Kazanacağım

1.7K 144 138
                                    

Cenaze bittiğinde geriye Gizem, Özgür ve ben kalmıştık.

Bize doğru gelen Barbaros'u görünce kaşlarımı çattım.

Özgür de gelmesine şaşırmıştı.

"Hayırdır?" diye sordum.

"Babamla bu akşam yemeğe çıkıyormuşsun." dediğinde anlamayarak ona baktım.

"Sırf bunun için mi buraya geldin?"

Hiç düşünmeden, "Evet." dedi.

"Cenazem var lan, cenazem! İnsan bir baş sağlığı diler!" dediğimde Özgür sakin kalmam için "Gamze." dedi.

"Daha önce dediğim için tekrarlamam gerektiğini düşünmemiştim. Madem senin için bu kadar önemli, başın sağ olsun."

Bu adamı öldürmek kadar bir başkasını öldürmek istememiştim.

"İş teklifini reddetmiştim. Niye bir de babamla buluşma ayarlıyorsun?" diye soran Barbaros ile "Baban benimle buluşmak istedi." dedim.

"Hem buluşma amacımız sadece iş değil." dedim sırıtarak.

Barbaros kaşlarını çattığında "Neyden bahsediyorsun?" diye sordu.

Ona doğru bir adım attım ve "Yakında anlarsın." dedim.

"Hayır, şimdi söylüyorsun."

"Hayır, söylemiyorum."

"Gamze Hanım ricada bulunmuyorum." dediğinde güldüm.

"Emir verirken bile mi kibar olur bir insan?"

Alay etmem onu daha da sinirlendirtmişti.

"Hepimizin işi gücü yoğun, Barbaros Bey. Burada ne olduğunu anlamakla zaman kaybetmeyin isterseniz. Malum bu nasihatı siz bana vermiştiniz."

"Orada durum farklıydı!"

Barbaros ile aramızdaki mesafeyi kapattım ve kulağına, "Bana emir vermeye çalışmanın pişmanlığı yaşarsın, bence dur." diye fısıldadım.

Bana baktığında yüz ifademi hiç değiştirmeden ona baktım.

Aramızdaki mesafeyi açmadan "Ben olsam o kadar emin konuşmam." dediğinde gülümsedim.

"Bir gün sonra evine kadar girerim. Hayatın son bulana kadar gitmem."

"Daha çok takıntılı bir sevgili gibi konuştun. Bence kelime hazneni geliştir." dediğinde "Ya da sen denilenleri farklı noktadan incelemeyi öğrenmelisin. Sonuçta bu cümleyi bir katil de kurabilir." dedim.

Tek kaşını kaldırarak bana baktı. "Beni mi tehdit ediyorsun?"

Onun cümlesini yere bakarken dinlemiştim.

Kafamı kaldırıp tam gözlerine baktım. "Pek tehdit sayılmaz."

Kaşlarını çatarak gözlerime bakarken, "O zaman o neydi?" diye sordu.

"Sadece olacaklar."

Bana doğru eğildi ve "Çok hayal kuruyorsun." dedi.

Boy farkından dolayı güç gösterisi yapıyordu. Eğilmekten başka alay etme yolu bulamamış mıydı?

Yüzümü onun yüzüne doğru kaldırdığımda gereğinden fazla yaklaştığımızı fark ettim.

Biraz daha yaklaşsam yüzlerimiz birbirine değecekti.

Bunu fırsata çevirebilirdim.

Yakasından tuttum ve kendime daha da yaklaştırdım.

Bu onu şaşırtmıştı ama geri çekilmedi. Geri çekilen taraf olmak istemiyordu.

"Beni küçümseme, Barbaros Kayabey." diye fısıldadım.

Konuşurken dudaklarına değen dudaklarım ile hızla geriye çekildi.

Alayla güldüm. "Yoksa hep böyle kaçan taraf olursun."

"Bu taciz sayılır."

"O zaman git ve şikayet et beni." dedim.

"Bir gün gelecek, şikayet etmek yerine cezanı ben vereceğim." dediğinde "Hayallerini gerçekleştirmek için sana yardım ederim. Malum ben yardım etmeden pek başarılı olamaz gibisin." dedim.

"Göreceğiz." dediğinde geriye doğru bir adım attı.

"Göreceğiz."

"Öyleyse Gamze Hanım, güçlü olan kazanacak."

"Evet, kazanacağım Barbaros Bey."

Barbaros bu dediğime gülerek giderken Gizem'in ağzı açık bizi izlediğini fark ettim.

"Bir seks yapmadığınız kaldı." diyen Gizem ile "Ne alaka?" diye sordum.

"Ortamdaki seksiliği ve elektriği bir ben mi fark ettim? Hem az önce yani dudaklarınız değdi. Birbirine hem de."

"Öpmek, öpüşmek bana pek anlamlı gelmiyor. Alt tarafı iki organ birbirine değiyor. El sıkışmak gibi bir durum."

"İş ortakların ile öpüşmüyorsun ya." diyen Gizem'e "Sadece saçmalığı anlatmaya çalışıyordum." dedim.

"Yani, pek anladım sayılmaz. O zaman seks de anlamsız."

Gizem'in dediği ile "Tutkuya inanırım ve sekste tutku ve zevk var." dedim.

Özgür, "Bence bu konuyu kapatalım." dediğinde "Bence de." dedim.

YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin