Sabah uyandığımda hissettiğim sert zemin ve soğukluk rahatsız etmişti.
Yerde yattığımı fark edince "Yine mi?" diye mırıldandım.
Barbaros'un da yerde, yanımda yattığını görünce güldüm.
Hadi onunki tek kişilik yataktı. Benimki iki kişilik yatak. Nasıl sabah yerde uyanmayı başarmıştık?
Ayağa kalktığımda esnedim. Bugün yorucu bir gün olacaktı.
Barbaros'u ayağımla dürttüm ve "Kalk hadi." dedim.
Barbaros gözlerini açmadan "Yine yerde mi yatıyorum?" diye sordu.
"İkimiz de yerde yatmışız."
Barbaros ayağa kalkarken "Niye her seferinde yerde sürünüyoruz?" diye sordu.
"Bilmiyorum."
Barbaros belini ovalarken "Uyumak istiyorum." dedi.
"Ben de uyumak istiyorum." dediğimde Barbaros yavaşça yatağa uzandı ve elimden tutup beni de yanına çekti.
Gözlerimi kapatıp ona sarıldığımda esnedim.
Barbaros da bana sarılınca iyice mayışmıştım.
"Günaydın!"
Odaya dalan Gizem ve Aşkın'a göz ucuyla baktım.
Barbaros, gözlerini dahi açmadan "Uyumaya devam et." diye mırıldanınca onu dinledim.
"Özgür Abi biraz daha kalkmazsanız size istediğimiz her şeyi yapabileceğimizi söyledi." diyen Gizem'i takmadım.
Fısıltılar duyarken bize yaklaşan adım seslerini duyabiliyordum.
Barbaros'un beni saran kolları gevşeyince onun da benimle aynı düşüncede olduğunu anlamıştım.
Gizem ve Aşkın üzerimize atlamak için hamle yaptıklarında yana çekildik.
Aşkın ve Gizem yatağa düşerken Barbaros ile ayağa kalktık.
Barbaros bana göz kııptığında kafamı hafif yana yatırarak sırıttım.
Gizemlerin söylenmelerini umursamadan dolabımı açtım ve Özgür'ün olan takım elbisesini askıdan çıkardım.
Barbaros'a verdikten sonra "Özgür'ün. Sana da olur." dedim.
Barbaros takım elbiseyi alıp banyoma giderken dolaptan siyah takım elbisemi ve beyaz gömleğimi çıkardım.
Siyah bir kravat aldıktan sonra siyah ince topuklularımı da aldım.
Gizemler odamdan çıkmadan yatakta yatmayı sürdürünce "Gidin artık. Giyineceğim." dedim.
"Aşağıda bekliyoruz." diyen Gizem yatağımdan kalktı.
Aşkın da "Sakın oynaşmayın. Kahvaltı için sizi bekliyoruz." dedikten sonra odamdan çıktılar.
Kapıyı arkalarından kapattıktan sonra üstümü çıkardım. Gömleğimi giyince altımdakini çıkarıp bir kenara attım.
Kumaş pantolonunu giydikten sonra ucu kapalı, siyah, ince topuklu ayakkabılarımı giydim.
Gömleğimi, pantolonumun içine sokmuştum.
Kravatımı takarken Barbaros banyodan çıktı.
Özgür'ün gömleği hemen hemen denk gelmişti.
"Kravatını ben yapayım mı?" diye soran Barbaros'a "Yapmak istiyorsan yap." dedim.
"Tabii ki istiyorum."
Boynumdan geçirdiğim kravatın iki ucundan tutup beni kendine çekince gözlerine baktım.
"Ne kadar da fırsattan istifade ediyorsun, Barbaros Kayabey."
"Bu hamleleri senden öğrendim, Gamze Kayabey."
Yeni soyadım tuhaf geliyordu. Karaman'dan Kayabey'e.
Barbaros kravatımı yaptıktan sonra yakamı düzeltti.
"Eyvallah."
Ceketimi giydikten sonra saçımı sıkı bir atkuyruğu yaptım.
"Makyaj yapacak mısın? Yoksa aşağı inelim mi?"
Tabancamı belime yerleştirirken "Bugün bir maskeye gerek yok. Asıl yüzümü görüp korkması gerekenler var." dedim.
"Öyleyse aşağı inelim mi?"
"İnelim."
Merdivenden inerken topuklu ayakkabımdan çıkan tak tak seslerine Barbaros'un attığı adımlardan çıkan tok ses eşlik ediyordu.
Birlikte mutfağa girdiğimizde herkes uyanmıştı.
"Kahvaltıya ne yaptınız?" diye sordum.
Özgür, "Senin sevdiğin sandviçlerden hazırladım." dediğinde "Mükemmel. İki tanesini ver. Biz yolda yiyeceğiz." dedim.
Gizem şaşkınlıkla, "Kahvaltı yapmayacak mısınız?" diye sordu.
"Geç olmadan gitmemiz lazım." dedim.
Barbaros, "Yolda adamlarım ile konuşalım. Bir şeyler öğrenebilmişler mi, bakalım." dedi.
"Konuşuruz." dedim.
Özgür, iki sandviç verirken "Dikkatli olun." dedi.
"Bizi dert edinme. Hallederiz." dedim.
Barbaros, "Gidelim mi karıcığım?" diye sorunca gülümsedim.
"Gidelim kocacığım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalan
ChickLitAnnesinin ölümünü araştıran bir mafya, katile ulaşmak için bir başka mafyanın çevresine girip ona yakınlaşmaya başlar. Yalanlar ile kurulan bir evlilik, intikam ve aşk.