Yalan

Kutlama

Eve geldiğimde sırıtarak Özgürlerin sesinin geldiği salona girdim.

"Sizce kim ünlü iş adamından evlenme teklifi almıştır?" diye sordum.

Gizem heyecanla, "Barbaros Kayabey'den mi?" diye sorunca güldüm.

"Hayır, babasından."

Gizem ağzı açık bana bakarken kahkaha attım.

"Adam utanmasa aşk evliliği yapacak."

Özgür, "Bu işi halledeceğini biliyordum. Cevabını verdin mi?" diye sordu.

"Yarın beni evlerinde yemeğe çağıracaklar. Barbaros ile yalnız kaldığımda ona evlenme teklifi edeceğim. Redderse babasına "Evet." diyeceğim."

Özgür gülerek, "İşte benim kızım." dedi.

"Özgür reddederse, ki eminim reddedecek. Yemeğine ya da içeceğine ilaç katacağım. Birkaç gün kendine gelemeyecek ve planımızı gerçekleştireceğiz." dedim.

Gizem anlamayarak, "Ne oluyor?" diye sordu.

"Gizem kendine hakim olacağına söz verirsen anlatırım." dedim.

"Tabii ki söz veririm."

"Annemi öldüren kişiyi Barbaros tanıyor ama çevresine yeni insan almıyor. Ben de onların hayatına girip öğrenmeyi düşünüyorum. Annemizin intikamını alacağım." dedim.

"Neden evlilik? Onu anlamadım."

Derin bir nefes verdim. "Çünkü Barbaros ve babası ölürse şirketin kalacağı kimse yok. Eğer evlilik gerçekleşirse hem şirketler hem mafyalığı bana kalacak."

"Çok zekice ama tehlikeli değil mi? Ya fark edip seni öldürürlerse?" diye soran Gizem ile tebessüm ettim.

"Söz veriyorum. Bir şey olmayacak."

Özgür, "İş tehlikeye binerse ben karışacağım." dedi.

"Sana güveniyorum Özgür Abi." diyen Gizem ile "Niye kimse bana güvenmiyor?" diye sordum.

"Çünkü kendini tehlikeye atmaya meyillisin. Seni tanıyoruz." dedi Özgür.

"Sizi umursamıyorum. Kutlama yapmamız lazım. İçki getiriyorum." dedim.

Gizem, "Abla ben içki içmiyorum." deyince duraksadım. Bunu bilmiyordum.

"Galiba su ve içki harici içecek bir şey yok. Adamlarıma söyleyeyim sana içecek bir şeyler alsınlar." dedim.

"Aslında ben gitsem güzel olacak. Biraz hava alıp dolaşmaya ihtiyacım var."

"Tabii, marketin yerini biliyor musun?" diye sordum.

Gziem kafasıyla beni onaylayıp ayağa kalkınca "Para vereyim, bekle." dedim.

"Abla ben de çalışıyorum. Param var. Gerek yok." dediğinde duraksadım.

"Doğru." diye mırıldandım.

Buna alışmak zor olacaktı. Küçük kardeşim var.

Hem de çalışıyor.

Bir şirkette sekreter olarak çalışıyordu. Annemin isteği üzerine çalıştığı iş yerini birkaç kez kontrol etmek amaçlı gitmiştim.

Şirketin ismi Birce olmalıydı ama tam hatırlamıyorum.

Gizem üzerine kaban giyerken üstüne baktım. Ayıcıklı pijamalarının üzerine kaban giymesi ile çok tatlı olmuştu.

Gizem, kıyafetlerine baktığımı anlayınca "Gülme, markete gitmek için giyinemem." dedi.

"Tamam, tamam. Gülmüyorum." dedim.

"Aburcubur bir şeyler de alırım." diyen Gizem'e "Tamamdır." dedim.

Gizem spor ayakkabılarını giyip evden çıkınca Özgür, "Kardeşine onca sene boşuna tavır takındın." dedi.

"Özgür biliyorsun. Kıskanç ve önyargılı biriyim." dedim.

Özgür, "Biraz Gizem ile sohbet ettik. Yıllar boyunca adam, Gizem'i manipüle etmiş. Ayrılma sebeplerini de sen olarak gösterip, seni kötülemiş de kötülemiş. Buna rağmen kız seni hep sevdi. Değerini bilmelisin." dedi.

"Babamın da onun hareketlerini de bir gün gerekeni yapacağım. Şansını çok zorluyor." dedim.

Özgür, "Şimdi babanı konuşup moralini bozmayalım. Hadi içkileri getir." dedi.

"İçkileri getirdiğimde Aşkın'ı konuşacağız." dedim.

"O da nereden çıktı?"

"Kaç gündür onu düşünüyorsun. Adamdan elektrik aldın. Kendini üzmek yerine git ve kendini mutlu etmelisin." dedim.

"Gamze ciddi düşünmüştüm. Adam sadece eğlenmek istemiş. Zorlama." dediğinde "Her türlü benim dediğime geleceksin. İstediğin kadar kendine acı çektir." dedim.

Özgür oflayarak arkasına yaslanırken mutfağa gittim.