Etkilenmiştim

1.7K 132 155
                                    

Gizem'in seçtiği gelinliği giydikten sonra "Cidden buna ihtiyaç var mıydı?" diye sordum.

"Kaç kez evleniyorsun, abla. Gelinlik giyiver, ne olacak?"

Aslında gelinliği de beğenmiştim. Dirseğe kadar gelen dantelli kolu ve sade bir tasarımı vardı.

"İki gün içerisinde ikinci kez evleniyorum."

Gizem kısa bir süre düşündü.

"Gerçek nikahında üzerinde pijama vardı. En azından sahtesinde gelinlik giy." diyen Gizem'e gülümsedim.

"Gel buraya."

Kollarımı iki yana açtığımda Gizem hızlıca bana sarıldı.

"Orhan ve Barbaros Kayabey'i öldürdüğümde Bedirhan benden nefret edecek. Hatta öldürmek isteyecek."

Gizem benden ayrıldı ve kaşlarını çattı. "Buna izin vermem."

"Bizim işler böyle, Gizem. Sakın benim yanımda durma." dedim.

"Ama sen benim ablamsın." dediğinde elimi yanağına götürdüm.

Hafifçe okşarken, "Ben bugün varım, yarın yokum. Bedirhan'ı seviyorsun. Onun yanında dur ve bu yaşımıza kadar elde edemediğimiz aileyi kur." dedim.

"Bunu yapamam."

"Gizem, mantıklı düşün. Ben zaten ölmüş olacağım. Zaten ölmüş olan benim arkamdan Bedirhan ile aranı bozacağına Bedirhan'a hak ver. Onun yanında da üzülürsün. O sana hak verir. Sonuçta ablanım."

"Abla lütfen öyle konuşma. Hem seni öldürmek isterlerse sen bir yol bulursun."

Gizem çok ümitli konuşuyordu.

"Şirketimi, hayatımı geride bırakmam. Bırakamam. Ya öleceğim ya da beni öldürmek isteyenleri öldüreceğim."

Gizem şok içinde bana bakınca "Bu işler böyle Gizem. Ya ölürsün ya da öldürürsün." dedim.

Kapı tıktıklanınca Gizem'e "Sonra konuşuruz." dedim ve "Gel!" diye seslendim.

Özgür içeri girince duraksadı ve beni süzdü.

"Çok güzel olmuşsun." diyen Özgür'e teşekkür ettim.

"Gidelim mi? Nikaha anca yetişiriz." dedi Özgür.

"Gidelim." dedim.

Özgür koluna girmem için bana yaklaşınca gülümsedim.

Koluna girdiğimde beraber yürümeye başladık.

Odadan çıktıktan sonra merdivenlerden inmeye başladık.

Koridordakilerin bakışı bize dönünce içine heyecan dolmuştu.

Orhan Bey, Bedirhan ve Aşkın beni beğendiklerini gösteren bir yüz ifadesi takınırken Barbaros'a baktım.

Yüzüne tepkisiz denilemezdi. Sanki tepki veremeyecek bir haldeydi.

Üzerindekilere baktım. Siyah kumaş pantolonun üzerine siyah gömlek giymişti.

Siyah kravat ve ceketi ile çok yakışıklı olmuştu.

Yutkundum.

Doğrusu etkilenmiştim.

"Nasılım?" diye sordum.

"Çok güzel olmuşsun." diyen Orhan Bey'in ardından Aşkın, "Harika olmuşsun." dedi.

Bedirhan bir şey dememeyi tercih ederken Barbaros'un yanına gittim.

"Bir şey demeyecek misin?"

"Çirkinliğin değişmemiş." dediğinde "Bugün güzel olduğumu kabul ettin, yalan söyleme." dedim.

Barbaros elini bana uzattı, "Etrafında dön bakalım. Güzel olmuş musun?" diye sordu.

Elini tuttum ve beni kendi çevremde döndürmesine izin verdim.

"Yani, eh işte."

Barbaros'tan elimi çektim. "Sen ne anlarsın ki?"

Barbaros bu dediğime alttan alttan gülerken Orhan Bey, "Çıkalım artık." dedi.

Bedirhan, "İki araba mı gideriz?" diye sordu.

"Öyle yapalım." dedim.

Özgür, "Kim kim gidiyoruz?" diye sordu.

Bedirhan, "Benimle üç kişi gelsin." dediğinde kimle kim gideceği belli olmuştu.

Barbaros'un koluna girdim ve "Canım oğlum arabayı sen mi süresin?" diye sordum.

Orhan Bey, "Barbaros sürerken midem bulanıyor. Ben sürerim." diyerek evden çıktığında Barbaros, kulağıma "Uyduruyor, asıl kendisi çok kötü araba sürüyor." dedi.

Bu dediğine güldüm.

Adamlarıma yine görev vermiştim.

Biz nikah salonuna giderken ve dönerken fotoğraflarımızı çekeceklerdi.

Bu yüzden Barbaros'a yakın davranmalıydım.

Barbaros'un ben gülerken bana baktığını görünce gülümsemem soldu.

Barbaros ile göz göze gelince içimi yine o tuhaf his kaplamıştı.

Bir yandan da yürümeye devam ediyorduk.

Barbaros'un ayağı takıldığında düşecekti ki kolundan tuttum. "Dikkat et."

"Ederim, ederim."

YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin