Barbaros'un buradaki dolabından uzun bir tişörtü ve şortu giydikten sonra üzerime bir ceket aldım.
Barbaros da giyinince "Sanki ben acıktım." dedim.
"Bir şeyler hazırlayalım. Evde malzeme olacaktı." diyen Barbaros'a "Galiba buraya sık sık geliyorsun." dedim.
"Öyle, buranın havasını seviyorum."
"Anladım." diye mırıldandım.
Gülümseyerek, "Öyleyse gidip bir şeyler yapalım." dedim.
"Yapalım." diyen Barbaros elimden tutunca içimi yine o tuhaf his kaplamıştı.
Galiba sıkılana kadar da bu garip duyguyu hissetmeye devam edeceğim.
Birlikte mutfağa inince ne yapabiliriz diye dolaba baktım.
Barbaros arkamdan bana sarılınca mecburi gülümsedim.
Benimle arasına mesafe koyacaksa niye şimdi bu kadar yakındı? Planı neydi? Benden ne istiyordu?
Barbaros boynumdan öperken gülerek ona baktım.
"Yemek yapmadan önce bir konu hakkında konuşmak istiyorum." diyen Barbaros'a döndüm.
"Konuşalım."
Barbaros dolabın kapısını kapattıktan sonra belimden tuttu ve beni kaldırıp tezgaha oturtturdu.
"Merak ediyorum. Hadi ne konuşacaksak konuşalım." dedim.
"Bu sabah babamla evlendin." diyen Barbaros 'a "Biliyorum. Ben evlendim." dedim.
"Bugün kendimizi tutmadan hareket ettik ama eve dönünce hareketlerimize dikkat edelim." dediğinde hafif gülümsedim.
Aslında kendisiyle evlendiğimi öğrenince ne olacak acaba?
Merakla, "Beni seviyor musun?" diye sordum.
"Daha tanışalı birkaç gün oldu. Sevmek veya bir itiraf için çok erken." dediğinde gözlerine baktım.
"Biliyorum lakin yakınlaştık. İleride, beni sever misin?"
Barbaros, sorumu cevapsız bırakınca "Anlıyorum." dedim.
"Garanti veremeyeceğimi biliyorsun. İleride ne olur bilmiyorum, sana net bie cevap verip sonra ortada bırakamam."
Numaradan konuşmama rağmen moralim gerçekten bozulmuştu.
"Şu anki aklın olsa peki, evlenme teklifimi kabul eder miydin?" diye sordum.
"Ederdim."
Hiç düşünmeden verdiği cevap beni mutlu etmişti.
"Babamla evlenmeni özellikle istemezdim."
Birkaç gün sonra bu dediklerinin gerçek olduğunu öğrenecekti.
Bunu bilmek güldürdü.
"Eve gidince ilişkimizi keseceksek şu an nasıl davranıyoruz?" diye sordum.
"Şu an mı?" Belimden tutup bana yaklaştı.
"İstediğimiz gibi."
"Bu hoşuma gitti." diye mırıldandım.
Barbaros bana yaklaşırken "Açlığım sana olan cinsel arzumdan üstün. Şimdi yemek yapalım." dedim.
Bu dediğime gülerek çenemden öptü ve "Ne yemek istersin?" diye sordu.
"Canım annemin yaptığı pizzadan çekti. Onun tarifine göre yapalım mı?" diye sordum.
"Tabii yapalım." diyen Barbaros'a "Dolabı aç, aşçı." dedim.
"Aşçı olmak için önce önlük ve şapka gerekli." diyerek kapının arkasına asılı olan önlüğü bana veren Barbaros'a "Şapka da var mı?" diye sordum.
Alt çekmeceden şapka çıkarıp bana giydirince "Eksiğimiz olmaz." dedi.
"Evde mantar var mı?" diye sordum hevesle.
"Birkaç gün önce geldiğimde almıştım." dediğinde "Mükemmel." dedim.
"Mantarla birlikte pizzaya uyacak tüm malzemeleri çıkar." dedim.
Şaşkınlıkla, "Ne varsa mı?" diye sordu.
"Ne varsa." dedim.
Annem evdeki tüm uyacak malzemeleri kullanırdı.
Önemli olan hamuru ve sosuydu. Asıl lezzeti veren bunlardı.
Barbaros malzemeleri çıkarırken ketıla su koydum ve ısınsın diye çalıştırdım.
Dolapları kurcalayarak bulduğum uygun kapları da tezgaha koyduktan sonra, "Un nerede?" diye sordum.
"Kapları aldığın dolabın yanındaki kapağı aç. Orada."
Onun tarif ettiği yerden unu aldım ve dolaptan hamur için gerekli malzemeleri çıkardım.
"Şimdi ne yapmamı istiyorsun?" diye sordu Barbaros.
"Malzemeleri doğra. Ben de hamuru hazırlayacağım. Hamur dinlenirken sosu yapıp sana yardım edeceğim." dedim.
"Tamamdır."
Barbaros malzemeleri yıkarken çıkardığım kapta hamuru hazırlamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalan
ChickLitAnnesinin ölümünü araştıran bir mafya, katile ulaşmak için bir başka mafyanın çevresine girip ona yakınlaşmaya başlar. Yalanlar ile kurulan bir evlilik, intikam ve aşk.