Yalan

Kıskanıyor

Derin bir nefes verdim. "Sana tercih hakkı vermeden nikahı bastığımı bazen unutuyorsun, Barbaros."

"Suçun en yakıştı insansın." dediğinde Barbaros'a baktım.

Hayatımda duyduğum en güzel iltifattı.

"Gerçekten mi?" diye sordum.

"Gerçekten."

Sırıtarak "Şımartıyorsun." dedim.

"Hak ediyorsun."

Bu dediği gülümsetirken şirkete girmiştik.

Birlikte Barbaros'un ofisine giderken koridorda bizi yakalayan sekreteri, "Günaydın Barbaros Bey." dedi.

"Günaydın. Planlar en son bıraktığım gibi değil mi?"

"Evet, Barbaros Bey. Bu arada Yaren Hanım içeride sizi ofisinizde bekliyor."

Barbaros elimi bırakırken şaşkınlıkla "Yaren mi?" diye sordu.

"Evet."

Barbaros hızlıca ofisine giderken canım sıkılmıştı. Yaren de kimdi?

Ofisine girdiğimizde uzun, sarı saçlı kadın ayağa kalktı ve hızla Barbaros'a sarıldı.

Barbaros da ona sıkıca sarılırken "Çok özlemişim." dedi.

Yaren denen kız Barbaros'un yanağına öpücük kondurup ondan ayrılınca yüzümü buruşturdum.

Barbaros'un yanına yaklaştırdım ve "Tanıştırmayacak mısın?" diye sordum.

"Duyduğun gibi Yaren."

"Yaren, bu da Gamze."

Bu mu? Benden cidden bu diye mi bahsetmişti? Ben senin karınım, adam!

"Biraz daha detay verseydin keşke." diye mırıldanırken Yaren elini bana uzattı.

"Tanıştığımıza memnun oldum."

"Tanıştığına." diye düzelttim.

Yaren anlamayarak bana bakarken "İnsanların bir başkası adına konuşmasını doğru bulmuyorum." dedim.

Yaren, "Anladım, üzgünüm. Burada mı çalışıyorsun?" diye sordu.

"Bu şirketten daha iyi bir şirkete sahibim. Barbaros ile şirketleri birleştiriyoruz."

Yaren şaşkınlıkla Barbaros'a baktı. "Seni en son bıraktığımda böyle bir şeyi yapmazsın."

"İnsanlar değişebiliyor." diye mırıldandım.

Barbaros, "Babam vefat etmeden önce bu kararı uygun buldu." diye açıklama yapınca kavga çıkarmamak için kendimi tutuyordum.

Arka plana atılmış gibi hissediyordum.

"Orhan Amca'ya çok üzüldüm. Zaten cenazesi için yurt dışından döndüm." diyen Yaren'e "Öyleyse kısa kalacaksın." dedim.

"Hayır, gelmişken bir süre kalırım. Hem Barbaros'u özlemişim."

"Bedirhan'ın yanındayım." dedim ve bir şey denmesine izin vermeden ofisten çıktım.

Sekretere "Bedirhan burada mı?" diye sordum.

"Evet, Gamze Hanım. Şu an mola odasında."

"Mola odası nerede?"

"Alt kata indiğinde görürsünüz."

Cevap vermeden merdivenlere yöneldim ve alt kata indim. Sekreterin dediği gibi mola odası fark ediliyordu.

Sinirle mola odasına girdiğimde Bedirhan harici üç kişinin daha olduğunu gördüm.

"Bedirhan ile bizi yalnız bırakın."

Sesim fazla mı korkunçtu? Bilmiyorum. Hepsi kaçarak gitmişti.

Arkalarından kapıyı kapatırken ayağa kalkan Bedirhan'a "Yaren kim?" diye sordum.

"Hangi Yaren?" diye sorunca sinirle yakasını tuttum ve onu duvara ittirdim.

Sırtı duvara yapıştığında "Şu an Barbaros'a yakınlık gösteren, sarışın kadın. Yurt dışından gelmiş hanımefendi. O kim?" diye sordum.

"Yuh! Eski sevgilisi mi burada?"

Bedirhan'ın yakasındaki ellerim sıkılaşırken "Eski sevgilisi ile niye bu kadar yakın bu adam?" diye sordum.

"Sen kıskanıyor musun?"

"O benim kocam. Reklam yapmak için nasıl uğraştım. Şimdi eski sevgilisi ile canım cicim olamaz. Planlarımı sikip atacak." dedim.

"Benden ne istiyorsun? Git ve kocanla konuş."

Derin bir nefes verdim. "Eski sevgilisini görür görmez beni bıraktı."

Bedirhan'ın yakasını sertçe bıraktıktan sonra ona arkamı döndüm ve birkaç adım attım.

Sinirle saçlarımı karıştırdım.

"Yok, çıldıracağım. Sonra Gamze niye sinirli?"

"Ben gideyim mi?" diye soran Bedirhan'a "Eğer bana yardım etmezsen kardeşimin yüzünü bir daha göremezsin." dedim.

Bedirhan olduğu yerde kalırken "Ne yapacağım?" diye sordu.

"Bir planım var. Eğer bu planım Barbaros'un kulağına giderse, ihanet edersen ya da canımı sıkacak en ufak bir şey yap Gizem'i hafızandan silerim."