İstiyorum

1.8K 138 67
                                    

Sırtımı ağrısı ile gözlerimi açınca yüzümü buruşturdum.

Yerde yattığımı fark edince hızla ayağa kalktım.

Benimle aynı anda yerden kalkan Barbaros'u görünce tek kaşımı kaldırdım.

"Yatakta çok iyi uyumuşum." diyen Barbaros'a inanmamıştım.

"Sen de yere düştün, değil mi?"

"Evet lan. Nasıl ikimiz de düştük? Of, her yerim ağrıyor." diye söylendiğinde "Özellikle sırtım." dedim.

"Bunu kimseye anlatmayabiliriz." diyen Barbaros'a elimi uzattım.

"Buradan dışarıya çıkmayacak." dedim.

Barbaros elimi sıkınca "Anlaştık." dedi.

Elimi ondan çekince Barbaros'a baktım. Gülümsüyordu.

İçimi yine garip bir his sardığında, "Bugün babanla evleneceğim. Hazırlanmam lazım." dedim ve bir şey demesine izin vermeden odadan çıktım.

Merdivenlerden inerken aşağıdan insanların sesi duyuluyordu.

Salona girdiğinde oturan Özgürleri gördüm. "Hoş geldiniz."

Gizem heyecanla ayağa kalktı ve "Seni hazırlamaya geldim!" dedi.

"Ben hallederdim ya." dedim.

Barbaros da arkamdan gelince Bedirhan ayağa kalktı ve Barbaros ile tokalaştı.

Orhan Bey'i hazırlanmış olarak görünce merakla, "Nikah saati yaklaştı mı?" diye sordum.

"Bir saat kaldı. O yüzden seni hazırlamak için geldim." dedi Gizem.

"Kaldırsaydınız keşke." dedi Barbaros.

Özgür, "Neredeyse hepimiz gelip sizi kaldırmaya çalıştık. Uyanmadınız ki. Bir de ikiniz de yerdeydiniz." dedi.

"Gece yatak kavgası ettik biraz." dedim.

Orhan Bey, "Keşke yanıma gelseydin." dediğimde "Aklıma gelmedi." diye konuyu kapattım.

"Neyse ben çıkıyorum." diyen Barbaros'a baktım.

Orhan Bey, "Nereye gidiyorsun?" diye sordu.

"Gitmem gereken bir yer var. Sonra şirkete geçerim. Şirketler birleşecek diye çalışmamız lazım." diyen Barbaros ile korkmuştum.

Barbaros olmazsa planlarım bozulurdu.

"Nikaha gelmiyor musun?" diye sordu Aşkın.

"Yok."

Bedirhan, "Babanın nikahı sonuçta. Bizimle gelsen iyi olurdu." dedi.

"Düğün olsa gelirdim. Nikah için ise gerek yok. Sonuçta biz iş için evlendiklerini biliyoruz. Bizden başka kimse de gelmiyor." dedi Barbaros.

Kısaca düşündüm. Tanıdığım kadarı ile Barbaros ya annesinin mezarına giderdi ya da yer altındaki işler için çalışırdı.

Barbaros başka kimsenin konuşmasına izin vermeden portmantodan ceketini aldı ve evden çıktı.

"Birazdan gelirim. O zaman hazırlanmaya başlarız." dedim ve hızlıca Barbaros'un arkasından evden çıktım.

"Barbaros!"

Barbaros bana dönünce yanına gittim ve "Nereye?" diye sordum.

"Arabama."

Verdiği cevap yüzünden yüzümü buruşturdum.

"Yine çok zekisin." dedim.

Barbaros, "Başka bir şey demeyeceksen gideceğim." dediğinde "Nikaha sen de katıl." dedim.

"Gelmeyeceğim Gamze."

Tahminlerinden birini kullanmam lazımdı. Yine de yanlış tahminde bulunup durumu daha da kötüleştirmek istemiyorum.

"Lütfen nikaha gel. Sen gelmezsen baban üzülecek." dedim.

Barbaros alayla güldü.

"Genç, güzel ve başarılı bir kadınla evlenecek. Benim nikaha gelip gelmemem umurunda olmaz."

Ortamı yumuşatmak için, "Yani güzel ve başarılı olduğumu kabul ediyorsun." dedim.

Barbaros bu dediğime gülerken hafif başını öne eğdi.

Bu gülüşü hoşuma gitmişti. Ona yakışıyordu.

Barbaros'un elini tuttum ve "Nikahta olmanı istiyorum. Nikahtan sonra annenin mezarına gideriz, olur mu?" diye sordum.

Tahminlerinden birini kullanmıştım. Umarım Barbaros'un gideceği yer de annesinin mezarıdır. Yoksa annesi işin içine karıştırarak onu üzmüş olurdum.

"Kutlama olursa sizi bırakır annemin mezarına giderim."

"Babanla evlenmiyorum diye kutlama yapmam."

"Tamam öyleyse, gidelim." diyen Barbaros eve yönelince "Lütfen yakışıklı ol, nikahta kesebilecek biri olsun istiyorum. Yoksa sıkılırım." dedim.

"Beni yakışlı bulman onore etti ama babamla evleniyorsun. O gözün başka yerlere kaymasın." dedi.

Dudağımı büzdüm. "Yakışıklı olacak mısın yani?"

"Benim her halim yakışıklı."

"Özellikle çıplakken çok iyi oluyorsun." dediğimde Barbaros, "Bir daha bu konuyu açarsan..." dedi ve durdu.

"Ne yaparsın?" diye sordum.

"Açarsan yaparım."

"Öyleyse ilk fırsatta açacağım."

Barbaros bu dediğime gülerken gülerek içeri geçtim.

YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin