Varsayımsal

1K 107 37
                                    

Barbaros odama girince "Nerede kaldın?" diye sordum.

"Aşkın kahvaltı etmeyeceğini söyleyerek gitti ama Aşkın normalde kahvaltıya bayılır. Daha doğrusu her öğüne bayılır. Tabii o öyle yapınca bir şey mi oldu acaba diye peşinden gittim."

"Ee sonuç? Bir şey mi olmuş?" diye sordum.

"Acil işyerinden çağırdıklarını söyledi fakat inanmadım. Yine de kokusu yakında çıkar diye zorlamadım."

Bu kötü olmuştu. Özgür o kadar gidip konuşacaktı.

Neyse, her türlü konuşur.

"Anladım. Umarım kötü bir şey olmamıştır." dedim.

Barbaros yanıma otururken "Kötü bir şey olduğunu sanmıyorum. Öyle olsa bize de anlatırdı. En fazla bir şeye canı falan sıkılmıştır." dedi.

"Öyle diyorsan."

Barbaros kahvaltı tepsisine bakarak "Özgür elimden almasaydı sana çok güzel servis yapacaktım." dedi.

Gülümseyerek "Eh öyleyse daha sonra yatağıma kahvaltı getirirsin. İçinde kalmasın." dedim.

"Beni kullanmaya çalıştığını fark ettim ama kendimi kullandırtmaya hazırım."

Bu dediği kahkaha atmama sebep olmuştu. "Barbaros insanın bir gururu olur, kendini kullandırtmaz."

"Karıma karşı gurur mu yapacağım? Ne salak iş."

Düşünüş tarzı hoşuma gitmişti. Onu öldürmek için evlensem de iyi ki evlenmişim diyorum.

Elini saçıma götürürken "Ee kendini nasıl hissediyorsun?" diye sordu.

"Daha iyiyim. Size dediğim gibi sadece üşütmüşüm."

"Yine de kötü hissedersen bana söyle, hastaneye gidelim."

Onu başımla onayladım. "Söylerim."

"Belki de bu sefer ben seni zehirlemişimdir." diyerek gülen Barbaros'a "Öyle bir şey yaparsan öleceğini biliyorsun." dedim.

"Varsayımsal bir cümleydi."

"Varsayımsal olarak seni öldürürüm öyleyse." dedim.

Barbaros tek kaşını kaldırıp bana bakınca "Varsayımsal." dedim.

"Sen iyileşmişsin." diyen Barbaros ayağa kalktı ve "Sen de kalk. Madem iyisin bir iş yap." dedi.

Yataktan kalkarken "Babamı nerede yakalayabileceğimizi en iyi Gizem bilir. Onunla konuşalım." dedim.

"Benim bildiğim Gamze işte böyle ayağa kalkar." dediğinde "Daha bildiğini sandığın Gamze'de neler neler var da sen bilmiyorsun." dedim.

"Öyleyse görmek için sabırsızlanıyorum." diyen Barbaros'a baktım.

"Barbaros." dedikten sonra duraksadım.

"Efendim."

"Sadece seni seviyorum. Bilmeni istedim." dediğimde Barbaros bunu bir anda söyledim diye şaşırmıştı.

Hafiften gülümserken "Ben de seni seviyorum." dedi.

"Tamam, bu kadar yeter. Hadi gidelim." deyip kapıya yöneldim.

"Bu da neydi şimdi? Bir anda beni sevdiğini söyleyip gidiyorsun." diyen Barbaros'a döndüm.

"Sevdiğimi bazı zamanlar pek belli edemiyorum. Ben de bu yüzden sevdiğimi söyleyip bir süre sevgi gösterisi yapmaktan kurtuluyorum." diye açıklama yaptım.

"Bana sevgi göstereceksin. Kaçamazsın." diyen Barbaros'a "Sen öyle san." dedim ve odadan çıktım.

Barbaros arkamdan bana yetişip belime sarılırken "Şimdi bana sevgi göstermeyecek misin?" diye sordum.

"Barbaros bırak beni, Gizem'in yanına gideceğim." dedim.

"Soruma cevap ver." dediğinde ona baktım.

"Göstermeyeceğim."

"Öyleyse böyle kalıyoruz." dedi ve belimdeki ellerini sıkılaştırdı.

"Barbaros, bırak beni." dediğimde "Yo, bırakmıyorum." dedi.

"Seni iki hamlede yere serebilirim. Bence bırak." dedim.

"O iki hamle neymiş?"

"İlk olarak bacak arana tekme atarım. Sen acı çekerken kolundan tutup seni yere deviririm."

Boynumdan öptükten sonra "Ben de o esnada öylece duracağım." dedi.

"Deneyelim istersen." dedim.

Barbaros'un konuşmasına izin vermeden vuracaktım ki belimdeki bir elini çekip ayak bileğimi yakaladı ve beni havaya kaldırdı.

Bileğimdeki elini dizimin arka tarafına yerleştirdiğinde beni kucağına almıştı.

"Bizim de elimiz armut toplamıyor." dediğinde sırıttım.

Kollarımı boynuna sararken "Ah benim enayi kocam. Şimdi beni taşı bakalım." diye fısıldadım.

"Çakalın tekisin."

"Biliyorum."

YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin