Yalan

Git

Barbaros bana doğru bir adım atarken duraksadı. Ne yapacağını şaşırmıştı.

Yaren ise anlamayarak bize bakıyordu. Bakmaya da devam etsin, anca bakar.

Düşünmeden Barbaros'un yanına geçtim ve Yaren'e "O kadar yol geldin, git ve dinlen." dedim.

"Aslında dün gece döndüm. Dinlendim." dediğinde yapmacık bir gülümseme yolladım.

"Kibarca dile getirmeyi düşünmüştüm ama anlamıyorsun. Eşimin de benim de işim var. Yani seninle tüm gün boyunca ilgilenemeyiz. Git artık."

Yaren başta ne tepki vereceğini bilemese de sonradan "Gideyim öyleyse." dedi.

"Git öyleyse." diye onu taklit ettim.

Yaren, Barbaros'a "Görüşürüz." dediğinde Barbaros'tan önce "Görüşürüz." dedim.

Yaren ofisten çıkarken "Kapıyı da kapat." dedim.

Yaren kapıyı sertçe kapatıp giderken Barbaros sırıtarak, "Demek bana aşıksın." dedi.

Dediğini umursamadan yakasından tuttup ve onu sertçe duvara yasladım.

"Demek eski sevgilinle sarıldın."

"Bedirhan'dan istihbarat alınmış." diyen Barbaros ile "Tabii ki bilgi alacağım." dedim.

Barbaros bu dediğim hoşuna gitti diye gülümserken "Hiç gülümseme, sana sinirliyim." dedim.

"Niye?"

"Niye mi? Eski sevgilinin adını duyunca beni bıraktın. Ben senin karınım."

Barbaros ellerini belime yerleştirirken "Sadece şaşırmıştım. O yüzden hızlıca onun yanına gittim." dedi.

Sesimi kalınlaştırarak, "Bu da Gamze." dedim.

"Ne dememi bekliyorsun? İsmin Gamze değil mi?"

Derin bir nefes aldım. "Bu da demek ayıp oldu."

"Nasıl tanıtmamı isterdin?" diye sordu.

"Eşim Gamze, diyebilirsin ya da başka bir şey. "Bu" diye tanıtılmak olmuyor."

"Bana aşık Gamze, diye tanıtacağım artık." dediğinde "Öldürürüm seni. Adam akıllı dur." dedim.

Barbaros belimdeki elleri ile beni kendine çektikten sonra "Bu sabah tehlikeli halini gördüm sanıyordum. Meğerse kıskanınca tehlikenin ta kendisi oluyormuşsun." dedi.

"Sen bir daha o kadınla yakınlık kur, gör bakayım tehlikeyi."

Kokumu içine çekerek boynumu öptü ve "Sen nasıl istiyorsan öyle olsun." dedi.

"Tabii öyle olacak." dedim.

"Bedirhan ile benim dedikodumu yapacak kadar konuşmuşsun. Kartımı çalanın kim olduğunu da bulmuştur diye düşünüyorum." dediğinde o olayın tamamen aklımdan çıktığını fark ettim.

"Ben onu sormayı unuttum."

"Yaren'e laf yetiştireceğine keşke sorsaydın."

"Bana laf edeceğine gidip soralım."

Kaçarcasına ofisinden çıkarken arkamdan "Bana aşıksın demek." diye mırıldandığını duydum.

"Karşılıklı olduğuna dair ne dediğimi hatırlıyor musun?" diye sordum.

"Ben zaten duygularımın hep arkasındaydım."

Bu dediği hoşuma giderken elini tuttum. Birlikte mola odasına girdiğimizde Bedirhan'ın bize arkası dönük telefona gömüldüğünü gördük.

Onu dürtecektim ki Barbaros beni durdurdu.

Telefonunu işaret ettiğinde gizlice Bedirhan'ın telefonuna baktım.

Kız kardeşim ile mesajlaşıyordu.

"Bugün şirkete gelecek misin?"

"Yok, sen de izin yapabilirsin."

"İşlerimi halledip şirketten çıkıyorum öyleyse."

"Aslında biraz beklesene. Birlikte yemeğe gidelim. Acıktım. Tabii müsaitsen."

"Müsaitim. Nerede buluşacağız?"

"Sen işini bitirmeden ben şirkete gelip seni alırım. Hatta şimdi yola çıkıyorum." yazdıktan sonra hızla ayağa kalkan Bedirhan; Barbaros ve beni görünce durdu.

"Selam."

"Yemeğe nereye gideceksiniz?" diye sordum.

"Bilmem. O nereyi isterse herhalde." diyen Bedirhan benden çekiniyordu ve bu benim hoşuma gidiyordu.

Barbaros, "Botanikçi'yi unutma. Yemeğinizi yerken çevrede adamlar da olsun." dediğinde "Önlem alırım, endişelenmeyin." dedi.

"Eğer kız kardeşime bir şey olursa sana ne olacağını biliyorsun." dedim.

"Biliyorum, endişelenmeyin. Şimdi gidebilir miyim?"

"Kart işi ne oldu? Onu söyle de öyle git." dedi Barbaros.

"Bizim Sinan'a sor. O biliyor." diyerek mola odasından çıkan Bedirhan'ın arkasından Barbaros, "Bu da Gizem ile kafayı bozdu." dedi.