Dağ Evi

1.6K 116 49
                                    

Dağ evine geldiğimizde "Beni resmen dağa kaçırdın." dedim.

"Tam olarak öyle yaptım." diyen Barbaros arabadan inince telefonları alıp arabadan indim.

Dağ evinin kapısını açan Barbaros ile içeri girdim.

Telefonumla uğraşabilmek için "Banyo nerede?" diye sordum.

"Üst katta, sağdan en sondaki kapı."

Koşarak tuvalete giderken Barbaros'un arkamdan bir şeyler dediğini duyabiliyordum. Açıkçası ne dediğini anlamamıştım.

Banyoya girdiğimde kapıyı kapattım ve kilitledim.

Telefonumu açtığımda Instagram'dan binlerce bildirim olduğunu gördüm.

Uygulamaya girdiğimde son gönderime yorum ve beğeni yağdığını gördüm.

Sırıtarak yorumlara girdim ve en çok beğeni alanları okumaya başladım.

"Ne! Evlenmişler mi?"

"Sevgili oldukları yeni duyulmuştu, ne ara?"

"Bakışlara bakın!"

"Favori çiftim artık Barbaros Kayabey ve Gamze Karaman. Tabii soyadı değişmiş olabilirdi."

Gülümsedim.

Soyadım değişmişti. Gamze Kayabey'dim artık.

"Gülüşlere bakar mısınız? Yerim."

"Birbirlerine aşık aşık bakıyorlar. Çok tatlı!"

"Barbaros'un gülüşüne bakın! Bu adamın evlendiğine imanamıyorum. Birisine vermememiz lazımdı.

"Çüş gelinliğe bak!"

Yorumları kapattıktan sonra Özgür ile sohbete girdim. Mesajlar atmıştı.

"Orhan Kayabey evde çıldırdı."

"Açıklama yapacaktı, zor vazgeçirdim."

"Eğer burada olsaydınız Barbaros ile Orhan Kayabey kavgaya tutuşurdu."

"Siz gelince kavga edecekler gibi de duruyor."

Heyecanla, "Bu iyi bir şey değil mi? Baba oğul kavgasını izlemek zevkli olacak." yazdım.

"İşin sonu sende patlarsa görürüm seni."

Şaka bir yana, kavga etmemeleri lazımdı. Barbaros'u öldürünce evlilik işimizi babasının yaptığını söyleyecektim.

Eğer kavga ederlerse o yalanı kullanmam ve planlarım ortaya çıkabilir.

"Barbaros zaten konuşmalarımızı kaydetmiş. Galerisinin gizli bölümünde bir şeyler var mı, bakamıyorum. Gelen adamlarıma baktıracağım."

"Barbaros Kayabey zeki adam. İmkanın varsa direkt telefonu imha et." yazan Özgür'e "Deneyeceğim." yazdım.

"Orhan Kayabey'i nasıl durdurmayı başardın? Merak ediyorum." yazdım.

Merdivenlerden çıkma sesi duyulurken sifonu çektim.

"Şu an ikinizin oldukça beğeni aldığını eğer kendisi ile evli olduğunu açıklarsak bu beğenilerin lince dönüşeceğini, zarara uğrayacağınızı söyledim. Zaten para denilince adamda akan sular durdu."

Musluğu açtıktan sonra "İyi yapmışsın. Şimdi kapatmam lazım. Bana ulaşamazsan korkma, telefonumu kapatıyorum." yazdım.

"Tamam, kolay gelsin."

"Eyvallah."

Telefonumu tamamen kapattıktan sonra musluğu kapattım ve aynada kendime baktım.

Duşa girmem gerekiyor.

Her yanım toprak içindeydi. Ayrıca gelinlik artık daha fazla rahatsızlık veriyordu.

Barbaros'un telefonunu yere attıktan sonra telefona birçok kez tekme attım.

Parçalara ayrıldığında klozeti tıkamayacağına emin olacak kadar küçük parçaları klozet attım.

Sifonu çektikten sonra elimde kalan büyük parçayı banyo dolabına sakladım.

Şu anlık bu yeterli olurdu.

Kendi telefonumu da banyo dolabının rafına koyduktan sonra banyodan çıktım.

Tıkırtı gelen odaya gittiğimde Barbaros'un yatak odası olduğunu gördüm.

Kapıya yaslanım ve "Ne yapıyorsun?" diye sordum.

"Duşa gireceğim. Her yanımdan toprak dökülüyor."

"Niye acaba?" diye sorduğumda Barbaros güldü.

"Senin de benden pek bir farkın yok."

Üstüme baktım. Sokakta kaldım desem herkes inanırdı.

"Seninle birlikte benim de yıkanmam lazım." dedim.

"Benimle birlikte demek." diye mırıldanan Barbaros'a baktım.

Elinden tuttum ve onu su sesi gelen banyosuna çektim.

Zorlukla ulaştığım fermuarı aşağı doğru çekince yapmam gereken tek şey bedenimden düşmesine izin vermek oldu.

İç çamaşırlarımı da çıkarıp duşun altına girdiğimde Barbaros, "Aklımı başımdan alıyorsun." dediğinde sırıttım.

Kafandan kanlar akarken de acaba aklını başından alacak mıyım?

Barbaros soyunup yanıma geldiğinde kollarımı boynuna doladım.

Bunlar sadece bir başlangıç.

Senin her şeyini alacağım, Barbaros Kayabey.

YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin