İsteğim

1K 97 46
                                    

Düğüne dakikalar kalmıştı. Aşkın'da heyecan harici tüm duygular var gibiydi.

"Birazdan Yeşim ile nikah masasına yürüyeceksin." dedi Bedirhan. Onu vazgeçirmeye çalışıyordu.

"Biliyorum." dedi Aşkın.

"Evlenmek istediğine emin misin? Hayatını sevmediğin biriyle evlenip mahvetmeni istemiyorum." dedim.

"Mahvetmiyorum. Sadece iş için evleniyorum."

Kapı açılınca gelen Yeşim'e ve arkasındaki Gizem'e baktım. En son onları gelin odasında bırakmıştım.

"Zaman geldi." diyen Yeşim heyecanla Aşkın'a bakıyordu.

Bu kadın, Aşkın'ın eşcinsel olduğunu bilmesine rağmen onunla evlendiği için nasıl heyecanlı olabilirdi?

Aşkın, Yeşim koluna girsin diye dirseğini kırıp kolunu ona uzattı.

Yeşim, Aşkın'ın koluna girerken "Aşkın." dedim.

"Efendim Gamze."

"Bir şey yapmanı istiyorum." dedim.

"Ne istiyorsun?" diye soran Aşkın'a yaklaştım ve kulağına fısıldayarak "Nikah memuru sana evliliği kabul ediyor musun diye sorduğunda Özgür'e bak. Onun gözlerine hem kendi hem de onun duygularını anlamak için bak. Tek isteğim bu. Sonrasında ne istiyorsan onu yap." dedim.

Aşkın, "Tamam." derken düşünmeye başlamıştı.

Bunu yaparsa belki duygularına göre hareket eder, evlenmekten vazgeçerdi.

Yeşim, "Hadi." diyerek Aşkın'ı çekiştirirken odadan çıktık ve bizim için ayrılan masaya gidip oturduk.

Açık havada yapılan bu düğün istemediğim bir sonuçla biterse Aşkın'ın evliliğini bozmak için her şeyi yapardım.

Aşkın ve Yeşim alkışlar arasından nikah masasına yürürken Barbaros, "Aşkın'a ne söyledin? Kafası karışmış gibi duruyor." dedi.

Gülümsedim.

"Duygularını ön plana çıkarmayı hedefleyen birkaç cümle kurdum."

"Umarım işe yarar." dedi Barbaros.

"Umarım." derken nikah masasının yanında duran Aşkın'a baktım.

Bu evliliği istemiyordu.

"Eğer işe yaramazsa Aşkın'ın evliliğini sonlandırmak için Yeşim'i bile öldürebilirim." dedim.

Bedirhan, "Çevrede adamlarım var. Benim emrimi bekliyorlar. Eğer ikisi de evet derse adamlarıma haber vereceğim. İmzaları atmalarına izin vermeden havaya ateş açacaklar. Düğün de böylece zorunluluktan iptal olacak." dedi.

"Ee ben de nikah memurunu tehdit ettim. İkisi evet dese de nikahı kıymayacak." diyen Barbaros ile güldüm.

"Keşke yaptığımız planları birbirimiz ile de paylaşsaydık." dedim.

"Ne bileyim, onaylamazsınız diye düşündüm. Sonuçta kaç gündür Aşkın'ın kendi kararı deyip duruyorsunuz." dedi Bedirhan.

"Oğlum, Aşkın'ın inat ile verdiği kararı nasıl destekleyelim? Tabii ki bu kararının gerçekleşmesini engelleyeceğiz. Ya güzellikle ya zorla." dedi Barbaros.

Gizem, "Şey." deyince ona baktım. Bir şey yumurtlayacaktı.

"Ben de gelin odasındayken Yeşim'e Aşkın'ı kötüledim. Horluyor, sümüklü ve memnun edilmesi çok zor, dedim."

Gülmemek için kendimi tutarken "En etkili yöntem seninki olmuş." dedim.

"Ya abla! Dalga geçme. Yapabileceğim en büyük şey buydu, ben de yaptım."

Tebessüm ettim.

"İyi yapmışsın. Ne yaparsak kâr." dedim.

Nikah memuru, "Nikah şahitlerimiz Özgür Bey ve İrem Hanım'ı da buraya alabilir miyiz?" diye seslendi.

Özgür üzerini düzelttikten sonra beklediği köşeden Yeşim'in arkadaşı İrem ile nikah masasına yürüdü.

Nikah, ayakta kıyılacağı için nikah masasının çevresinde sandalye yoktu.

Öyle olunca da Özgür, üzüntüden oynadığı parmaklarını saklayamıyordu.

"Aşkın Dibiç ve Yeşim Atalar değil mi?"

Kimliklerini doğruladıklarında nikah memuru, "Evlenmek için belediyemize müracaat etmişsiniz. Biz de gerekli araştırmaları yaptık ve evlenmeniz için bir engel olmadığına karar kıldık." dedi.

Heyecanlanmıştım. Biraz da endişeliydim. Arkadaşlarım için en doğru olanın gerçekleşmesini istiyordum.

"Daha fazla uzatmadan nikahımıza geçelim. Siz, Yeşim Atalar, yanınızda duran Aşkın Dibiç'i iyi günde, kötü günde; hastalıkta sağlıkta eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"

"Evet, evet, evet!"

Sıra Aşkın'a gelmişti.

O evet dese bile nikah kıyılmayacaktı. Yine de Aşkın'ın kendi rızası ile "hayır" demesini istiyordum.

YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin