Özel

1.2K 114 118
                                    

Banyodan çıktığımızda kapıda bekleyen Bedirhan'a baktım ve şakasına "Kız kardeşimi benden isteyeceksin diye bu kadar ilgilenmene gerek yok." dedim.

Bedirhan gülmezken kaşlarımı çattım. Bence komik şakaydı.

"Gamze seninle özel olarak konuşabilir miyiz?" diye soran Bedirhan ile Barbaros, "Bir sorun mu var?" diye sordu.

"Önemli bir şey değil. Sadece ufak bir sorum olacaktı." diye açıklama yapan Bedirhan'ın üzerine meraklanmıştım.

"Ben içerdeyim." diyen Barbaros gidince Bedirhan'a baktım.

"Ne soracaksın?"

Bedirhan, "Lafı uzatmayacağım ve istersen yalan söyle. Sadece sana yardım etmek isterim." derken onu anlamıyordum.

"Soruna geç, Bedirhan." dedim.

"Bırakmaya mı çalışıyorsun?" diye sorduğunda neyden bahsettiğini bilmiyordum.

"Anlamadım, neyi bırakmaya çalışıyorum?" diye sordum.

Aklıma birçok şey geliyordu. Barbaros'u, mafyalığı, şirketi... Yine de hiçbirinde böyle düşünmesine gerektirecek bir şey yoktu.

"Bana yoksunluk çekiyorsun gibi geldi."

"Ne?"

Şok olmuştum. Hayatım boyunca ağzıma uyuşturucu koymamıştım.

Bedirhan, "Ben de eskiden uyuşturucu kullanmıştım. Bırakmak büyük bir adım ve bence bunu çevrendekilere de. Hem bırakmak için birçok yerden yardım alabilirsin. Bu süreç çok zor oluyor. Hele mide bulantılarından sonra halüsinasyonlar başlayınca iş berbat bir hal alıyor. Tek başına olmaz." diye konuşmaya devam edecekti ki onu durdurdum.

"Bir kere bile uyuşturucu almadım, Bedirhan. Bu dediğim gibi bir üşütmeden ibaret."

Bedirhan duraksadı ve "Bir an öyle olduğunu sanmıştım. Pardon." dedi.

Gülerek "Uyuşturucunun zekamı köreltmesine izin vermem. Beynime ve bedenime ihtiyacım var." dedim.

"Ama alkol alıyorsun."

Böyle bir cevap beklememiştim.

"O istisna. Bazı zamanlar kafayı dağıtmak gerekebiliyor." dedim.

Bedirhan gülümseyerek "Uyuşturucu kullanmamana sevindim. Çok sıkıntılı bir illet." dedi.

"Ben de senin daha önce kullanmana rağmen bırakmana sevindim. Ayrıca her üşütüp, yoksunluk ile benzer belirtiler gösteren insanlarla bu konuşmayı yapmaya çalışma." dedim.

Bedirhan, "Sadece geçen gün şüphelendim ve bugün de kusunca öyle sandım." dedi.

"Sorun yok, yanlış anlamalar olabilir."

"Neyse bu sohbeti unutalım mı?" diye soran Bedirhan'a "Benim için problem yok, unutalım." dedim.

"Öyleyse içeri geçelim ve babana yapacaklarımızı düşünelim. Sonuçta daha fazla büyümeden yılanın başını ezmek gerekir."

"Geçelim."

Biz içeri geçerken mutfaktan kırılma sesi gelince merakla mutfağa gittim.

Barbaros'un kırdığı kavanoza baktım. Bitki çayı ve cam kırıkları etrafa yayılmıştı.

"Mutfakta fazla beceriksizsin Barbaros." dedim.

"Ne beceriksizliğimi gördün? Alt tarafı ufak bir sakarlık ile bitki çayının bulunduğu kavanozu kırdım." dediğinde "Sadece ısıtmak için fırına koyduğun pizzayı yaktığını unutmayalım." dedim.

"O da az bilgiye sahip olmamdan dolayıydı. Ben nereden bileyim pişmiş pizzayı ısıtmak için fırında kısa bir süre bekletmeliyiz?"

Kırılma sesinden dolayı gelen Özgürler ile Barbaros'a onaylamayarak bakarken Barbaros, "Ya ne var? Çok normal bir şey bu." dedi.

Bedirhan, "Aklını kullanabilen her birey fırında pizzayı daha kısa tutacağını tahmin edebilir." dedi.

"Şimdi sana buradan bir vururum, Bedirhan. O zaman aklını kullanabiliyor musun diye bakarız." dediğinde Gizem dehşetle Barbaros'a baktı.

"Şiddete hayır diyerek bu ortamdan çıkabilir miyiz? Farkındaysanız mutfak hala kanlar içinde ve Bedirhan'a vurmaktan bahsediyoruz." dedi Gizem.

Sesi ürkek çıkmıştı.

"Hatta Gizem sen Aşkın ile bizim eve git. Artık biz de benim depoya gidip babam için bir plan yapalım." dedim.

"Kız yine ortada biz kaldık. Zaten bunlarla takılmak hata." diyen Aşkın ile Özgür ona döndü.

"Sözüm sana değil, diğerlerine." diyen Aşkın ile Özgür, "Ben sizi eve bırakacak birini çağırayım." dedi ve mutfaktan çıktı.

YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin