Yavşak

1.3K 112 60
                                    

Kerim kendisini affedelim diye bize ümitle bakarken Barbaros, bana döndü. "Bence daha fazla işimize yaramaz."

"Bence de." diye ona katıldım.

Kerim, "Lütfen canımı bağışlayın. Bir daha olmaz." derken ayağımıza kapanmıştı.

Belimden tabancamı çıkarırken "Sana güvenmiştim, Kerim." dedim.

"Başka çarem yoktu."

Hiç düşünmeden kafasına sıktım. Kerim'in cesedi ayaklarımın altına serilince "Bir kere ihanet eden işine geldi mi hep ihanet eder." dedim.

Barbaros bana bakarak "Adam öldürürken çok çekici olduğunu söylemiş miydim?" diye sordu.

"Ben de sana yavşak olduğunu söylemiş miydim?" diye sordum.

Barbaros gülerek elini belime attığında "Sadece sana özel." dedi.

"Bak bir de devam ediyor."

"Hadi gidelim." dediğinde birlikte bardan çıktık.

Kapıda bizi bekleyen adamları görünce durduk. Kerim'e, kendilerine ne olacağını hem merak ediyor hem de korkuyorlardı.

Aralarındaki en yetkili olan adam bir adım öne çıktı. "Barbaros Bey, affınıza sığınarak ne olduğunu sorabilir miyim?"

"Kerim hak ettiği cezayı aldı, öldü."

Acemi olduğu belli olan bir adam, "Biz ne olacağız?" diye sordu.

Cüretkarca soru sorduğu için yanındaki adam sussun diye onu dürttü. Bizden korktuğu için acemiye bir zarar vermemizden endişeleniyordu.

"Kurallara göre başka bir mafyayı öldüren bir mafya, öldürdüğü mafyanın mafyalık esnasında mafyalıktan kazandığı para ve mekanları, kendi için çalışan adamlar onun olur." dedim.

Barbaros, "Kerim'i ikimiz öldürdüğümüz için bunları aramızda paylaşacağız." dedi.

Barbaros, bana bakınca "Benim şu an adama ihtiyacım yok. İşsiz kalmasınlar, sen işe al." dedim.

"Öyleyse mekanlar da senindir."

"Parayı da şirketlere yatırım olarak kullanırız." dedim.

Barbaros, "Kerim'in sağ adamı kim?" diye sordu.

İlk başta konuşan adam öne çıktı. "Benim."

"Tüm adamların listesini çıkar ve bana bugün içerisinde getir. Mekanların tapu işi için de gerekli olan işlemleri halletmesi için bir adama görev ver. İmza için Gamze'nin yanına gelirsininiz."

"Kerim'in bu işlerden kazandığı parayı da bizim hesaplara aktarmak için buraya bir adam gönderirim. Biriniz burada beklesin." dedim.

Barbaros elimi tuttu. "Gidelim mi artık?"

"Gidelim."

Barbaros, Kerim'in eskiden sağ adamı olan adama, "Kerim'in cesedini yok edin." dedi.

"Emredersiniz Barbaros Bey."

Barbaros ile arabasına bindiğimizde arkama yaslandım. Kravatını bollaştırırken arabayı çalıştıran Barbaros'a baktım.

"Botanikçi denen bu herif ikimiz de sinirlendirmiş olmalıyız. Peki ikimizin de ortak uğraştığı kim var?"

"Anneni bilmiyorum ama bu kişiyi benim babam da sinirlendirmiş olabilir."

Benim annemin karıncaya bile zararı dokunmamıştı. Onun bir alakası olmadığına eminim.

Merakla, "Neden babanın alakası olduğunu düşünüyorsun?" diye sordum.

"Ben birini sevmiyorsam ya da düşmanımsa onun dostunu ve düşmanını araştırırım. Daha önce senin ismini araştırmalarım esnasında hiç ulaşmadım."

"Bilemiyorum. Baban bu kadar güçlü birini nasıl kızdırmış olabilir?"

"Hiçbir fikrim yok."

Ofladım. Umarım Bedirhan kartın kimin çaldığını bulmuştur.

"Kızdırdığını fark etmediğin birisi de olabilir." dedim.

"Olabilir. Keşke babam ölmemiş olsagdı da ona sorabilseydik."

Babasından bu kadar bahsetmek canını sıkmıştı. Yine de tahminimden az üzülmüştü.

"Cenazesi ne zaman olacak?" diye sordum.

"Adamların işlemleri hallediyor. Yarın olsun diye uğraşıyorlar. Yarın olmadı, ondan sonraki gün olur. Hızlıca aradan çıksın istiyorum."

"Daha fazla üzülürsün diye düşünüyordum." diye aklımdakileri Barbaros'a söyledim.

"Eğer babam olmasa sevmeyeceğim bir kişiliğe sahipti. O babalık görevlerini yaptım, ben de evlat olarak görevimi yerine getireceğim. Cenazesini yapacağım. Fazlasına gerek yok."

"Anlıyorum." diye mırıldandım.

Barbaros kısa bir süre düşündükten sonra "Yine de kafamı dağıtmam lazım." dedi.

YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin