağa uzanmasına yardım ettim.
Yanına oturduğumda derin bir nefes verdim.
Bitki çayını elime aldım ve hafifçe üfledikten sonra Barbaros'a içirmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalan
ChickLitAnnesinin ölümünü araştıran bir mafya, katile ulaşmak için bir başka mafyanın çevresine girip ona yakınlaşmaya başlar. Yalanlar ile kurulan bir evlilik, intikam ve aşk.